16. Hukuk Dairesi 2016/5083 E. , 2016/9122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Kavurgalı Köyü çalışma alanında bulunan 108 ada 15 parsel sayılı 20.193,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydı nedeniyle davalı Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 108 ada 15 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu parsele kadastro tespitinde uygulanan ve 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydının uyduğu ve tapu kaydının oluşumundan önce zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de tapu uygulaması ve zilyetlik araştırması hüküm kurmaya yeterli bulunamamaktadır. Kadastro tespitinde uygulanan tapu kaydı, 4753 sayılı Kanun"a göre yapılan toprak tevzi çalışmaları sonunda 1966 yılında Hazine adına oluşmuş olup, haritaya bağlı olması kuvvetle muhtemeldir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20/A maddesi gereğince kaydın harita ya da krokisinin bulunması halinde kapsamının harita ve kroki zemine uygulanarak belirlenmesi gerektiği halde mahkemece soyut nitelikteki beyanlarla sadece tapu kaydının hudutları uygulanarak tapu kaydına kapsam tayin edilmiş olduğu gibi, Mahkemece tapu kaydının dayanağı belirtmelik tutanağı ve belirtmelik haritası, dağıtım cetveli getirtilmemiş, Hazine adına tapu kaydı oluşma nedeni üzerinde durulmamıştır. Keşif sonucu ibraz edilen teknik bilirkişi rapor ve krokisinde tapu kaydının kapsamı da yöntemince gösterilmemiş, 17.09.1985 tarihli zilyetliğin devrine dair senette adı geçen tanıkların beyanlarına da başvurulmamıştır. Davacının taşınmazdaki zilyetliğinin süresi ve taşınmazın vasfı da tam olarak anlaşılamamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için önce dava konusu parsele kadastro tespiti sırasında uygulanan Hazine tapusunun dayanağını oluşturan belirtmelik tutanağı ve belirtmelik haritası, dağıtım cetveli, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıt varsa kayıtlarda tesisinden itibaren getirtilmeli, taşınmaza komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanakları ve uygulanan kayıtlar da getirtilerek dosya ikmal edilmelidir. Bundan sonra taşınmaz başında elverdiğince yaşlı, taşınmazı iyi bilen, taraflarla husumeti bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 17.09.1985 tarihli senet tanıkları ve tespit bilirkişileri, fen ve 3 ziraat mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte taşınmaz başında Hazine tapusu yerel bilirkişi yardımı fen bilirkişi eli ile uygulanmalı, fen bilirkişisinden tapu kaydı haritası ile kadastro paftası haritası ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak
uygulanmasını ve buna göre tapu kaydının kapsamını gösterir krokili rapor alınmalı, tapu kaydının haritasının fenni sıhhatte uygun olmaması halinde sınırları itibariyle uygulanarak, kapsamı kroki de gösterilmeli, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlarda zemine uygulanarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmeli, yerel bilirkişi, tanıklar ve tespit bilirkişilerinden taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmeli, ziraat bilirkişilerinden taşınmazın eğimi, toprak yapısı ve zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadığı konusunda bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, taşınmazın değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli, belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazın Hazine"ye ait tapu kayıt kapsamında kalması halinde tapu kaydının tesisinden geriye 20 yıllık zilyetlik süresinin davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kayıt kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunması halinde davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak değerlendirilmeli, bundan sonra davanın esası hakkında karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 17.11.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.