17. Hukuk Dairesi 2018/1597 E. , 2020/50 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki muvazaa davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; müvekkili ile davalı ..."ın 13/12/2010 tarihinde boşandıklarını, evliliklerinin devam ettiği 2004 yılında ... İli, ... İlçesi, ... Mah. ... ada, 22 parselde kayıtlı 133 m² yüzölçümlü arsa vasıflı taşınmaz üzerine 3 katlı bina yaptıklarını, söz konusu binanın en üst katını davacı müvekkili ile davalı ..."ın boşanma davası açılıncaya kadar aile konutu olarak kullandıklarını, diğer katların ise davalı ... tarafından kiraya verildiğini, ancak boşanma davası açmadan önce aile konutu dışındaki katların davalı ..."ın kız kardeşinin eşi ... adına muvazaalı olarak devredildiğini, taşınmazın rayiç bedelinin 150.000,00 -200.000,00 TL olmasına rağmen davalıların düşük bedelle 42.000,00 TL"ye satış gösterdiklerini, yapılan devir işleminin muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile taşınmazın tamamının davalı ... adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; taşınmazı yapanın ... ve boşandığı eşi olmadığını, taşınmazın değerinin altında müvekkili davalıya satıldığına dair iddiaların hukuki dayanaktan yoksun ve mesnetsiz olduğunu beyanla davanın reddini savunmuştur.
Davalı ...; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; davacının davasının kabulü ile ... İli, ... İlçesi,
... Mahallesi, ... ada, ... parsel sayılı taşınmazın davalı ... oğlu ... adına olan tapu kaydının iptali ile ... oğlu, ... doğumlu ... TC Kimlik nolu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava BK"nun 19. maddesine dayalı olarak açılan muvazaalı işlemin iptaline ilişkindir.
BK"nun 19. maddesine göre dava açılabilmesi için davacının İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasından farklı olarak davacının kesinleşmiş bir alacağının varlığı ön koşul değildir. Ancak davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olması için davalıdan bir alacağının olması veya yasadan doğan (miras payı gibi) bir talep hakkının olması gereklidir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalı ...’ın Bursa 3. Aile Mahkemesi’nin 2009/1359-2010/1609 sayılı ilamı ile boşandıkları, ayrıca Bursa 4. Aile Mahkemesi 2010/1718 Esas sayılı dosyasında davacı ... tarafından davalı ... aleyhine katkı payı alacağı davası açıldığı; söz konusu davanın derdest olduğu henüz karar verilmediği anlaşılmaktadır.
Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş, açılan katkı payı alacağı davasının kesinleşmesi beklenerek, davacının bir alacağının olduğunun kesinleşmesi halinde TBK’nun 19. maddesi gereğince dava konusu taşınmazın satışına ilişkin tasarrufun iptale tabi olup olmadığının mevcut delillere göre değerlendirilmesi, iptale tabi olması halinde davacı yararına hükmedilecek katkı payı alacağı ve fer’ileriyle sınırlı olarak İİK’nun 283/1 maddesinin kıyasen uygulanarak davacıya haciz ve satış yetkisi verilmesinden ibarettir. Aksi durumda yani davacının katkı payının olmadığının saptanması halinde ise davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.