20. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5036 Karar No: 2016/6735 Karar Tarihi: 09.06.2016
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/5036 Esas 2016/6735 Karar Sayılı İlamı
20. Hukuk Dairesi 2016/5036 E. , 2016/6735 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki davada Ankara 14. Asliye Hukuk ve Ankara 8. Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tüketici hukukuna ilişkin olması, taraflar arası uyuşmazlığın vekalet ücretinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Ankara 8. Tüketici Mahkemesince ise, davalının ticari şirket olduğu, vekâlet ilişkisinin de davalı şirketin bir başka şirketle olan ticari ilişkisi nedeniyle doğmuş alacağın tahsili amacıyla yapılan icra takibi olduğu, bu nedenle söz konusu işlemin tüketici işlemi sayılamayacağı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç Başlıklı 1. maddesinde Kanunun amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Satıcı; "kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla tüketiciye mal sunan ya da mal sunanın adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi"; tüketici ise "ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi" ifade etmektedir. Aynı Kanunun 3. maddesinde de "Tüketici işlemi", "Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukukî işlemin olması gerekir. Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukukî işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta; avukat olan davacılar, davalı ile aralarında yapılan hukukî danışmanlık sözleşmesi gereğince ödenmesi gereken ücretin ödenmediğinden bahisle vekâlet ücretinin davalıdan tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptalini talep etmiştir. Davacılar ile davalı şirketin aralarında, hukukî danışmanlık sözleşmesi düzenledikleri anlaşılmaktadır. Davalı şirket tacir olup, mesleki ve ticari amaçla hareket ettiğinden, 6502 sayılı Kanun anlamında tüketici olmayıp, taraflar arasında tüketici ilişkisi bulunmamaktadır. Bu nedenlerle, uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ankara 14. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 09.06.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi.Başkan V.