21. Hukuk Dairesi 2018/4925 E. , 2019/1090 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki tazminat davası nedeniyle verilen hükmün Düzeltilerek Onanmasına ilişkin Dairemizin 16/04/2018 gün ve 2016/14018 Esas - 2018/3884 Karar sayılı ilamına karşı davalı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
KARAR
İş mahkemelerinden verilen kararlar ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu bulunmamaktadır. Ne var ki, Yargıtay onama ve bozma kararlarında maddi yanılgı bulunması halinde usulü kazanılmış haktan söz edilemeyeceği, giderek maddi yanılgının düzeltilmesi gerektiği Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş içtihatlarındandır.
Dava, iş kazası maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı vekili maddi hata dilekçesinde, Dairemizin düzelterek onama ilamındaki vekalet ücretinde yazım hatası yapıldığını savunmuştur.Dosya kapsamına göre, manevi tazminatta kısmen ret kararına rağmen vekille temsil edilen davalı lehine vekalet ücreti verilmediği, Mahkeme kararının bu yönüyle hatalı olduğu gerekçesiyle Dairemizin 16.04.2018 tarih, 2016/14018 esas 2018/3884 karar sayılı ilamında davalı vekiline ait temyiz itirazının haklı bulunduğu ve bu yönde açıklama ile düzelterek onamaya karar verildiği, ne var ki ilamın sonuç bölümünde yazım hatası yapılarak “davalı” yerine “davacı” ifadesinin kullanıldığı anlaşılmakla, infaz aşamasında karışıklığa sebebiyet vermemesi amacıyla davalı vekiline ait maddi hata itirazının kabulüne karar verilmiştir.
Maddi hatanın usulü kazanılmış hak teşkil etmeyeceği dikkate alınarak, davalı vekiline ait maddi hatanın düzeltilmesi istemi, açıklanan gerekçeyle haklı kabul edilmelidir.
Yukarıda açıklanan sebeplerle Dairemizin söz konusu ilamının KALDIRILMASINA karar verilmiş ve dosya temyiz kapsamına göre yeniden incelenmiştir. Buna göre;
Dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dava dilekçesinde 2.000,00TL maddi tazminat talep ettiği, ıslah ile maddi tazminat talebini 20.756,24TL’ye yükselttiği; birleşen dosyada 35.000,00TL manevi tazminat talep ettiği; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verildiği ve 20.756,24TL maddi, 20.000,00TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline hükmedildiği, ancak kısmen reddedilen kısım için davalı lehine vekalet ücretine karar verilmediği anlaşılmaktadır.Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesi, "Manevi tazminat davalarında ücret" başlığı altında, "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesini içermektedir.
Kararda reddedilen manevi tazminat için davalı lehine karar verilmemiştir.
Davalı vekili vekalet ücretini, temyiz konusu yapmıştır. Dosya kapsamına göre reddedilen manevi tazminat yönünden vekalet ücretine karar verilmemesi usule ve yasaya aykırıdır.
O halde, temyiz talebinde bulunan davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilerek hüküm bozulmalıdır.Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, varılan sonucun doğru olduğu, vekalet ücreti hususunda hata yapıldığı gözetilerek HMK"nun 370/2. maddesi uyarınca hüküm bozulmamalı, vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onanmalıdır.SONUÇ : Yukarıda yapılan açıklama gereğince, Hüküm fıkrasına, "Reddedilen manevi tazminat nedeniyle, 1.800,00TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya verilmesine" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına,Kararın bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/02/2019 günü oybirliğiyle karar verildi.