Esas No: 2017/11026
Karar No: 2022/4725
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/11026 Esas 2022/4725 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2017/11026 E. , 2022/4725 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Sahte fatura düzenleme, defter, kayıt ve belgeleri gizleme
HÜKÜMLER : Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan; beraat, sahte fatura düzenleme suçundan; mahkumiyet
A) Defter, kayıt ve belgeleri gizleme suçundan verilen beraat hükmüne yönelik katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde:
Sanığa yüklenen “defter, kayıt ve belgeleri gizleme” suçunun Kanun’daki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanığın sorgusunun yapıldığı 24.02.2014 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi gereğince DÜŞMESİNE,
B) 2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik katılan vekili ve sanık müdafisinin temyizlerinin incelenmesinde:
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 08.11.2018 tarihli 2018/427 Esas ve 2018/517 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarında, suça konu faturaların 213 sayılı VUK'nin 230. maddesine göre yalnızca unsurlarının tespiti amacıyla incelenmesinde zorunluluk bulunmadığı anlaşıldığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, katılan vekili ve sanık müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
1)2011, 2012 ve 2013 takvim yıllarında birden fazla sahte fatura düzenlenmesine karşın, TCK‘nin 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümleri uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi,
2)Kabule göre de; TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi'nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 21.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.