Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/152
Karar No: 2018/429

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/152 Esas 2018/429 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/152 E.  ,  2018/429 K.

    "İçtihat Metni"


    Kararı veren
    Yargıtay Dairesi : 19. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 881-896

    2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından sanık ..."ın beraatine ilişkin Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17.03.2011 tarihli ve 708-175 sayılı hükümlerin, katılan vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 19. Ceza Dairesince 16.09.2015 tarih ve 3227-4512 sayı ile;
    "17.08.2010 tarihli vergi tekniği raporunda; sanığa ait iş yerinin faaliyette olduğuna dair bulgunun olmaması, faaliyet konusu orman ürünleri emvalinin iş yerinde bulunmamasına rağmen yüksek miktarlarda matrah beyan edilmesi ve sanıktan mal ve hizmet aldığını belirten mükelleflerin de Ba formlarında bunu beyan ettikleri yönündeki tespitlere göre suça konu faturaları kullanan firma yetkililerinin dinlenerek faturaları sanıktan alıp almadıklarının sorulması, fatura suretlerinin getirtilmesi, temin edilebilenlerin incelenmesinden sonra bir karar verlimesi gerektiği gözetilmeden yetersiz bilirkişi raporuna dayanarak beraat kararı verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 16.12.2015 tarih ve 881-896 sayı ile önceki hükümlerinde direnmiştir.
    Bu hükümlerin de katılan vekili ve Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.02.2016 tarihli ve 36050 sayılı "bozma" istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca 07.12.2016 tarih ve 170-600 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca kararına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 19. Ceza Dairesince 20.02.2017 tarih ve 282-1343 sayı ile, direnme kararının yerinde görülmemesi üzerine Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU KARARI
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık; sanığa atılı 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarının sübutu bakımından eksik araştırma ile hüküm kurulup kurulmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Sanığın, 04.05.2009 tarihli işe başlama bildirimi ile Altınay Caddesi No:12/10 Siteler/Ankara adresinde, orman ürünleri komisyonculuğu işiyle iştigal edeceğini beyan ederek 05.05.2009 tarihinden itibaren ticari faaliyete başladığını M. Karagüzel Vergi Dairesi Müdürlüğüne bildirdiği,
    17.08.2010 tarihli vergi tekniği ve vergi suçu raporlarında özetle; işe başlama yoklamasında, sanık ...’a ait iş yerinde birer adet büro masası, koltuk ve kitaplık bulunduğu, yine muhtelif büro malzemelerinin olduğu, orman ürünleri bulunmadığı, işçi çalıştırılmadığı, ambar, depo ve ardiyesinin olmadığının belirlendiği, sanığın, 05.05.2009 tarihinde çalıştırmaya başladığı ticari işletmesini, 18.12.2009 tarihinde terk ettiğini ilgili vergi dairesine bildirmesi üzerine 30.12.2009 tarihinde yapılan yoklamada, iş yerinin boş ve kapalı olduğunun tespit edildiği, 2009 takvim yılının 5 ila 9. vergi dönemlerinde KDV beyanlarında bulunduğu, işletmesinin kapasitesine göre beyanlarında bildirdiği matrahların çok yüksek olduğu, sanık tarafından 2009 takvim yılında verilen Bs formuna göre 2.376.800 TL’lik satış yapıldığının beyan edilmesine rağmen, aynı takvim yılında diğer mükelleflerin vermiş olduğu Ba formuna göre sanıktan 69 adet belge karşılığında 4.215.111 TL’lik mal veya hizmet alındığının beyan edildiği, 2010 takvim yılında sanık tarafından form Ba ve form Bs verilmemesine rağmen, aynı takvim yılında diğer mükellefler tarafından verilen Ba formuna göre sanıktan 25 adet belge karşılığında toplam 191.703 TL’lik mal veya hizmet alındığının bildirildiği, ayrıca Çankaya Vergi Dairesinin mükellefi M.Y. Diafarma Medikal Ltd.Şti. tarafından ...’a 1.969.003 TL’lik mal veya hizmet satıldığına yönelik Bs formu verildiği, ancak anılan şirket hakkında Gelir İdaresi Başkanlığınca düzenlenen 06.04.2010 tarihli ve VDENR-2010-734/29 sayılı vergi tekniği raporuna göre M.Y. Diafarma Medikal Limited Şirketi"nin 01.01.2008 tarihinden itibaren gerçek bir faaliyetinin bulunmadığının belirlendiği, ayrıntılarıyla açıklanan bu bilgiler ışığında sanık ...’ın 05.05.2009 tarihinden itibaren faturalarına rastlanılması hâlinde bu faturaların sahte belge olarak değerlendirilmesi gerektiği tespitlerine yer verildiği,
    11.03.2011 tarihli bilirkişi raporunda özetle; sanığın kime hangi faturayı sahte olarak düzenlediğine ve faturayı kullanıp kullanmadığına dair bir tespitin yapılmadığı, karşıt inceleme raporları olmadığı, sanığa atılı eylem konusunda ibraz edilmiş geçerli bir delil ve somut tespit bulunmadığı değerlendirmelerinin yer aldığı,
    Anlaşılmıştır.
    Sanık; sahte fatura tanzim etmediğini, muhasebecisinin bir adet faturayı beyan etmemesi nedeniyle işletmesine 300.000 TL’lik usulsüzlük cezası kesildiğini, düzenlediği tüm faturaların yasal olduğunu savunmuştur.
    Ceza muhakemesinin amacı, her somut olayda kanuna ve usulüne uygun olarak toplanan delillerle maddi gerçeğe ulaşıp adaleti sağlamak, suç işlediği sabit olan faili cezalandırmak, kamu düzeninin bozulmasının önüne geçebilmek ve bozulan kamu düzenini yeniden tesis etmektir. Gerek 1412 sayılı CMUK, gerekse 5271 sayılı CMK adil, etkin ve hukuka uygun bir yargılama yapılması suretiyle maddi gerçeğe ulaşmayı amaç edinmiştir. Bu nedenle ulaşılma imkânı bulunan bütün delillerin ele alınıp değerlendirilmesi gerekmektedir. Diğer bir deyişle, adaletin tam olarak gerçekleşebilmesi için maddi gerçeğe ulaşma amacına hizmet edebilecek tüm kanuni delillerin toplanması ve tartışılması zorunludur.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Orman ürünleri komisyonculuğu işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettiren sanığın, 2009 ve 2010 takvim yıllarında sahte faturalar düzenlediği iddia olunan olayda; 17.08.2010 tarihli vergi tekniği raporunda, sanığın, işçi çalıştırmadığı, elinde orman ürünleri bulunmadığı, ambar, depo ve ardiyesinin olmadığı, buna rağmen vergi dairesine verdiği beyannamelerde KDV matrahlarının yüksek olduğu, sanığın mal veya hizmet sattığını gösteren Bs formlarındaki tutar ile diğer mükelleflerin sanıktan mal veya hizmet aldıklarını gösteren Ba formlarındaki tutarların birbirleri ile uyumlu olmadığı ve anılan Ba formlarıyla diğer mükellefler tarafından 2009 takvim yılında sanıktan 69 adet fatura karşılığı, 2010 takvim yılında ise 25 adet fatura karşılığı mal veya hizmet satın alındığının bildirildiği, ayrıca Gelir İdaresi Başkanlığınca düzenlenen 06.04.2010 tarihli ve VDENR-2010-734/29 sayılı vergi tekniği raporuna göre 01.01.2008 tarihinden itibaren gerçek bir faaliyetinin bulunmadığı belirlenen Çankaya Vergi Dairesinin mükellefi M.Y. Diafarma Medikal Ltd. Şti. tarafından sanık ...’a 1.969.003 TL’lik mal veya hizmet satıldığı tespitlerine yer verilmesi karşısında; Çankaya Vergi Dairesi mükellefi M.Y. Diafarma Medikal Ltd. Şti. hakkında düzenlenen Gelir İdaresi Başkanlığının 06.04.2010 tarihli ve VDENR-2010-734/29 sayılı vergi tekniği raporunun dosyaya intikalinin sağlanması, sahte olduğu iddia olunan faturaların içeriklerinin tespiti yönünden, vergi tekniği raporunda adet olarak belirtilen fatura asılları veya fotokopilerinin temin edilebilmesi hâlinde dosya içerisine getirtilmesi, suça konu faturaların hangi mükellefler tarafından kullanıldığının ve kullananlar hakkında karşıt inceleme yapılıp yapılmadığının ilgili vergi dairelerinden sorulması, hazırlanmış ise vergi raporlarının dosya arasına alınması, bu şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanmaktan dava açılıp açılmadığının araştırılması, açıldığının tespiti durumunda dava dosyaları getirtilip incelenerek bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosyaya intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım ve satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi yönünden mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılıp, karşılaştırmalı bilirkişi incelemesi yaptırılmasından sonra, toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırmayla hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, Yerel Mahkeme direnme kararına konu hükümlerinin, eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Ankara 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 16.12.2015 tarihli ve 881-896 sayılı direnme kararına konu hükümlerinin, eksik araştırmayla hüküm kurulması isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın, mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 16.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy birliğiyle karar verildi.





    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi