19. Ceza Dairesi Esas No: 2019/22955 Karar No: 2019/15027 Karar Tarihi: 03.12.2019
6831 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/22955 Esas 2019/15027 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında işgal ve faydalanama suçundan mahkumiyet kararı verildiği, ancak gerçek zararın belirtilmediği ve sanığın lehine uygulanabilecek hükümler hakkında yeterli bilgilendirme yapılmadığı için davada hukuka aykırı bir karar verildiği, ayrıca sanığın ağaç kesme suçundan da yargılanması gerektiği ancak iddianamede bu suçun yer almadığı ve dolayısıyla hüküm kurulmasının kanuna aykırı olduğu belirtildi. Kararda geçen kanun maddeleri ise şunlardır: Kanun No. 6831 - Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) No. 5271 - 231/5. Madde, CMUK No. 1412 - 321. Madde, CMK No. 5271 - 170. Madde, CMK No. 5271 - 225/1. Madde.
19. Ceza Dairesi 2019/22955 E. , 2019/15027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6831 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜMLER : Mahkumiyet, Beraat
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1) Sanık hakkında işgal ve faydalanama suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede, Sanığa; 19.80 TL"den ibaret gerçek zararı ödemesi halinde lehine olan CMK"nin 231/5. maddesi hükümlerinin uygulanması imkanı bulunduğunun adil yargılanma hakkının bir unsuru olan yargılama makamlarının "sanığa haklarını öğretme yükümlülüğü" kapsamında, usulüne uygun şekilde açıklanıp bildirilerek sonucuna göre anılan hükümlerin uygulanma imkanının bulunup bulunmadığının hükümde tartışılması gerektiği hâlde, söz edilen ilkelere uyulmaksızın, mahkemece bildirilmeyen gerçek zararı, sanığın “2823,99 tl borcu tek seferde ödeyecek maddi gücüm yoktur” biçimindeki beyanı ile uygulama yapılarak adil yargılama ilkesine aykırı davranılması, Kabule göre, Dava konusu yerde bulunan zeytin ağaçların müsaderesi hakkında mahallinde her zaman dava açılabileceği, 2) Sanık hakkında ağaç kesme suçundan kurulan hükme ilişkin yapılan incelemede, CMK"nin 170. maddesinde iddianamenin neleri ihtiva edeceğinin düzenlendiği, CMK"nin 225/1 maddesinde ise hükmün, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilebileceğinin belirtildiği, somut olayda düzenlenen iddianamede ise sevk maddesi olarak gösterilen ancak "düşük ve devrikten emval toplama, ağaçlardan dal kesme, şah ve filiz kesme "suçuna ilişkin olarak bir anlatım bulunmadığı, iddianamede suça konu edilen fiilin sanığın 238 nolu bölmeden geçen yolun kenarındaki yeri sürerek zeytin fidanı dikmesi olarak yazıldığının anlaşılması karşısında; kesme suçuna ilişkin açılmış bir dava olmadığı halde CMK"nin 170. ve 225 -1 maddelerine aykırı şekilde hüküm kurulması, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak, HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.