Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/1280
Karar No: 2020/3001
Karar Tarihi: 13.10.2020

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/1280 Esas 2020/3001 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2018/1280 E.  ,  2020/3001 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı şirket vekili Av.... ile davalı şirket vekili Av. ..."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - KARAR -

    Davacı vekili, müvekkili tarafından davalı şirketçe inşa edilen taşınmaz ile ilgili olarak verdiği proje ve ruhsat işlemleri hizmeti için belirlenen bedelden kalan KDV dahil 171.100,00 TL için 21.01.2010 tarihli fatura keşide ederek davalıya gönderildiğini, davalı tarafça faturaya süresi içinde itirazda bulunulmadığını, bu nedenle faturanın kesinleştiğini, fatura borcunun ödenmemesi üzerine müvekkilinin ihtarnameye rağmen de borcunu ödemediğini ve faturanın iade edldiğini, borcun tahsili için başlatılan icra takibine davalı itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itrazın iptali ile %40 oranında icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davaya bakmakta ... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davaya konu faturanın hizmet bedeli faturası olup davacının yerine getirdiği bir hizmeti olmadığını, söz konusu adreste bulunan benzin istasyonunun mülkiyetinin daha önce müvekkiline ait olduğunu, ancak dava tarihinden önce başkasına devredildiğini, mülkiyetin müvekkilinde olduğu dönemde de davacı şirketten ne proje ruhsat çalışması, ne de çalışma ruhsat işlemleri adı altında hizmet alımının söz konusu olmadığını, davalının faturaya konu hizmetlerin gerçekleştirileceğini ve benzin istasyonunun kullanıma hazır hale getirileceğine ilişkin davacıya duyulan güven sebebiyle faturanın ilk etapta iade edilmediğini, söz konusu hizmetin gerçekleştirilmemesi üzerine müvekkilinin benzin istasyonunu faaliyete sokup işletmesinin mümkün olmaması nedeniyle istasyonun devredildiğini savunarak davanın reddi ile %40 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyiz istemi üzerine Dairemizin 04.11.2015 tarihli ve 2014/7401 E. - 2015/7044 K.sayılı ilamıyla davalının yetki itirazının yerinde olduğu gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda dosyanın gönderildiği yetkili mahkemece iddia, savunma, dosya kapsamı ve bilirkişi raporuna göre, taraflar arasında akaryakıt istasyonu ve ruhsat devir işlemlerine ilişkin 05.05.2006 tarihli 75.000,00 TL bedelli bir sözleşmenin iki tarafında kabulünde olduğu, 04.01.2008 tarihli 225.000,00 TL bedelli revize sözleşmelerin yapıldığının iddia edildiği, ilk sözleşmede davacı şirketin ikinci sözleşmede ise davalının yetkililerinin imzasının bulunmadığı, ... 18. Noterliğinde düzenlenmiş 05.05.2006 tarihli ve 20754 yevmiyeli sayılı vekaletname içeriği incelendiğinde davalı tarafından davacı şirket yetkililerine dava konusu işlemler için yetki verildiği, vekaletnamede davacı şirketin ismi yer almasa da ... Genel Müdürlüğü, ... Büyükşehir Belediyesi ve ... Belediyesi imar dosyaları içeriğinde söz konu vekaletname ile davacı şirket yetkililerinin davalıya ait Akaryakıt İstasyonunun İşletme Ruhsatı alımı aşamalarında gerekli iş ve işlemleri ilgili Resmi Kurum ve Kuruluşlar nezdinde takip ettiği ve revize sözleşmenin yapıldığı tarihten sonra da bu işlemlerin sürdüğü, vekalet sözleşmesinin herhangi bir şekle tabi olmadığı, davalı tarafça imzalanmamış olsa da taraflar arasında revize sözleşme ilişkisi kurulduğunun kabulü gerektiği, davacı şirket yetkililerine verilen vekaletname içerikleri ve ilgili kurum müzekkere cevabi yazıları ile yapılan işlemlerin tarihlerinin bu hususu teyit ettiği, kaldı ki davalı tarafından davacıya ilk sözleşmeye istinaden ödenen bedelin yazılı olandan daha fazla olduğu, bu hususun dahi tek başına iş ve işlemlerin devam ettiğini açıkça gösterdiği, dava konusu 21/01/2010 tarihli 171.100,00 TL bedelli faturanın 04/01/2008 tarihli sözleşme uyarınca ve yapılan işe ilişkin ödemede taraflarca mutabık kalınan 80.000,00 TL"nin sözleşmede yazılı 225.000,00 TL"den düşülmesi neticesinde bakiye 145.000,00 TL alacağa KDV alacağı da eklenmek suretiyle 171.100,00 TL olarak düzenlendiği, faturanın davalı yana tebliğ edildiği ve faturanın davalının ticari defterlerine işlendiği, söz konusu alacak fatura tarihi itibari ile davacı defterlerinde yer almıyor ise de maddi hataya dayalı olduğu belirtilen muhasebesel hatanın 2012 yılı içerisinde düzeltildiği bu hususun bilirkişi raporları ile sabit olduğu, davalı tarafından düzenlenen iade faturasının yasal itiraz süresi geçtikten ve davalı tarafından defterlerine kayıt edildikten 2 ay sonra düzenlendiği ancak davacı tarafça kabul edilmediği ve TTK 18/3 maddesindeki usule uygun olarak süresi içerisinde iade edildiği hususları birlikte değerlendirilerek davacı şirket tarafından davalıya ait tesisin İşletme Ruhsatı (31.07.2009 tarihli) alımına kadarki iş ve işlemleri takip ve sonuçlandırmış olduğu ve takip konusu fatura tutarını davalıdan talep edebileceği, işlemiş faiz talebinin de yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile itirazın iptaline ve %40 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davacı yararına takdir olunan 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.10.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi