11. Ceza Dairesi 2019/9666 E. , 2020/289 K.
"İçtihat Metni"
Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık ... hakkında yapılan yargılama sonucunda; İstanbul 49.Asliye (Kapatılan Eyüp 3.Asliye) Ceza Mahkemesince verilen 25.11.2010 tarihli 2010/42 esas ve 2010/1647 karar sayılı hükmün sanık tarafından temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 21.Ceza Dairesinin 12.10.2015 tarihli ve 2015/2697 esas ve 2015/3764 karar sayılı “düzeltilerek onama” kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 05.12.2019 tarihli dilekçesi ile sanık lehine itiraz yasa yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilen dava dosyası ve ekleri yeniden incelenerek gereği görüşüldü:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın itirazı değişik gerekçe ile yerinde görülmekle, 6352 sayılı Kanunun 99. maddesiyle eklenen 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesinin 3. fıkrası uyarınca İTİRAZIN KABULÜNE,
Yargıtay (Kapatılan) 21.Ceza Dairesince verilen 12.10.2015 tarihli 2015/2697 esas ve 2015/3764 karar sayılı düzeltilerek onama kararının KALDIRILMASINA,
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz nedenlerinin reddine; ancak:
Eyüp Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 13.01.2010 tarihli iddianamesi ile sanığın, mağdur ... adına düzenlenmiş üzerinde kendi fotoğrafı bulunan ... numaralı B sınıfı sahte sürücü belgesini 31.12.2009 tarihinde hakkında hırsızlık suçundan işlem yapıldığı sırada kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmış olup dosyada sureti mevcut Küçükçekmece 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 31.10.2011 tarih 2010/216 esas ve 2011/1433 karar sayılı dosyasında da aynı sanığın yine aynı sürücü belgesini 07.07.2009 tarihinde başka bir olayda kullanması sebebiyle 17.02.2010 tarihli iddianame ile açılan kamu davası sonucunda resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine karar verildiği bu kararın 12.01.2012 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiğinin anlaşılmıştır.
Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 12.02.2012 gün, 2012/1445-2013/54 ve 24.09.2013 gün, 2012/1506-2013/391 sayılı ve benzer kararlarında açıklandığı üzere; Resmi belgede sahtecilik suçu seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmıştır. Birinci seçimlik hareket, resmi belgeyi sahte olarak düzenlemektir. Bu seçimlik hareketle, resmi belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte olarak üretilmektedir. İkinci seçimlik hareket, gerçek bir resmi belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştirmektir. Bu seçimlik hareketle, esasında mevcut olan resmi belge üzerinde silmek veya ilaveler yapmak suretiyle değişiklik yapılmaktadır. Birinci ve ikinci seçimlik hareketle bağlantılı olarak belirtilmek gerekir ki; sahteciliğin, belge üzerindeki bilgilerin bir kısmına veya tamamına ilişkin olmasının, suçun oluşması açısından bir önemi bulunmamaktadır. Üçüncü seçimlik hareket ise, sahte resmi belgeyi bilerek kullanmaktır. Kullanılan sahte belgenin kişinin kendisi veya başkası tarafından düzenlenmiş olmasının bir önemi yoktur. Kullanma mütemadi suç şeklinde de gerçekleşebilir. Bu seçimlik hareketlerden herhangi birisinin işlenmesiyle suç tamamlanacaktır. 5237 sayılı TCK"nin 43. maddesinin uygulanabilmesi için ise “bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi" zorunlu olup sahte resmi belgeyi düzenleyen ve kullanan kişinin aynı kişi olması durumunda ve sahte belgenin düzenlenip zaman içerisinde kullanılması eyleminde hukuki kesinti oluşmadığı müddetçe birden fazla sahtecilik eylemi değil, tek bir sahtecilik suçu oluşturacaktır.
Bu açıklama ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın suça konu sahte sürücü belgesini hukuki kesinti oluşmaksızın 07.07.2009 ve 31.12.2009 tarihlerinde kullanmaktan ibaret eyleminin tek bir sahtecilik suçunu oluşturması ve sanığın bu eylem nedeniyle kesinleşen Küçükçekmece 1.Asliye Ceza Mahkemesinin 31.10.2011 tarih 2010/216 esas ve 2011/1433 karar sayılı ilamı ile cezalandırılması karşısında; mükerrer nitelikteki işbu davanın reddinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16.01.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.