1. Hukuk Dairesi 2013/15418 E. , 2014/1246 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ACIPAYAM SULH HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/04/2013
NUMARASI : 2013/225-2013/443
Taraflar arasında görülen tapu kaydında düzeltim davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava , tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgisinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece , davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; Dava konusu 677 ada 1 ve 681 ada 1, 2, 3, 10, 11,12 parsel sayılı 7 parça taşınmazın imar uygulaması ile 5434 ve 5435 parsel sayılı taşınmazlardan oluştuğu, miras bırakan M.oğlu N.Ç."in tapu kayıtlarında adının “ H. kızı H. Ç.” olarak yazılı olduğu ileri sürülerek eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin adı, soyadı, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir.
Bu tür işlerde mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı ve kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir:
1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler (satış akit tabloları ve ekleri) getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir.
3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı da araştırılmalıdır.
4-İstem konusunda tanıklar dinlenmelidir.
5-Tüm bu araştırmalar sonucu hâlâ kesin bir kanaat oluşmamış ise mahallinde keşif yapılarak; tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmelidir.
Açıklanan bu hususlar çerçevesinde yapılacak inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında talebin kabulü yoluna gidilmelidir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazların geldisinin teşkil eden 5434 ve 5435 parsellerin kadastro tespit tutanaklarında 240/86 sıra nolu vergi kaydından bahsedildiği halde getirtilip incelenmemiş yaptırtılan zabıta araştırmasında davacının yakın arkadaşı ve akrabası olduğu bildirilen Zehra Demirhan"ın duyuma dayalı ve yetersiz beyanları tutanağa aktarılmış, dolayısıyla yöntemine uygun şekilde zabıta araştırması da yaptırılmamıştır.
O halde mahkemece; mahallinde bilirkişilerin ve davacının göstereceği tanıkların da katılımıyla keşif yapılıp, yukarıda değinilen şekilde araştırma ve incelemeyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yetinilerek yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.