21. Hukuk Dairesi 2018/2233 E. , 2019/1087 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle temyiz kapsamına ve sebepler göre, davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.Dava, iş kazası maluliyeti nedeniyle maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.Davacı vekili, iş kazası nedeniyle 60.268,76TL maddi, 50.000,00TL manevi zararın davalıdan tahsilini talep etmiştir.Mahkemece nihai hükümde, 60.268,76TL maddi, 15.000,00TL manevi tazminatların davalıdan tahsiline karar verilmiştir.Uyuşmazlık, emsal ücretin oluşa uygunluğu noktasında toplanmaktadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından 13/02/2006 tarihli olayın iş kazası olarak kabul edildiği, davacıdaki sürekli iş göremezlik oranın %10 olarak tespit edildiği ve davacı sigortalıya iş kazası sürekli iş göremezlik gelirinin bağlandığı; yargılama aşamasında alınan kusur raporuna göre davalı işveren şirketin %60, davacı kazalı işçinin %40 kusurlu bulundukları; emsal ücret araştırması üzerine sendika tarafından bildirilen ücretin esas alınmasıyla asgari ücretin 3,8234 katı ile maddi zararın belirlendiği, hesap raporundaki maddi zarar hesabı ile maddi tazminata karar verildiği anlaşılmaktadır.Zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalının veya vefatı halinde yakınlarının maddi zararının hesabında gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Gerçek ücretin ise işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarından saptanacağı, işçinin imzasının bulunmadığı işyeri ve sigorta kayıtlarının nazara alınamayacağı, işçinin imzasının bulunduğu ücret tediye bordrolarının bulunmaması durumunda işçinin yaşı, kıdemi, mesleki durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği, Dairemizin ve Yargıtay"ın yerleşmiş görüşlerindendir.Somut olayda, metal pres ustası ustası olan işçinin asgari ücretle çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu yönündeki kabul isabetli ise de sendikalı olmayan işçi lehine Birleşik Metal İş Sendikası tarafından bildirilen emsal ücretin esas alınmasıyla birlikte hesaplama yapılması da dosya kapsamına ve oluşa uygun olmamıştır.
Yapılacak iş, müteveffa sigortalının yaptığı iş, yaşı, kıdemi belirtilmek suretiyle ilgili meslek odalarından, TÜİK ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü"nden bilinen devrede alabileceği ücretleri sormak, elde edilecek sonuçları dosyadaki diğer verilerle ve özellikle dava dilekçesindeki taleple birlikte değerlendirip talebi aşmayacak şekilde gerçek ücreti tereddütsüz olarak belirlemek, akabinde bozma ilamından önce alınan dosyadaki 15/02/2015 tarihli hesap bilirkişi raporunda belirlenen diğer veriler gözönüne alınarak maddi zararın hesaplanması amacıyla hesap bilirkişisinden rapor almak, usulü kazanılmış hakların gözetilmesi suretiyle oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı tarafın bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmelidir ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.