23. Hukuk Dairesi 2011/4244 E. , 2012/423 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki ödemelerin tespiti davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olup, davalı kooperatifin, 2005 yılında toptan ödeme yapacak olanların bundan sonra ki ödemelere katılmayacağı yönünde karar alınması üzerine müvekkilinin bir miktarı peşin olmak üzere 30.07.2005, 30.10.2005 ve 30.12.2005 tarihli senetler karşılığında 02.05.2005 tarih 0003 numaralı dekontla davalı kooperatife toplam 15.000,00 TL ödeme yaptığını, ancak bu ödemenin karar defterine yazılıp, borçtan tenkis edilmediğini ileri sürerek, bu ödemelerin, borçtan tenkisi ile karar defterinde de karar altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının toptan ödeme yapmadığını, bonoları da ödemediğini, kooperatifçe bu konuda alınmış bir karar da bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalının temyiz istemi sonucu Yargıtay Yüksek 16. Hukuk Dairesi"nin 17.02.2009 gün 2008/3982 Esas , 2009/804 Karar sayılı ilamı ile bozulmuş, mahkemece Yüksek Daire"nin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı vekilinin 14.12.2009 tarihli dilekçesi ile davasını menfi tespit davası olarak nitelendirdiği, uyuşmazlığın bonoların ödenip ödenmediği noktasında toplandığı, senetlerin davacının elinde olmasının bedelinin ödendiğine karine teşkil ettiği, davalının da yemin deliline başvurmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüyle davacının dava konusu borçlardan dolayı davalı kooperatife ödeme yaptığının tespitine karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece, uyulmasına karar verilen Yargıtay Yüksek 16. Hukuk Dairesi"nin 17.02.2009 gün 2008/3982 Esas , 2009/804 Karar sayılı bozma ilamında davacının olumlu tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığının gözetilmesi ve davacının istemine göre, davanın menfi tespit davası olarak nitelendirilmesi halinde gerekli harcın ikmal edilerek davaya bu şekilde devam edilip hüküm kurulması vurgulanmıştır. Davacı vekili bozma ilamından sonra 14.12.2009 tarihli dilekçesiyle davanın menfi tespit davası olduğu ve taleplerinin davalıya borçlu olunmadığının tespiti olduğunu ifade etmiştir. Bu durumda, mahkemece davacının bu talebi doğrultusunda davanın menfi tespit davası şeklinde görülüp sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde olumlu tespit davası olarak karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.