1. Hukuk Dairesi 2013/16960 E. , 2014/1141 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADALAR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 10/04/2013
NUMARASI : 2010/143-2013/85
Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleşen davanın kabulüne, davalı H.. B.. yönünden ise karar verilmesine yer olmadığına ilişkin olarak verilen karar davacı-birleşen dosya davalısı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi..... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Asıl dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava ise müstakilen ecrimisil isteğine ilişkin olup asıl davada davacı, davalı Hasan yönünden davasını atiye terk etmiştir.
Mahkemece, tarafların dava konusu taşınmazları kullanımının haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığı gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın kabulüne, davalı H.. B.. hakkındaki istem atiye bırakıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu her iki taşınmazın da tarafların ortak mirasbırakanları adına kayıtlı olduğu, uzun yıllardır 2 ada 13 parsel sayılı taşınmazı, davalının (birleşen dosya davacısının) 33 ada 3 parseli ise davacının (birleşen dosya davalısının) muvafakata dayalı olarak kullandıkları, bilahare her iki davacının da keşide ettikleri ihtarnamelerle muvafakatlarını geri aldıkları, dava konusu 2 ada 13 parsel sayılı taşınmazın 26.01.2012 tarihinde satış suretiyle dava dışı bir kişiye devredildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda her iki davada da ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren ecrimisile hükmedilmesi gerekli ise de asıl davanın davalısı (birleşen dosya davacısı) temyize gelmediğinden temyiz edenin sıfatına göre bu husus bozma nedeni yapılmamıştır.
Öte yandan; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nin 125/2. maddesinde "Davanın açılmasından sonra, dava konusu, davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder" hükmü yer almaktadır. Böylece HMK"nin 125. maddesi 1086 sayılı yasanın 186. maddesinden farklı olarak dava konusunun davacı tarafından üçüncü kişiye devredilmesi halinde devralan kişinin hukuk gereği davacı sıfatı ve buna bağlı olarak dava takip yetkisi kazanacağı ve davanın yeni davacı ile süreceği esasını getirmiştir.
Bu usul kuralının kendiliğinden (re"sen) gözetilmesi gerektiği de açıktır.
Bu durumda, elatmanın önlenmesi istemi yönünden dava konusu taşınmaz kendisine devredilen kişiye tebligat yapılmadan ve davadan haberdar edilmeden sonuca gidilmesi isabetli değildir.
Asıl davacının temyiz itirazlarına gelince, bilindiği ve gerek öğretide gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle işgal tazminatı, taşınmaz maliki olan hak sahibinin kötü niyetli zilyetten isteyebileceği bir bedeldir.
Somut olayda; çekişmeli 33 ada 3 parsel sayılı taşınmazın uzun süredir davacı (birleşen dosya davalısı) tarafından kullanıldığı, davalı (birleşen dosya davacısı)nın Beyoğlu 17. Noterliği"nden 22.09.2010 tarihinde davacıya ihtarname keşide ettiği ve ihtarnamenin 04.10.2010 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
Öyle ise, birleşen dosya davalısının çekişmeli taşınmazı ihtarnamenin tebliğ tarihine dek muvafakate dayalı olarak kullandığı, muvafakatin ihtarname ile geri alındığı, bu tarihten itibaren dava konusu yerdeki tasarrufun haksız hale dönüştüğü kabul edilmelidir.
Hal böyle olunca, dava konusu taşınmaz kendisine devredilen kişiye tebligat yapılarak onun huzuru ile davanın görülmesi ve 33 ada 3 parselle ilgili olarak davalı (birleşen dosya davacısı) lehine ihtarnamenin tebliğ tarihinden sonraki dönem için belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Asıl davanın davacısının bu yöne değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.