16. Hukuk Dairesi 2016/14645 E. , 2016/9132 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Kızılören Mahallesi çalışma alanında bulunan 184 ada 51 ve 94 parsel sayılı 3.922,42 ve 3.189,53 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydı, irsen intikal ve taksim nedeniyle .... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., çekişmeli taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile ....mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların muris ....’dan geldiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği kabul edilmek sureti karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Davacı taraf taşınmazların kök muris ....’den intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise taşınmazların taksim sonucu kendilerine verildiğini savunmuştur. Çekişmeli taşınmazların müşterek muris ....’den kaldığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. İhtilaf, 1969 yılında ölümünden sonra muris .... terekesinin geçerli bir şekilde taksim edilip edilmediği, taksim yapılmış ise taşınmazların kime düştüğü ve kimin kullanımında olduğu noktasında toplanmaktadır. Ne var ki; mahkemece bu husus yeterince açıklığa kavuşturulmamış, mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarının taksim olgusuna ilişkin soyut nitelikteki beyanları ile yetinilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için; miras bırakan ....’un ölüm gününde terekesine dahil olan tüm taşınmaz mallar belirlenip, kadastro tutanaklarının örnekleri getirtildikten sonra taşınmazların bulunduğu yerde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarının tümünün katılımı ile yeniden keşif yapılmalı, muris .... terekesinin tüm mirasçıların katılımı ile taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taşınmazların kime düştüğü, taşınmazların kim tarafından, ne şekilde kullanıldığı olaylara dayalı olarak sorulup saptanmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri terekeye dahil taşınmazların tespit tutanakları ve kesinleşmiş iseler kadastroca oluşan tapu kayıtları ile denetlenmeli, beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmelidir. Taksimin geçerli olabilmesinin, terekenin mirasçılar arasında eşit paylaştırılmasına bağlı bulunmadığı da göz önünde bulundurulmalı, geçerli bir taksimin varlığı halinde davanın reddine karar verilmeli, aksi takdirde diğer mirasçılar tarafından açılmış bir dava bulunmadığı da dikkate alınarak davanın, davacının miras payı ile sınırlı olarak kabulüne karar verilmelidir. Belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ... vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 17.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.