Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22.12.2009 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; HMK"nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 10.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Ümraniye 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04.03.2011 tarihli görevsizlik kararının Dairemizce onanması üzerine yasal süre içerisinde başvuru ile İstanbul 6. Tüketici Mahkemesine gelen dosyanın yargılamasında mahkemenin yetkisizliğine ve dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine 27.09.2013 tarihinde karar verilmiş ve karar 24.01.2014 tarihinde temyiz edilmeden kesinleşmiştir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesi, 10.09.2014 tarihli ek kararıyla, 27.09.2013 tarihinde mahkemenin yetkisizliğine, dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Anadolu Tüketici Mahkemesine gönderilmesine karar verildiğini, kararın taraflara tebliğ edildiğini, davacı vekilinin gönderme talep dilekçesini süresinde mahkemeye ibraz etmediğini gerekçe göstererek HMK"nın 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. İstanbul 6. Tüketici Mahkemesince 27.09.2013 tarihinde verilen yetkisizlik kararı gerçek anlamda yetkisizlik kararı olmayıp, İstanbul Anadolu Tüketici Mahkemesinin HSYK"nın 11.06.2013 tarihli ve 1130 sayılı kararına göre açılması sebebiyle, kararın gönderme kararı niteliğinde olduğu, HMK"nın 20. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal sürenin uygulama yerinin bulunmadığı, anılan süre geçtikten sonra yapılmış bile olsa gönderilen mahkemenin davaya bakmakla yükümlü olacağı gerekçesiyle, anılan hükme dayalı olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile İstanbul 6. Tüketici Mahkemesinin 10.09.2014 tarihli, 2011/86 Esas, 2013/1300 sayılı ek Kararının BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.