Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4358
Karar No: 2014/1157
Karar Tarihi: 28.1.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/4358 Esas 2014/1157 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/4358 E.  ,  2014/1157 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 15/01/2013
    NUMARASI : 2009/34-2013/1

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil veya tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.1.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat R. Ö. ile diğer temyiz eden vekili Avukat Ö. B. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ....... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:

    -KARAR-
    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tenkis isteğine ilişkindir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; mirasbırakan İ. R. D.’ın çekişme konusu 1057 ada 84 parsel sayılı taşınmazdaki 2 nolu meskeni ikinci eşi davalı Macide’ye, aynı taşınmazdaki 3 nolu meskeni ise kızı davalı S.’a 20.04.1995 tarihli akitle ölünceye kadar bakma koşuluyla temlik ettiği, 249 ada 22 parsel sayılı taşınmazı ise davalı M.’nin S.S.Ö. Konut Yapı Kooperatifinin ferdileşme listesine göre 01.09.2005 tarihli akitle kooperatif üyesi olarak ferdileşme sonucu edindiği anlaşılmaktadır.
    Davacı, anılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Bilindiği üzere; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun (TBK) 611. maddesine göre ölünceye kadar bakıp gözetme sözleşmesi, taraflarına karşılıklı hak ve borçlar yükleyen bir akittir. (818 sayılı Borçlar Kanununun (BK) m. 511). Başka bir anlatımla ivazlı sözleşme türlerindendir. Bu sözleşme ile bakım alacaklısı, sözleşme konusu malın mülkiyetini bakım borçlusuna geçirme; bakım borçlusu da bakım alacaklısına yasanın öngördüğü anlamda ölünceye kadar bakıp gözetme yükümlülüğü altına girer (TBK m. 614 (BK) m. 514)).
    Hemen belirtmek gerekir ki, bakıp gözetme koşulu ile yapılan temliki işlemin geçerliliği için sözleşmenin düzenlendiği tarihte bakım alacaklısının özel bakım gereksinimi içerisinde bulunması zorunlu değildir. Bu gereksinmenin sözleşmeden sonra doğması ya da alacaklının ölümüne kadar çok kısa bir süre sürmüş bulunması da sözleşmenin geçerliliğine etkili olamaz.
    Kural olarak, bu tür sözleşmeye dayalı bir temlikin de muvazaa ile illetli olduğunun ileri sürülmesi her zaman mümkündür. En sade anlatımla muvazaa, irade ile beyan arasında kasten yaratılan aykırılık olarak tanımlanabilir. Böyle bir iddia karşısında, asıl olan tarafların akitteki gerçek ve müşterek amaçlarının saptanmasıdır. (TBK m. 19 (BK m. 18)). Şayet bakım alacaklısının temliki işlemde bakıp gözetilme koşulunun değil de, bir başka amacı gerçekleştirme iradesini taşıdığı belirlenirse (örneğin mirasçılarından mal kaçırma düşüncesinde ise), bu takdirde akdin ivazlı (bedel karşılığı) olduğundan söz edilemez; akitte bağış amacının üstün tutulduğu sonucuna varılır. Bu halde de Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu"nun 1.4.1974 günlü ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı olayda, uygulama yeri bulur.
    Mirasbırakanın, ölünceye kadar bakıp gözetme karşılığı yaptığı temlikin muvazaa ile illetli olup olmadığının belirlenebilmesi içinde, sözleşme tarihinde murisin yaşı, fiziki ve genel sağlık durumu, aile koşulları ve ilişkileri, elinde bulunan mal varlığının miktarı, temlik edilen malın, tüm mamelekine oranı, bunun makul karşılanabilecek bir sınırda kalıp kalmadığı gibi bilgi ve olguların göz önünde tutulması gerekir.
    Somut olaya gelince; 1926 doğumlu mirasbırakan İ.R. D. 1992 yılından itibaren kanser hastalığı nedeniyle bakım ihtiyacında olduğu, çekişme konusu 1057 ada 84 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 3 nolu bağımsız bölümleri davalılara ölünceye kadar bakma koşuluyla temlik ettiği, davalıların ikinci eş ve ondan olma kız olup, bakım görevini yerine getirdikleri sabittir. Esasen anılan hususlar mahkemenin de kabulündedir.
    O halde, yukarıda açıklanan ilke ve olgular birlikte gözetildiğinde mirasbırakanın çekişme konusu 1057 ada 84 parsel sayılı taşınmazdaki 2 ve 3 nolu bağımsız bölümleri davalılara devrinin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olmadığı belirlenmek suretiyle her iki taşınmaz bakımından tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
    Davacıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
    Davalıların temyiz itirazlarına gelince; dosya kapsamı ile, çekişme konusu 249 ada 22 parsel sayılı taşınmazın S.S.Özerçay Konut Yapı Kooperatifinin ferdileşmesi sonucunda davalı Macide adına tescil edildiği, başından beri anılan kooperatifin üyeliği de davalı Macide adına olduğu görülmektedir. Her ne kadar mahkemece, kooperatif aidatlarını davalı Macide’nin ödediğini ispat edemediği davanın bu yönden kabulüne gerekçe yapılmışsa da, 6100 sayılı HMK.nın 190. ve Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince; davacı iddiasını ispatla mükellef olup, davacı taraf anılan kooperatif üyeliği boyunca aidatları mirasbırakanın ödediğini ispat edemediği de açıktır. Kaldı ki, davacı vekili tarafından anılan hususun ispatına yarar tanık ve benzeri delil de sunulmamıştır.
    Öte yandan; ölünceye kadar bakma akdi ivazlı bir akit olup, tenkise de tabi değildir.
    Hal böyle olunca; davanın tümden reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere tenkise karar verilmesi yerinde değildir.
    Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden taraflardan gelen davalılar vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edenden alınmasına, 28.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. Başkan

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi