1. Hukuk Dairesi 2013/4729 E. , 2014/1153 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ESKİŞEHİR 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2011/234-2012/551
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 28.1.2014 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz edenler vekili Avukat S. T. ile temyiz edilen vekili Avukat H. K. geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ...... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, bağımsız bölüme elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden, toplanan delillerden; çekişme konusu 2004 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki (A) Blok, 8 nolu meskenin kayden davacıya ait olduğu, davacı ile davalı Sevim’in evli iken Eskişehir 1. Aile Mahkemesinin 26.05.2011 tarih, 2011/335 esas, 2011/547 karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kararın temyiz edilmeden 27.07.2011 tarihinde kesinleştiği, diğer davalıların da davacı ve davalı Sevim"in çocukları oldukları anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamı ile, kayden davacıya ait çekişme konusu bağımsız bölümü davalılar Sevim ve İmran’ın haklı ve geçerli bir nedenleri olmaksızın kullandıkları belirlenerek kayda üstünlük tanınmak suretiyle adı geçen davalılar bakımından davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalılar Sevim ve İmran’ın bu yönlere ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davalılar Sevim ve İmran’ın diğer temyiz itirazları ile davalı Beytullah’ın temyiz itirazlarına gelince; bilindiği gibi; elatma haksız eylem olup, elatmanın önlenmesi davaları haksız eylemi fiilen gerçekleştiren kişi veya kişilere karşı açılır.
Somut olayda, davalı B., dava tarihinden önce evlenip, başka bir yere taşındığını, dava konusu taşınmaza müdahalesi bulunmadığını savunmuş, ne varki, mahkemece, anılan davalının bu savunması üzerinde yeterince durulmamıştır.
Hal böyle olunca; davalı Beytullah’ın yukarıda açıklanan savunması yönünde inceleme yapılarak dava tarihi itibariyle, dava konusu yeri kullanıp kullanmadığının, başka bir ifade ile çekişmeli yere müdahalesi olup olmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken değinilen husus üzerinde durulmadan yazılı olduğu üzere hüküm tesisi doğru olmadığı gibi, ecrimisil isteği kısmen kabul edildiğine göre reddedilen kısım yönünden davalılar lehine yargılama giderine karar verilmemiş olması da isabetsizdir.
Davalıların bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 28.12.2013 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz edenler vekili için 1.100.00.-TL. duruşma avukatlık parasının temyiz edilenden alınmasına, 28.1.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.