17. Ceza Dairesi 2015/16727 E. , 2016/10285 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... hakkında hırsızlık suçundan ve suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında her ne kadar işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK"nın 116/4 ve 119/1-c maddeleri uygulanmamış ise de; eyleminin TCK.nın 116/2-4 ve 119/1-c maddelerine uyduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22/01/2013 tarih ve 2012/1142 Esas 2013/17 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Hırsızlık suçunun teşebbüs aşamasında kaldığı olayda, çalınmak istenilen malın değerinin belirli olmadığı ve TCK"nın 145. maddesinin uygulama olanağı bulunmadığı halde, uygulama yapılarak eksik ceza tayini, birden fazla kişi olarak gece vakti müştekinin işyerine girmeye kalkışan suça sürüklenen çocuk hakkında 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından, hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlerde TCK"nın 31/3. maddesinin, aynı Yasa"nın 35. maddesinden önce uygulanması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, yukarıda belirtilen suçların suça sürüklenen çocuklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-5237 sayılı TCK"nın 31 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 11/1. maddeleri gereğince, 5395 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan suça sürüklenen çocuklar hakkında anılan Yasa"nın 5. maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi,
b-Her bir suça sürüklenen çocuğun sebep verdiği yargılama giderinin ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken yargılama giderinin hangi suça sürüklenen çocuktan ne şekilde tahsil edileceğinin belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükümden Çocuk Kouma Kanunun 5. ve 7. maddeleri gereğince çocukların ailelerine ilişkin bölümün çıkartılması ve yargılama giderlerine ilişkin bölümün çıkartılarak yerine "Her bir suça sürüklenen çocuğun sebep verdiği yargılama giderinin ayrı ayrı tahsiline" cümlesinin eklenmesi suretiyle diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Suça sürüklenen çocuklar ..., ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olan suça sürüklenen çocukların eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nın 151/1, 31/3. maddesinde tanımlanan mala zarar verme suçunun, suçun işlendiği 11.02.2008 tarihinden incelemenin yapıldığı tarihe kadar 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddesinde belirtilen 7 yıl 12 aylık olağanüstü zamanaşımı süresinin geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuklar ... ve ... ile müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuklar hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
3-Suça sürüklenen çocuk ... hakkında işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Suça sürüklenen çocuk hakkında her ne kadar işyeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde TCK"nın 116/4 ve 119/1-c maddeleri uygulanmamış ise de; eyleminin TCK"nın 116/2-4 ve 119/1-c maddelerine uyduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/01/2013 tarih ve 2012/1142 Esas 2013/17 Karar sayılı içtihadında belirtildiği üzere zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla yapılan incelemede;
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, yukarıda belirtilen suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Daha önce hapis cezası ile mahkûm olmayan ve suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş suça sürüklenen çocuk ... hakkında tayin edilen kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK"nın 50/3. maddesi gereğince, anılan maddenin 1. fıkrası bentlerindeki seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğunun gözetilmemesi,
b-Birden fazla kişi olarak gece vakti müştekinin işyerine girmeye kalkışan suça sürüklenen çocuk hakkında 119/1-c maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
c- 5237 sayılı TCK.nın 31 ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 11/1. maddeleri gereğince, 5395 sayılı Yasa"nın 5. maddesinde öngörülen koruyucu ve destekleyici tedbirlerin suça sürüklenen ve ceza sorumluluğu olmayan çocuklar bakımından uygulanabileceği gözetilmeden; somut olayda ceza sorumluluğu olan ve hakkında mahkumiyet kararı kurulan suça sürüklenen çocuk hakkında anılan Yasa"nın 5. maddesinde yazılı tedbire hükmedilmesi,
d-Her bir suça sürüklenen çocuğun sebep verdiği yargılama giderinin ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken yargılama giderinin hangi suça sürüklenen çocuktan ne şekilde tahsil edileceğinin belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... ve müdafiinin temyiz nedenleri ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 04.10.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.