Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16990
Karar No: 2014/1140
Karar Tarihi: 27.01.2014

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/16990 Esas 2014/1140 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi         2013/16990 E.  ,  2014/1140 K.
  • EV VE ARAZİ İÇİN ECRİMİSİL
  • ELATMANIN ÖNLENMESİ
  • TAŞINMAZIN YARGILAMA SIRASINDA TAHLİYE EDİLMESİ
  • TÜRK MEDENİ KANUNU (TMK) (4721) Madde 995
  • HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU (HMK) (6100) Madde 266

"İçtihat Metni"

Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece elatmanın önlenmesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil bakımından ise kısmen kabule ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

Dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davalının haklı ve geçerli bir neden olmaksızın çekişme konusu taşınmazı kullandığı ancak yargılama sırasında tahliye ettiği gerekçesiyle elatmanın önlenmesi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, ecrimisil yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 1075 parsel sayılı taşınmazın müstakilen davacı adına kayıtlı olduğu, davacının taşınmazı dava dışı Kadir"den satış suretiyle 30.07.2010 tarihinde edindiği, davalının mülkiyet savunmasında bulunduğu ve davalı tarafından davacı ile dava dışı Kadir aleyhine taşınmazın ½ payına yönelik olarak açılan Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/350 E. 2011/317 K. sayılı tapu iptal ve tescil istemli davanın reddine karar verildiği ve kararın derecattan geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, davalının taşınmazı yargılama sırasında tahliye ettiği saptanmak suretiyle elatmanın önlenmesi bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı tarafın bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde değildir, reddine.
Davalının ecrimisile yönelik temyiz itirazlarına gelince, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarih 22/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu kira sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır. Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı kira geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan olumlu zarar ile kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir.
Ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir.
Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık olmalı ve değerlendirmenin gerekçelerinin bilimsel verilere uygun şekilde HMK"nın 266 vd. maddelerine uygun olarak açıklanması gereklidir.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler getirtilmeli, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım il veya ilçe müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için birim fiyatlar getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda kira esasına göre talep varsa, taraflardan emsal kira sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki kira paraları araştırılıp, varsa emsal kira sözleşmeleri de getirtilerek resen emsal araştırılmalı, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parası, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda davacı, ev ve arazi üzerinden 2010 yılı için 5 aylık, 2011 yılı içinse 6 aylık, toplam 11 aylık ecrimisil istemiş, mahkemece, bahçe olan kısımdaki ağaçların 2010 ve 2011 yılları için belirlenen net geliri ve evin 2012 yılı için belirlenen kira geliri üzerinden ecrimisile hükmedildiği gibi dava konusu taşınmazın bir kısmının dava dışı Kadir tarafından kullanıldığı beyan edildiği halde mahkemece bu hususta bir araştırma yapılmadan ve dava konusu taşınmazlar ve benzer nitelikli yerlerin getireceği kira bedelleri araştırılmadan, varsa emsal kira sözleşmeleri de değerlendirilmeden soyut ve genel ifadelerle meyve ağaçlarından elde edilecek net gelir üzerinden ecrimisil hesaplanmıştır.
Hal böyle olunca, davacının isteminin 2010 ve 2011 yıllarının hangi aylarına ilişkin olduğu açıklatılmak suretiyle yukarıda değinilen hususlar ve belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması, ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile istek aşılmak suretiyle ecrimisile hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, davacının 23..8.2011 tarihinde açıldığı gözardı edilerek dava tarihinden sonraki dönemi de kapsar şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
Davalı tarafın bu yönde değinenen temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 27.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi