Yargıtay - Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/2262 Esas 2016/5809 Karar Sayılı İlamı

21. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/2262
Karar No: 2016/5809
Karar Tarihi: 28.09.2016

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2016/2262 Esas 2016/5809 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık olay günü trafik kazası sonucu ehliyetsiz olduğu için başkasının TC kimlik numarasını kullanarak alkometre raporu imzalamıştır. Ancak belgede kamu görevlisinin imzası bulunmadığı için resmi belge düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurları oluşmamıştır. Bu nedenle sanık hakkında ancak Kabahatler Kanunu'nun 40. maddesinde belirtilen kabahat suçu işlemekten hüküm kurulabilecektir. Mahkeme kararı, yasalara aykırı olduğundan sanığın temyiz itirazları yerinde görülmüş ve karar BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri: Resmi Belgede Yalan Beyan suçu için; Türk Ceza Kanunu'nun 204. maddesi, Kabahatler Kanunu'nun 32. maddesi. Kararın bozulmasına neden olan yasa ise; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesidir.

21. Ceza Dairesi 2016/2262 E. , 2016/5809 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
HÜKÜM : Mahkumiyet

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun oluşabilmesi için kişinin açıklamaları üzerine yetkili bir kamu görevlisi tarafından resmi bir belgenin düzenlenmesi ve düzenlenen resmi belgenin, beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olması gerektiği cihetle, sanığın olay günü meydana gelen trafik kazası sonucu olay yerine gelen trafik ekiplerine ehliyetinin bulunmaması nedeniyle bir başkasına ait TC kimlik numarasını verdiği ve ........... adıyla alkolmetre raporunu imzalamasından ibaret olayda, belgede kamu görevlisinin isim ve imzasının mevcut olmadığı dolayısıyla yetkili bir kamu görevlisi tarafından düzenlenmiş resmi bir belgenin bulunmadığı anlaşıldığından, sanığın üzerine atılı resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunun unsurlarının oluşmadığı, ancak eyleminin Kabahatler Kanunu"nun 40. maddesinde düzenlenen kabahati oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.