17. Hukuk Dairesi 2015/4724 E. , 2017/11353 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müteveffa ..."in 03.09.2010"da meydana gelen trafik kazası neticesinde hayatını kaybettiğini, kazanın ..."ın hız sınırının bir hayli üzerinde araç kullanması ve trafik kurallarına riayet etmemesi neticesinde meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde ..."in hiçbir kusuru bulunmadığını, olay nedeniyle ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/637 Esasında kayıtlı ceza davasının açıldığını ve sanığın cezalandırılmasına karar verildiğini, müvekkillerinden ..."in müteveffanın babası ..."in ise annesi olduğunu, müvekkillerinin çocuklarının ileriki desteklerinden yoksun kaldıklarını, müvekkili ..."in asgari ücretle bir markette çalıştığını ve ekonomik anlamda zor bir durumda olduğunu, tazminat davası açma hakları şimdilik saklı kalmak kaydı ile davacı baba ... için 4.000,00 TL ve Benzer için 4.000,00 TL tazminat olmak üzere toplam 8.000,00 TL tazminatın 03.09.2010"dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; davacıların oğlu müteveffa ..."in 03.09.2010"da müvekkili yönetimindeki ... plakalı araçla normal hızında iken müvekkilinin aracının önüne atladığını, müvekkili frene basmış olsa da söz konusu kazayı engelleyemediğini, müvekkilinin tali kusurlu olduğundan davanın reddi gerektiğini, sigorta şirketine başvurmadan dava açma yoluna gidildiğini, müteveffa 5 yaşında olduğundan müteveffa için harcanması gereken bakım ve yetiştirme giderlerinin söz konusu olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... Türk Sigorta A.Ş. vekili; ... plakalı ..."a ait aracın trafik sigortasının düzenlenen poliçe ile 13.07.2010 - 13.07.2011 tarihleri arasındaki rizikolara karşı müvekkili şirket tarafından sağlandığını, davadan önce müvekkili şirkete bir başvuru bulunmadığını, poliçedeki bakiye teminata itiraz olmadığından geçmişe yönelik faiz, avukatlık ücreti ve masraflardan sorumlu tutulmamalarına, her halükarda en fazla dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumluluğuna karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacılar vekili; müteveffa ..."in 31.08.2005 tarihinde doğmuş olup 03.09.2010 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda hayatını kaybettiğini, davalılardan ..."ın hız sınırının bir hayli üzerinde araç kullanması ve trafik kurallarına riayet etmemesi sonucunda meydana gelmiş olup kazanın meydana gelmesinde 5 yaşındaki ..."in ise hiçbir kusuru bulunmadığını, baba ... için 30.000,00 TL, anne ... için 30.000,00 TL, kardeş ... için 15.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 75.000,00 TL tazminatın haksız fiil tarihi olan 03.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, esas davadaki cevaplarını tekrarlamış, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davada davacıların maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile, davacı ... için 2.663,96 TL, davacı ... için 2.264,48 TL"nin 03.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile (Davalı sigortanın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal
faizle sorumlu olması kaydıyla) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazla taleplerinin reddine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile davacıların manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne, davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... için 4.000,00 TL, davacı ... ... için 2.500,00 TL manevi tazminatın 03.09.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ... Daşgın"dan alınıp davacılara verilmesine, davacıların fazla taleplerinin reddine, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin sigorta şirketi vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası neticesinde ölüm nedeniyle maddi-manevi tazminat istemine yöneliktir.
TMK’nun 185. madde hükmü gereğince, anne-baba birlikte çocukların bakımından sorumludur, aynı yasanın 327.maddesinde ise “Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır” denilmektedir.
Her baba ve annenin çocuğunu belli bir yaşa kadar büyütmek, yetiştirmek ödevi olup çocuğun ölümü nedeni ile artık yapılması gerekmeyecek yetiştirme giderlerinin belirlenecek destekten yoksun kalma tazminatından düşülmesi gerekmektedir. Kaza tarihinde 5 yaşında olan desteğin ölümü sebebi ile annenin çalışıyor olması halinde hem anne hem de baba yönünden hesaplanacak tazminattan, asgari ücretin %5"i oranında, annenin çalışmayıp aile ekonomisine katkısının bulunmadığının tespiti halinde sadece baba yönünden hesaplanacak tazminattan asgari ücretin %5"i oranında yetiştirme giderinin indirilmesi gereklidir. O halde mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, anne ev hanımı olduğu halde bakım ve yetiştirme gideri yönü ile asgari ücretin %10"u oranında indirim yapılması doğru olmadığından kararın bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
3-BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda,
manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, mahkemece baba ... için 4.000,00 TL, anne ... için 4.000,00 TL, kardeş ... için 2.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte, olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları da gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen davacılar için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan düşük manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 08.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.