Abaküs Yazılım
10. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/1214
Karar No: 2022/3740
Karar Tarihi: 24.03.2022

Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2022/1214 Esas 2022/3740 Karar Sayılı İlamı

10. Ceza Dairesi         2022/1214 E.  ,  2022/3740 K.

    "İçtihat Metni"

    İtiraz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
    İtirazla İlgili Mahkeme Kararları : a) Mahkûmiyet; İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/09/2018 tarihli, 2018/235 esas ve 2018/309 sayılı kararı
    b) İstinaf başvurusunun esastan reddi; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesinin 12/12/2019 tarihli,
    2019/3960 esas ve 2019/2845 sayılı kararı İtiraza Konu Olan Sanık : ...

    İtiraz yazısı ile dava dosyası incelendi.
    A) KONUYLA İLGİLİ BİLGİLER:
    Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan yapılan yargılama sonucu, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19/09/2018 tarih, 2018/235 esas ve 2018/309 sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine dair karar verilmiştir.
    Hükmün sanık ve müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi tarafından 12/12/2019 tarih, 2019/3960 esas ve 2019/2845 sayılı karar ile istinaf isteklerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Hüküm sanık müdafii tarafından temyiz edilmiştir.
    Dairemizce 17/09/2020 tarihinde, 2020/2293 esas ve 2020/3815 karar sayı ile sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMK'nın 291/1. maddesinde öngörülen on beş günlük yasal süreden sonra temyiz edildiği gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
    B) İTİRAZ NEDENLERİ:
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itiraz yazısında özetle;
    "Dosyanın incelenmesinde, sanık hakkında uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan 02/05/2018 tarihinde kamu davasının açıldığı, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 19/09/2018 tarih, 2018/235 (E) ve 2018/309 (K) sayılı karar ile sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, kararın sanığın ve özel vekili Av. ...'un yüzlerine karşı verildiği, karara karşı sanık ve sanık vekili Av. ... tarafından 20/09/2018 tarihinde istinaf kanun yoluna başvurulduğu, sanığın bu aşamada 26/12/2018 tarihinde ilk derece mahkemesine gönderdiği dilekçede, avukatını azlettiğini, kendisine devlet tarafından atanacak avukat ile bundan sonra davasına devam etmek istediğini bildirdiği, ilk derece mahkemesi tarafından bu dilekçenin özel vekile tebliğ edilmediği, üst yazı ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'ne 07/01/2019 tarihinde gönderildiği, Daire tarafından sehven bu durumun değerlendirilmeyerek dosyanın esası incelenerek 12/12/2019 tarihinde istinaf başvurularının esastan reddine ve sanığın tahliye talebinin reddine karar verildiği, bu kararı sanığın azlettiği vekili Av. ...'a 25/12/2019 tarihinde tebliğ edildiği, sanık vekilinin bu karara karşı 13/01/2021 tarihli temyiz dilekçesi ile temyiz talebinde bulunduğu;
    (...) Sanığın 03/11/2021 tarihli dilekçede, vekilini azlettiği halde istinaf dairesi kararının bu avukata tebliğ edildiğini, bu vekilin de kasten temyiz süresini geçirerek temyiz başvurusunda bulunduğunu, Yargıtay'ın da temyiz talebi konusunda süre yönünden red kararı verdiğini, kararın kendisine ve yeni görevlendirilen avukata tebliğ edilmediği için temyiz hakkını kullanamadığını beyan ederek dosyanın yeniden incelenmesini istediği anlaşılmıştır.
    Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; sanığın talebinin yerinde olduğu, sehven yapılan tebligat işlemi üzerine sanığın temyiz talebini yerine getiremediği, azledilen sanığın özel vekiline yapılan tebligat işyeminin geçersiz olduğu, öğrenme üzerine sanık tarafından yapılan temyiz talebinin geçerli olduğu, yalnız sanık hakkında kurulan mahkûmiyet hükmünün Yargıtay incelemesinden geçmesi nedeniyle CMK'nın 308/1 maddesi gereğince itiraz yasa yoluna başvurulması gerektiği...." belirtilerek, Dairemizin sanık hakkındaki süre yönünden ret kararının kaldırılması ve kararın esastan incelenmesi istenmiştir.
    C) YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞININ İTİRAZIYLA İLGİLİ YASA HÜKÜMLERİ:
    A- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi" kenar başlıklı 308. maddesi:
    "(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, resen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
    (2) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
    (3) (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen fıkra) Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir." hükmünü,
    B- 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un geçici 5. maddesi (05.07.2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6352 sayılı Kanun'la eklenen) :
    "(1) Ceza Muhakemesi Kanununun 308 inci maddesinde yapılan değişiklikler, bu Kanunun yayımı tarihinde Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nda bulunan ve henüz karara bağlanmamış dosyalar hakkında da uygulanır." hükmünü düzenlemektedir.
    D) İTİRAZIN VE KONUNUN İRDELENMESİ:
    Dosya üzerinden yapılan incelemede; sanığın istinaf aşamasında henüz karar verilmeden önce ilk derece mahkemesine gönderdiği 26.12.2018 tarihli dilekçesi ile Av. ...’u vekillikten azlettiğini, devletin atadığı avukatla devam etmek istediğini belirttiği, ilk derece mahkemesince azil dilekçesinin sanık müdafiine tebliğ edilmediği, üst yazı ile istinaf mahkemesine gönderildiği, ancak istinaf mahkemesince sanığa mecburi müdafi tayin edilmediği, hükmün esastan reddine dair verilen kararın 25.12.2019 tarihinde azledilen müdafii Av. ... adına tebliğ edildiği ve azledilen müdafiinin 13.01.2020 tarihli dilekçesi ile istinaf kararını temyiz ettiği, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucu 17.09.2020 tarihinde sanık müdafiinin temyiz isteğinin CMK'nın 291/1. maddesinde öngörülen on beş günlük yasal süreden sonra temyiz edildiği gerekçesiyle reddine karar verildiği, sanığın 03.11.2021 tarihli dilekçesinde 26.12.2018 tarihli azil ve mecburi müdafii tayin talebini içeren dilekçesine atıf ile azledilen müdafiinin kasten süresinden sonra temyiz ettiğini, istinaf kararının kendisine tebliğ edilmediğini, temyiz hakkının elinden alındığını belirterek mahkumiyet hükmünü temyiz etmek istediğini belirttiği, bu dilekçe üzerine istinaf mahkemesince sanığa mecburi müdafi tayin edilmesi sağlanarak, 15.11.2021 tarihli ek karar ile kesinleştirme işlemlerinin iptali ile hükmün infazının durdurulmasına, sanık ve müdafii tarafından temyiz dilekçeleri verildikten sonra itiraz kanun yolunun değerlendirilmesi açısından dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine karar verildiği, kararın mecburi müdafiye 21.11.2021 tarihinde tebliğ edildiği, sanığın 22.11.2021 ve mecburi müdafii olarak tayin edilen Av. ...'ın 27.11.2021 tarihli temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
    E) KARAR:Açıklanan nedenlerle;
    1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının kabulüne,
    2- Dairemizi 12/12/2019 tarih, 2019/3960 esas ve 2019/2845 karar sayılı süre yönünden RET KARARININ KALDIRILMASINA
    3- Sanık hakkındaki İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesi'nin 12/12/2019 tarih ve 2019/3960 esas; 2019/2845 karar sayılı hükmünün incelenmesinde:
    5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak sanık ve müdafiinin dilekçelerindeki temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere göre yapılan incelemede:
    Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak;
    1-Sanığa verilen adli para cezasının TCK’nın 52/4. maddesi gereğince taksitlendirilmesine karar verildikten sonra kararda "ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceği" belirtilmeyerek TCK’nın 52/4. maddesinin son cümlesine aykırı davranılması,
    2-Hükümden sonra TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ve müdafiinin temyiz istekleri bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, CMK'nın 302. maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, ancak bu durumların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 303. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, ilk derece mahkemesi hükmünün;
    1-Hüküm fıkrasının, sanığa verilen adli para cezasının taksitlendirilmesine ilişkin paragrafına "...tamamının tahsiline" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve ödenmeyen para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına" ibaresinin eklenmesi,
    2-TCK'nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması ve yerine "Sanık hakkında, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi ve 7242 sayılı Kanun'la yapılan değişiklikler gözetilerek, oluşan duruma göre, TCK'nın 53. maddesinin 1. ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının 1. cümlesinin uygulanmasına" ibaresinin yazılması,
    Suretiyle, hukuka aykırılıkların DÜZELTİLEREK diğer yönleri usul ve kanuna uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi hükmüne yönelik TEMYİZ İSTEKLERİNİN ESASTAN REDDİNE,
    28/02/2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7165 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değişik CMK'nın 304/1. maddesi gereğince dosyanın İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Ceza Dairesine gönderilmesine, 24.03.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi