Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/4910 Esas 2022/4738 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Açığa imzanın kötüye kullanılması
HÜKÜM : Beraat

Sanığın, ..... isimli bir yakınının 1.300-1.400-TL'lik alacağına karşılık katılan tarafından imzalanan, borçlu kısmında katılan ...'ın ad, soyad ve T.C. kimlik numarası ile babası ...'ın ad ve soyadları yazılı, diğer bölümleri ise boş bırakılan bir adet senet aldığı, alacağının ödenmesi durumunda bu senedi iade edeceğini belirtmesine rağmen borç miktarını yazı ve rakamla 200.000 TL olarak yazdırarak katılanın evine giderek babası ve ailesine senedi gösterip, oğullarının bu miktarda borcu bulunduğunu ileri sürerek tahsil etmeye çalıştığı iddiası ile açılan davada; sanık ... 25.12.2013 tarihli ifadesinde özetle, "... katılanın 2013 yılının Eylül ayı içerisinde kendisinden 180.000 TL borç istediğini, aynı gün saat 18.45 sıralarında katılanla buluştuklarını ve yanında getirmiş olduğu 180.000 TL'yi verdiğini ve karşılığında katılana verdiği boş senedin, katılan tarafından borç kısmına 200.000 TL, ismi, T.C. kimlik numarası, babası ... kefil olarak yazılarak ve iki adet ayrı ayrı imza atılmak suretiyle kendisine geri verildiğini ..." beyan etmesine karşın 27.12.2013 tarihli, suça konu senetteki "...", "....." yazı ve rakamları ile imzaların katılan ...'ın eli ürünü olduklarına, diğer yazıların katılan ve sanığın elinden çıktığını gösterir nitelik ve yeterlikte uygunluk tespit edilemediğine ilişkin kriminal raporu ve katılanın 05.05.2014 tarihli, "... suça konu senedi 18.12.2013 tarihinde .....'nın kendisini borç meselesini konuşmak üzere çağırması üzerine dükkanına gittiğinde, dükkanda ...'nın yeğeni olan sanık ...'in de olduğuna ve sanığın kendisinden senet imzalamasını istediğine, kendisine bir senet uzattığına, senede adını, soyadını, T.C. kimlik numarasını yazıp imzaladığına, ...'ya ne kadar yazacağını sorduğu sırada sanığın senedi elinden çekip aldığına ..." yönelik ifadesi ve sanık hakkında suça konu senedin tahsiline ilişkin olarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30.12.2013 tarih ve 2013/27583 Esas sayılı iddianamesi ile açılan davada Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarih, 2014/87 Esas ve 499 Karar sayılı kararı ile sanığın mahkumiyetine hükmedildiği, dosyanın halen temyiz incelemesi için Yargıtay'da olduğunun ve kesinleşmediğinin, sanığın incelemeye konu dosyada 16.10.2015 tarihli savunmasında "... katılana verdiği paranın 120.000 TL'sini bankadan çektiğini, 50.000 TL de kredi çektiğini, 30.000 TL de kendisinde olan parayı verdiğini, bu borç karşılığında katılanın verdiği suça konu senedi kendisinin yazdığını ...", halen temyiz incelemesinde olan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarih, 2014/87 Esas ve 499 Karar sayılı dosyasında ise, "... Urfa'da evlerini sattıklarında katılana 200.000 TL borç para verdiğine ..." yönelik aşamalarda hem birbirleriyle hem de kriminal rapor ile çelişen beyanları karşısında; sanığın katılana verdiğini iddia ettiği suça konu senede esas borca ilişkin olarak delillerini dosyaya ibrazının sağlanarak gerekli araştırmanın yapılması, suça konu senedin düzenlenmesine ilişkin olarak katılanın beyanları doğrultusunda ...'nın tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra katılan ile aralarındaki borç ilişkisini ve senedin düzenlenmesine ilişkin bildiklerini açıklamasının istenmesi, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.12.2014 tarih, 2014/87 Esas ve 499 Karar sayılı dosyasının sonucunun beklenmesi ya da gerekirse her iki dosyanın birleştirilmesi hususları değerlendirilip sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile beraat hükmü kurulması,Yasaya aykırı, katılanın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 21.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.