Esas No: 2015/5739
Karar No: 2017/11329
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5739 Esas 2017/11329 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı sadece asıl davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalılardan ..."ın 22.09.2009 tarihinde aşırı alkollü olarak sevk ve idaresindeki araç ile kendisi gibi aşırı alkollü diğer davalı Muhammet Efe Demirel"in sevk ve idare ettiği araca sol arka kapı tarafından çarpmak suretiyle aracı yol kenarındaki refüje çıkartıp devirdiğini, ..."in kullandığı araçta bulunan müvekkillerinin murisi kızları ..."ın vefat ettiklerini belirterek, davalılardan ... Sigorta A.Ş" den fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak ve poliçe teminat miktarı ile sınırlı olmak üzere 5.000,00 TL maddi tazminatın, davalı ...Ş"den 5.000,00 TL maddi tazminatın, davalılardan ..."den 5.000,00 TL maddi tazminatın, ..." dan 5.000,00 TL maddi tazminatın, davalılardan ... ve ..."dan müştereken ve müteselsilen 200.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davacılar vekili 08.12.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttukları davada anne ... için dava dilekçesinde ... Sigorta A.Ş"ne yönelik 2.500,00 TL olan maddi tazminat talebini 3.725,76.-TL"ye, baba ... için 2.500,00 TL olan maddi tazminat talebini 3.147,42.-TL"ye, ... Sigorta A.Ş. yönünden anne ... için 2.500,00 TL olan talebini 13.171,62.-TL"ye, baba ... için 2.500,00 TL olan talebini 10.617,76 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tazminattan hatır taşıması ve desteğin alkollü sürücünün arabasına binmesi nedeniyle müterafik kusur indirim uygulayarak, davacı ... için 2.608,03.-TL ve baba ... için 2.203,19.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 12.02.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ...Ş" den tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ... için 9.220,13.-TL ve baba ... için 7.432,43.-TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 16.12.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ... Anonim Türk Sigorta Şti"nden tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ... için 15.000,00.-TL ve ... için 15.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..." den tahsili ile davacılara verilmesine, davacı ... için 5.000,00.-TL ve baba ... için 5.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 22.09.2009 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; asıl davaya ilişkin hüküm, davacılar vekili ile davalı ...Ş. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ...Ş. vekilinin aşağıdaki bentler haricinde kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç
edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı"nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında,
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve kusur durumu da gözönünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu görülmüş ve daha yüksek düzeyde manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3-a-Somut olayda, ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebi sadece sigorta şirketlerine yöneltilmiştir. Bilirkişi raporu uyarınca belirlenen ve ıslahla talep edilen maddi tazminattan davalı desteğin yolcu olduğu araç ZMSS"si ve karşı araç ZMSS"si lehine mahkemece oran belirtilmeden müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılmıştır. Davalı desteğin yolcu olduğu araç ZMSS"si ... Sigorta A.Ş. tarafından cevap dilekçesinde, hatır taşıması savunmasında bulunulmadığı göz önüne alınarak, hatır taşıması indirimi yapılmaması gerekmekte iken mahkemece, davalı ...Ş. hakkında hükmedilecek tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
b-Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda BK.nin 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir.Hatır taşıması, murisin yolcu olarak bulunduğu araç için söz konusu olup; karşı araç için söz konusu değildir.
Somut olayda; mahkemece, karşı araç için hatır taşıması indirimi yapılmaması gerekirken karşı araç ZMSS"si ... Sigorta A.Ş. aleyhine hükmedilecek tazminattan hatır indirimi yapılması doğru görülmemiştir.
Yine, zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu"nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Zarar görenin kusurunun, zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir. Müterafik kusur indirimi, murisin yolcu olarak bulunduğu araç için söz konusu olup; karşı araç için söz konusu olmadığından mahkemece, karşı araç ZMSS"si ... Sigorta A.Ş. aleyhine hükmedilecek tazminattan desteğin alkollü sürücünün arabasına binmesi nedeniyle indirim yapılması doğru görülmemiştir.
4-Bir insanın ölümü hukuki anlamda bir zarar olmamakla beraber, bu yüzden yine de bazı zararlar meydana gelmiş olabilir. İşte BK"nın 45/II. maddesinin (6098 sayılı TBK m. 53) öngörmüş olduğu hal, ölüm sonucu vukua gelen bir kısım zararların tazminini hükme bağlamaktadır. Bu hükme göre, ölenin yardımından faydalananlar, bu yüzden yoksun kaldıkları faydayı, tazminat olarak, sorumludan isteyebilirler. Buna “destekten yoksun (muinden mahrum) kalma tazminatı” denir. Yasa metninden de anlaşılacağı gibi destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir. Yani haksız bir eylem sonucu desteğini yitiren kimse BK"nın 45/II. maddesine dayanarak uğradığı zararın ödetilmesini isteyebilir.
Destekten yoksunluk zararının hesabında müteveffanın gelirinin belirlenmesi tazminatın doğru tespitinde önemli bir yer tutmaktadır.
Dava dilekçesinde desteğin sigorta acenteliği yaptığı gelir düzeyinin asgari ücretten yüksek olduğu iddia edilmiş, hükme esas alınan hesap bilirkişi raporunda ... Ticaret Odasından gelen emsal ücrete ilişkin yazı cevabı dikkate alınarak desteğin geliri asgari ücretin 1,211 katı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Dosya içerisinde yer alan desteğe ait en son bordro örneğine göre ise destek asgari ücret aldığından, asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğine göre aynı bilirkişiden desteğin bordroda belirtilen asgari ücret esas alınarak hesaplama yapılması için ek rapor aldırılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 ve 3 numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin; 4 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalı ..."ye geri verilmesine 06/12/2017 gününde üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
- KARŞI OY -
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Tazminatın kapsamını belirleme biçimi ve tazminattan yapılacak indirimler ve sıralaması TBK 51 ve 52. (818 Sayılı BK 43-44 Mad) Maddelerinde düzenlenmiştir.
TBK 51. Maddesine(BK 43. Mad.) göre hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Bir başka anlatımla hakim durumun gereği ve özellikle tarafların kusurlarının ağırlığını göz önüne alarak tazminatı belirleyecektir. Böylece tazminat belirlendikten sonra Karayolları Trafik Kanunu’nun 87. Maddesine göre yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa bir başka anlatımla zarar gören bir menfaat karşılığı olmadan hatır için taşınıyorsa gerek öğreti gerekse Yargıtay içtihatlarında benimsendiği üzere TBK 51.(818 sayılı BK.’nun 43. Mad.) maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılacaktır. Ayrıca zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise TBK 52. (818. Sayılı BK 44. Mad.) maddesine göre hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 14.03.2012 2011/4-824 E., 2012/134 K. Yine HGK 16.03.2016 Tarih 2014/1018 E., 2016/326 K.) (Yargıtay 17. HD 31/10/2017 2016/12403 E., 2017/9904 K.)
Özetlemek gerekirse hakim tarafların kusur durumunu dikkate alarak tazminatın kapsamını belirledikten sonra bir menfaat karşılığı olmayan hatır için taşıma varsa hatır indirimi yapılacak, ayrıca zarar gören zararın artmasına sebep olmuş yada zarar doğuran fiile rıza göstermiş ise Yargıtay kararlarında yerleşmiş olduğu üzere tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak nihai zarar ve ödenmesi gereken tazminat belirlenecektir.
Her ne kadar mahkemece belirlenen tazminattan önce yapılan ödemenin indirilmesi kalan tazminat miktarından ise müterafik kusur ve hatır indiriminin oranlanarak indirilmiş ise de öncelikle belirtmek gerekir ki tazminatı belirlemede uygulanacak bu sıralama yukarıda açıklandığı gibi TBK 51 ve 52. Maddesinde (BK 43-44 Mad.) açıkça düzenlenen sıralamaya uygun düşmemektedir. İlgili kanun maddeleri incelendiğinde yapılan ödemeler bir indirim nedeni olarak gösterilmemiştir. Kaldı ki ödemeler tazminatı belirlemede bir indirim sebebi olmayıp Yargıtay uygulamaları ile artık yerleşik hale geldiği gibi borcu söndüren bir nitelik taşımaktadır.(Hukuk Genel Kurulu 03.05.2017 Tarih 2017/2097 E., 2017/894 K.)
Bir başka açıdan kanunun belirlediği sıralamaya uygun olarak nihai tazminatı belirleme biçimi aynı şartlarda zarar görene ödenecek tazminatta bir denge ve adalet oluşturacaktır. Bu durumu bir örnek ile anlatmak gerekirse, 100 TL belirlenen bir tazminattan hiç ödeme yapılmadığı durumda %20 hatır indirimi, %20 müterafik kusur indirimi olmak üzere %40 oranında 40 TL indirim yapıldığında nihai ödenmesi gereken tazminat 100-40 = 60 TL olacaktır.
Dava açılmadan önce güncellenmiş değeri 30 TL bir ödeme yapılmış olması durumunda mahkemenin uyguladığı gibi öncelikle yapılan ödeme tazminattan indirildiğinde 70 TL tazminat kalacak. Bu miktar üzerinden hatır indirimi ve müterafik kusur indirimi olarak toplam %40 oranın da yani 28 TL indirim yapıldığında ödenmesi gereken nihai tazminat 70-28=42 TL olacaktır. Bu durumda yapılan 30 TL güncellenmiş ödeme ve karar altına alınacak 42 TL olmak üzere toplam ödenen tazminat 72 TL olarak belirlenmektedir.
Kanunda belirtilen ve savunduğum sıralama uygulandığında yani 100 TL tazminattan önce hatır indirimi (TBK 51. Mad. BK 43. Mad.) ve müterafik kusur indirimi (TBK 52. Mad. BK 44. Mad.) olarak %40 oranında yani 40 TL indirim yapıldığında nihai tazminat 60 TL olarak belirlenecektir. Buradan 30 TL güncellenmiş ödeme düşüldüğünde karar altına alınması gereken tazminat 60-30=30 TL olarak belirlenecektir. Bunun sonucu olarak 30 TL güncellenmiş ödeme ve 30 TL ödenmesi gereken tazminat olmak üzere 30+30=60 TL tazminat ödenmiş olacaktır.
Görüldüğü gibi tazminattan önce yapılan ödeme düşülüp daha sonra müterafik kusur ve hatır indirimi yapıldığında toplam ödenen miktar 72 TL olurken hiç ödeme yapılmaması durumu ve ödeme yapılması durumunda önce hatır indirimi ve müterafik kusur indirimi yapılması ve daha sonra güncellenmiş ödemenin mahsubu durumunda verdiğim örneğe göre eşit yani 60 TL tazminat ödenmiş olacaktır. Nitekim Yargıtay 11. HD 06.11.2008 Tarih 2007/3948 Esas, 2008/12426 Karar sayılı ilamı da bu yöndedir.
Somut olayda; mahkemece, desteğin içinde yolcu olarak bulunduğu araç ZMSS"si ... lehine BK.44.maddesi (6098 sayılı TBK md.52) gereği müterafik kusur indirimi yapılırken, tazminat hesabında kusur indiriminden sonra müterafik kusur indirimi yapılması gerekirken önce güncellenmiş ödemenin düşülüp sonra müterafik kusur indiriminin yapılması bozma sebebi olması gerekirken, yukarıda izah edilen sebeplerle güncellenmiş ödemenin kanunda bir indirim sebebi olarak sayılmaması ve borcu söndüren
niteliği gereği müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra kalan tazminattan güncellenmiş ödemenin mahsup edilmesi gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun hesaplanan tazminat miktarından önce güncellenmiş ödeme tutarının indirilmesi ve daha sonra kalan tazminat miktarı üzerinden müterafik kusur indirimi yapılması şeklindeki mahkeme kararının bozulmaması yönündeki görüşüne katılmıyorum.
Bu alandan sadece bu kararla ilintili POST üretebilirsiniz. Bu karardan bağımsız tamamen kendinize özel POST üretmek için TIKLAYINIZ
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.