(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2016/1652 E. , 2016/7878 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tahliye
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Dava, TBK 347. maddesine gereğince kiralananın tahliyesi ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı dava dilekçesinde, mülkiyeti kendisine ait taşınmazı 01/08/2001 başlangıç tarihli sözleşme ile davalılara kiraya verdiğini, davalıların kira bedellerini ödemediğini belirterek kiralananın tahliyesine, 13.150 TL kira bedelinin ve 211,93 TL noter masrafının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ..., kira sözleşmesini oğlu ... adına imzaladığını ve kiralananı 29/01/2004 tarihinde ..."e devrettiğini, kiracı sıfatı kalmadığını beyanla davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... ise kiralananın 2004 yılında kendisine devredildiğini, 2009 yılına kadar kira bedellerini eksiksiz ödediğini, 2009 yılından sonra davacının kira bedeli istemediğini, bedelsiz olarak kiralananı kullanmasına izin verdiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
1-Davacının alacak istemine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesi gereğince karar, tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri kapsar. Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; Açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Hüküm gerekçesi dosya içeriğine uygun olmak zorundadır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de alacak isteminin reddine ilişkin kurulan hüküm gerekçeye sahip olmadığı gibi HMK’nun 297/1-c maddesinde belirtilen ve hükümde bulunması zorunlu olan unsurları da içermediği görülmektedir. Mahkemece verilen hüküm gerekçe içermediğinden denetim yapma olanağı da bulunmamaktadır. Hükmün gerekçelendirilerek oluşturulması gerekirken gerekçesiz karar verilmesi doğru değildir.
2-Davacının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince,
01/08/2001 başlangıç tarihli, 1 yıl süreli kira sözleşmesi kiracı sıfatı ile davalılardan ... tarafından imzalanmıştır. Davacı, her iki davalının kiracı olduğu ileri sürmüş, davalı ... kiracılık sıfatına itiraz etmemiştir. Bu durumda, davalıların, kiralananda birlikte kiracı olduklarının kabulü gerekir. Kira sözleşmesinin sona ermesi, mahkeme kararı, tarafların birbirine uygun fesih bildirimi veya kiralananın yok olması ile mümkündür. Bu nedenle, 01/08/2001 tarihli kira sözleşmesi halen geçerli ve yürürlüktedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 347. maddesinde; “Konut ve çatılı işyeri kiralarında kiracı, belirli süreli sözleşmelerin süresinin bitiminden en az on beş gün önce bildirimde bulunmadıkça, sözleşme aynı koşullarla bir yıl için uzatılmış sayılır. Kiraya veren, sözleşme süresinin bitimine dayanarak sözleşmeyi sona erdiremez. Ancak, on yıllık uzama süresi sonunda kiraya veren, bu süreyi izleyen her uzama yılının bitiminden en az üç ay önce bildirimde bulunmak koşuluyla, herhangi bir sebep göstermeksizin sözleşmeye son verebilir." düzenlemesi, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun geçici 2. maddesinde de; “Bu Kanunun 1 inci maddesinin son cümlesi hükmü bir defaya mahsus olmak üzere, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Türk Borçlar Kanunu"nun 347 nci maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde öngörülen kira sözleşmelerinden on yıllık uzama süresi dolmamış olmakla birlikte geri kalan süre beş yıldan daha kısa olanlar hakkında, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren beş yıl; on yıllık uzama süresi dolmuş olanlar hakkında da yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl sonra uygulanır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
01/08/2001 başlangıç tarihli kira sözleşmesi 1 yıl süreli olup, kira sözleşmesi TBK."nun 347.maddesi (6570 sayılı yasanın 11. maddesi ) uyarınca süre sonunda yenilenmiş, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihte henüz on yıllık uzama süresi gerçekleşmemiştir. TBK. nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında 6101 sayılı kanunun geçici 2/1. maddesininin 1. cümlesine göre yürürlük tarihinden itibaren beş yıl geçmemiştir. Bu nedenle 01/07/2017 tarihinden itibaren davanın açılabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de sonucu itibariyle karar redde ilişkin olduğundan tahliyeye ilişkin hükmün gerekçesinin düzeltilerek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün alacağa ilişkin kısmının BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tahliye hakkındaki hükmün 6100 Sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK"nın 438. maddesi gereğince hükmün gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 27.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.