Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/11251
Karar No: 2010/1090
Karar Tarihi: 28.01.2010

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2009/11251 Esas 2010/1090 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2009/11251 E.  ,  2010/1090 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Davacı, 2926 sayılı Kanun kapsamındaki sigortalılık sürelerinin tespitini istemiştir.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı uyarınca inceleme yapılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, davalı ..... Başkanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-) Davada istem; kendi adına ve hesabına bağımsız sürdürülen tarımsal faaliyete ve 2926 sayılı Kanunun yürürlükten kaldırılan 36’ncı maddesi ile 1479 sayılı Kanunun 53’üncü maddesi gereğince Bakanlar Kurulu kararına göre ürün bedelleri üzerinden gerçekleştirilen prim kesintilerine dayalı olarak 01.01.1990 - 23.03.2007 tarihleri arasında zorunlu ....... olunduğunun tespitine ilişkin olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda 01.09.1997 – 23.03.2007 dönemi yönünden sigortalılık süreleri hüküm altına alınmıştır. 02.04.2002 tarihinden itibaren .......ortaklığı, 30.06.2003 gününden itibaren.... üyeliği bulunan, bankalardan tarımsal amaçlı kredi kullanmayan, adına kayıtlı taşınmazı ve Kurumda kaydı, tescil başvurusu, iradi prim ödemesi olmayan,......teslim ettiği haşhaş bedellerinden 14.08.1997, 16.08.1999, 18.08.2003, 08.08.2004 tarihlerinde tevkifat yapılan davacının, ayrıntıları bozma ilâmında açıklandığı üzere, kendi adına ve hesabına bağımsız tarımsal faaliyetini aralıksız sürdürdüğünün kanıtlanamadığı, bu konuda soyut tanık anlatımları ve muhtar ile ilçe jandarma komutanlığı görevlileri tarafından düzenlenen tutanak içeriklerinin de yararına delil olarak kabul edilemeyeceği belirgin olup, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 25.02.2009 gün ve 2009/21-39 Esas, 2009/92 Karar sayılı ilâmında da benimsenen görüş ve yaklaşım dikkate alınarak, 01.09.1997 – 31.12.1997, 01.09.1999 – 31.12.1999, 01.09.2003 – 23.03.2007 dönemleri dışında kalan süreler yönünden davacının 2926 sayılı Kanun kapsamında sigortalı kabul edilebilmesi olanaksızdır.

    .....

    Diğer taraftan; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 417’nci maddesinde, kanunen belirtilmiş haller dışında yargılama giderlerinin aleyhinde hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her birinin kısmen haklı çıkması durumunda ise mahkemece her iki tarafın yargılama gideri ile yükümlü tutulacağı veya bu giderlerin taraflar arasında takdir edilen şekilde bölüştürüleceği; 418’inci maddesinde, davanın esası hakkında yararına hüküm verilmiş olan tarafın davayı isteyerek uzatması veya gereksiz masraf yapması ya da elinde bulunup da karara etkili olan belgeleri anında ve zamanında karşı tarafa bildirmemesi durumlarında yargılama giderlerinin tamamı veya bir bölümüyle mahkûm edilebileceği; 423’üncü maddesinde, vekil ücretinin yargılama giderleri içinde yer aldığı belirtilmiş olup; 29.05.1957 gün ve 4/16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, avukatlık ücretinin, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi mahkemece kendiliğinden (resen) hükme bağlanacağı açıklanmıştır. Sigortalılık süresinin saptanmasına yönelik davalar yönünden; bu tür davaların tarafları ve niteliğinden hareket edilerek, kısmen haklı çıkma durumunda dahi yargılama giderlerinin tümünden davalının/davalıların sorumlu tutulacağına ve reddedilen süreler yönünden vekil ile temsil olunan davalı/davalılar yararına avukatlık ücreti belirlenemeyeceğine ilişkin herhangi bir özel yasal düzenleme bulunmadığından, davanın kısmen reddine karar verilmesi durumunda, anılan Kanunun 418’inci maddesinde açıklanan özel sebep ve koşullar var olmadığı sürece yargılama giderlerinin haklılık paylarına göre taraflar arasında paylaştırılması ve vekil ile temsil edilen davalı yararına da avukatlık ücreti belirlenmesi zorunludur. Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.03.2006 gün ve 2006/1-163 Esas, 2006/76 Karar, 28.05.2008 gün ve 2008/10-370 Esas ve 2008/410 Karar numaralı ilâmlarında da bu husus vurgulanmıştır.
    Açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu, sigortalılık sürelerinin yazılı şekilde hüküm altına alınması isabetsiz olduğu gibi; dava kısmen kabul edilmesine ve Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 418’inci maddesinin uygulama koşulları bulunmamasına karşın, mahkemece yanılgılı değerlendirmeyle, yargılama giderlerinin taraflar arasında bölüştürülmeyerek tümünün davalı Kuruma yüklenmesi ve vekil ile temsil edilen davalı Kurum yararına avukatlık ücreti belirlenmemesi de, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    .......

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi