23. Hukuk Dairesi 2018/959 E. , 2020/3002 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün katılma yolu ile davacı vekilince duruşmasız ve davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı vekili ... ve katılma yolu ile temyiz eden davacı vekili Av. ..."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin davalı yönünden süresinde olduğu, davacı yönünden süresi dışında olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili taraflar arasında 2009 yılında 36 ay süreyle yürürlükte kalmak üzere imzalanan araç takip hizmeti sözleşmesi uyarınca, davalının müvekkili şirketin üyelerine (müşterilerine) araç takip hizmeti sunmayı taahhüt ettiğini, bu kapsamda müvekkili şirket tarafından davalı firmaya müşteri bulunacağının ve davalının da müvekkili şirkete komisyon ücreti ödeyeceğinin kararlaştırıldığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirmesine rağmen davalının sözleşmeden kaynaklanan 42.975,42 TL hizmet bedelini ödemediğini, bunun üzerine başlattıkları ilamsız icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, davalının itirazının iptali ile %40"dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı ... Ortak Satın Alma Platformu A.Ş. arasında imzalanan sözleşme uyarınca ..."ın 2000 adet üyesi için araç takip hizmeti almayı taahhüt ettiğini, sözü edilen bu taahhüdün yerine getirilmesini kolaylaştırmak için bu şirketin işletmeci ortağı olan davacı ... ... ile de aynı konuda ve aynı fiyatlarla sözleşme imzalandığını, davacının aldığı ya da kiraladığı araç takip sayısının, ..."ın 2000 adet olan taahhüdünden düşülmesinin kararlaştırıldığını, sözleşmede kararlaştırılan sürede dava dışı ... ve davacının taahhüt edilen sayıda müşteri getirmemesi üzerine müvekkilinin dava dışı ... ile olan sözleşmeyi feshettiğini, bu sözleşmenin feshi üzerine davacı ile yapılan sözleşmenin de konusuz kaldığını ve feshedildiğini, taahhütlerini yerine getirmeyen ve haklı nedenle sözleşmenin feshine neden olan tarafın müvekkilinden henüz verilmeyen hizmet bedelleri için komisyon ücreti isteyemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 28.11.2014 tarihli ve 3517 E.-7666 K.sayılı ilamıyla iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yerinde görülmediği, 30.01.2012 tarihli 38.157,25 TL tutarlı faturanın tebliğ edildiği ve itiraz edilmediğinin kabul edildiği, davalı tarafın bu faturanın tebliğ edilmediğini savunduğu, faturanın davalıya tebliğ edilip edilmediğinin belirlenmesi, tebliğ edilmiş ancak süresi içinde iade edilmemiş ise içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun kabulü, süresi içinde iade edilmişse fatura içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunu kanıtlama yükünün davalı tarafça ispat edimesi gerektiği, fatura tebliğ edilmemiş ya da süresi içerisinde iade edilmiş ise faturaya konu hizmetin verildiğini ispat yükünün davacıda olduğu, bu hususlarda delillerin toplanıp, davalı vekilinin rapora itirazı da gözetilerek, sözleşmenin 2.1.3 maddesinin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği, yani ihtilaf konusu 30.01.2012 tarihli faturaya konu alacağın takip tarihi itibariyle istenip istenemeyeceği hususunda ek rapor alınıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı hüküm kurulduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda 30.01.2012 tarih 38.157,25 TL tutarındaki faturanın davalıya tebliğ edildiği ve davalının bu posta ile neyi aldığını açıklayamaması gibi sebeplerle ilgili faturanın davalı tarafından alındığı kanaati hasıl olmakta ise de, gönderi içeriğinin bilinememesi nedeni ile teknik olarak bu sonuca varılamadığı, davacı vekilinin dosyaya 12.09.2012 tarihli dilekçesi ekinde davalı şirketin hizmet verdiği şirketler ve bu şirketlere ait araç listesini sunduğu, davalı şirket araç listesi konusunda bir beyanda bulunmadığı, bu durumda davacı tarafın fatura konusu alacağın varlığını ispat ettiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili ile katılma yoluyla davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Davacı vekilinin katılma yoluyla temyiz itirazları yönünden;
Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 26.01.2018 günü tebliğ edilmiş olup, hüküm davacı vekili tarafından HUMK.nun 433 ncü maddesinde öngörülen 10 günlük yasal temyiz süresi geçirildikten sonra, 07.02.2018 günü harcı yatırılıp, temyiz defterine kaydı yapılarak, katılma yolu ile temyiz edilmiştir. 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas,1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararında, bu gibi hallerde Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin temyiz itirazları yönünden;
Dava, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesi uyarınca düzenlenen faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ise de, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir.
Mahkemece, davalıya dava konusu 30.01.2012 tarihli ve 38.157,25 TL bedelli faturanın tebliğ edilmediği kabul edilmiştir. Bu durumda, mahkemece Dairemiz bozma ilamında belirtildiği üzere davalı tarafça davacının hizmet vermediği savunulduğuna göre, faturaya konu hizmetin verildiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerekeceğinden, bu doğrultuda davacının delilleri değerlendirilerek ve gerekirse dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğundan davacı tarafa yemin teklif etme hakkı da hatırlatılıp, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle, davacı vekilinin katılma yolu ile temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.