17. Hukuk Dairesi 2015/5710 E. , 2017/11328 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davacıların 11/04/2012 tarihinde tek taraflı trafik kazası neticesinde vefat eden ..."in mirasçıları olduklarını ve aracın davalı şirket tarafından sigortalandığını belirterek, şimdilik davacılardan ..."e 30.000,00 TL, ..."e 10.000,00 TL, ..."e 10.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının (sigorta poliçesinden kaynaklı) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 03.09.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle talebini toplam 224.999,00 TL olarak belirlemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile, 224.999,00 TL tazminat alacağının 50.000,00 TL"sinin olay tarihi olan 11/04/2012 tarihinden, bakiye 174.999,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ile davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda, mahkemece ıslahla artırılan kısım 174.999,00 TL için ıslah tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiştir.
2918 sayılı KTK.’nun 99/1. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın B.2.b. maddesi uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Sigortaya başvurulmadan dava açılması veya icra takibi başlatılması halinde ise bu tarihlerde temerrüt gerçekleşir.
Yukarıda açıklanan ilke ve alacağı doğuran sebebin esasen haksız eylemden kaynaklanmış olmasına göre, ıslah ile istenilen tazminat için de, dava tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanması gerekir. Zira, davalı ... şirketi ile davacı arasındaki hukuki ilişki sözleşme ilişkisi değildir. Borcun nedeni haksız eylemdir. Yukarıda anılan hükümlere göre, davalı ... şirketi bakımından temerrüt faizinin başlangıcını oluşturan ihbar yükümlülüğünde esas olan, zarar miktarı değil, kazanın ihbar edilmesidir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır. Bu itibarla, sigorta şirketlerine başvuru yapılması veya dava açılmasıyla; kaza, davalı ... şirketlerine ihbar edilmiş olacağından, anılan hükümlerde öngörülen koşullar yerine getirilmiş olacaktır.
Somut uyuşmazlıkta, davalı ... şirketi temerrüde ilişkin dosyada herhangi bir belge bulunmadığından dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek ıslahla artırılan tutara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ıslahla artırılan kısma ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi doğru olmayıp bozma sebebi ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, hükmün 6100 sayılı HMK"nun geçici 3/II. maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar
vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1 nolu bendindeki "bakiye 174.999,00 TL alacağın ıslah tarihi olan 03/09/2014 tarihinden itibaren" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine "bakiye 174.999,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 11.488,68 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 06/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.