23. Hukuk Dairesi 2011/4097 E. , 2012/419 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olup, henüz ferdi mülkiyete geçilmediğini ve kooperatifin tasfiye olmadığını, başlangıçta dükkan inşaa edilmesine karar verilen yerlerin daha sonra fazla üye kaydı nedeni ile bağımsız bölüm olarak yapılıp kur"a ya dahil edildiğini ve bu dairelerden birinin kur"a sonucu müvekkiline isabet ettiğini, ancak bu dairenin diğer dairelere göre küçük olduğunu, oysa ki müvekkilinin diğer üyelerle aynı aidatı ödediğini, müvekkilinin bu nedenle mağdur duruma düştüğünü, bu durumun Kooperatifler Kanunu"nun 23. maddesine aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkilinin zararının faizi ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıya ait bağımsız bölümün başlangıçtan itibaren konut olarak düşünülüp inşaa edildiğini, davacının şerefiye paylarına ilişkin bir itirazının bulunmadığını, davacının diğer üyelerden daha az ödeme yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının davalı kooperatif üyesi olup, yapılan kur"a çekimi sonucu kendisine A blok 2 numaralı dairenin isabet ettiği, davacının diğer üyelerle eşit miktarda aidat ödemesine rağmen kendisine düşen dairenin diğer üyelere göre 5.73 m² daha küçük olduğu ve davacının bu nedenle zarara uğradığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Mahkemece, davanın 6.400,00 TL üzerinden açılıp, daha sonra 11.05.2010 tarihinde 2.153,90 TL üzerinden ıslah edilip, böylece toplam dava değerinin 8.553,90 TL olduğu gözönüne alınarak, faizin başlangıç tarihinin ıslah edilen tutar yönünden ıslah tarihi olması gerektiği gözetilmeden 8.553,90 TL"ye dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği için 6100 sayılı HMK"nun 297/2. (Eski 1086 sayılı HUMK"nun 438/7) maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle Hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinin "8.553,90 TL alacağın" cümlesinden sonraki yazı dizisinin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerine "6.400,00 TL"lik bölümüne dava tarihinden, 2.153,90 TL"ye ise ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmek üzere, davalıdan tahsil ile davacıya ödenmesine" cümlesinin yazılmak sureti ile hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.01.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.