17. Hukuk Dairesi 2015/4694 E. , 2017/11344 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ...Ş vekili ve diğer davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili ..."ün 05.02.2012 tarihinde ... plakalı aracı ile D 100 karayolunda ilerlemekte iken davalı ..."ün kullandığı ... plakalı araç ile ..."ün hayati tehlike geçirecek ve uzuv tatiline sebep olacak şekilde yaralanmasına neden olan trafik kazası olduğunu, davalı ..."ün araç sürücüsü diğer davalı ..."nun araç maliki olarak ve diğer davalı ... şirketinin de limiti dahilinde bu olayda sorumlu olduğunu, olay sonucu davacının özürlü kaldığını, uzun süre tedavi görüp iş ve gücünden mahrum kaldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00-TL maddi, 50.000,00-TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05.02.2012 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili; ... plaka sayılı aracın şirketlerine 03.10.2011-2012 tarihleri arasında ihtiyari mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden dolayı sorumluluklarının trafik sigorta poliçesi hadleri üzerinde kalan kısım için poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, ... plakalı araca ait zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesinin müvekkili şirketçe düzenlenmediğini, tramer kayıtlarında aracın ...
Sigorta A.Ş. tarafından düzenlendiğinin tespit edildiğini, kazanın meydana geldiği 05.02.2012 tarihinde Trafik Zorunlu Mali Mesuliyet sigortası 2012 yılı sakatlık ve ölüm halinde teminat tutarının ise 225.000,00TL olduğunu, kusurun kanıtlanması halinde tutarların üzerinde kalan kısmın ihtiyari mali mesuliyet poliçesi teminatından karşılanabileceğini, bu nedenlerle aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili; davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacının maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, 98.801,00 TL maddi tazminatın, 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 05.02.2012 tarihinden itibaren davalılar ..., ..."dan, davalı ...Ş."den dava tarihi olan 05.02.2013 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülerek (Sigorta şirketi için sigorta poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, dair karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile davalı ...Ş vekili ve diğer davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan sürekli maluliyet tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve
şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile takdir olunan manevi tazminatın bir miktar az olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-Davalı ... şirketi, zarara neden olan aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısıdır.
Motorlu Kara Taşıt Araçları İhtiyari Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının 1. maddesine göre, sigortacı, zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçe limitinin dışında (üstünde) kalan miktardan başlayıp, ihtiyari mali sorumluluk sigortası teminat limitine kadar sorumludur. Dosya içerisinde davalıya ait aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına ilişkin poliçe mevcut olmayıp, davalı ... şirketinin düzenlediği kasko ve ihtiyari mali sorumluluk poliçesi bulunmaktadır. Tramer kayıtlarının incelenmesinde davalının aracına ait ... Sigorta A.Ş tarafından düzenlenmiş, 03.10.211-2012 tarihlerini kapsayan ZMMS poliçesi olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece öncelikle aracın kaza tarihi itibariyle zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesinin mevcut olup olmadığı araştırılmalı, varsa örneği getirtilmeli, teminat limiti belirlenmelidir. Şayet araç için zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi hiç yapılmamış ise Hazine Müsteşarlığı"nca kaza tarihindeki tespit edilen limiti esas alınmalıdır.
Hal böyle olunca; tespit edilen gerçek zararın öncelikle zorunlu mali sorumluluk sigortası poliçesi limiti içinde kalıp kalmadığının belirlenmesi, kalıyorsa davanın reddine; gerçek zarar, ZMSS limitini aşıyorsa, o zaman ihtiyari mali sorumluluk sigortası poliçesi limitiyle sınırlı olarak davalının sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... ile ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ...Ş vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda yazılı 5.574,20 TL kalan harcın davalılar ... ile ..."den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalı ...Ş"ne geri verilmesine, 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.