17. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1469 Karar No: 2020/48 Karar Tarihi: 27.01.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1469 Esas 2020/48 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davanın konusu, bir borçlu olan şirketin kefaletiyle aldığı kredilere ait taksitlerin ödenmemesi nedeniyle icra takibinin sonuçsuz kalması sonrasında bir taşınmazın kardeşine muvazaalı olarak satılmasıyla ilgilidir. Davacı, satış işleminin iptal edilmesi talebinde bulunmuş; mahkeme ise davayı kabul etmiştir. Ancak, yapılan kararda sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değildir ve bu nedenle karar düzeltilerek onanması gerekmektedir. Davalıların avukatı, icra takibinde borcu karşılamaya yetecek haciz yapılamadığını ve bu nedenle satışın yapıldığını belirtmiştir. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri ise İİK'nun 277 ve devamı maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi 2018/1469 E. , 2020/48 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
DDavacı vekili; müvekkili tarafından borçlu ... kefaletiyle .... En. Ür. San. Tic. Ltd. Şirketine kullandırılan kredilere ait taksitlerin ödenmemesi nedeniyle borçlular aleyhine İstanbul 28. İcra Müdürlüğünün 2012/12618 E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibinin sonuçsuz kaldığını, davalı ...’un ... Köyü ... ada 71 parsel sayılı taşınmazını 30.04.2012 tarihinde kardeşi olan diğer davalıya sattığını, bu satışın mal kaçırmak amacıyla muvazaalı yapıldığını ileri sürerek davalılar arasındaki satış işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar; davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre;Davanın kabulü ile, ... ,... Köyü ... ada 71 parsel sayılı taşınmazın 30.04.2012 tarih ve ... yevmiye numaralı satış işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK"nun 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan tasarrufun iptali davasına ilişkindir. 1-Tasarrufun iptali davalarının dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280.maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Somut olayda, 09/05/2012 tarihinde dava dışı borçlu ... End.San.Ltd.Şti.nin adresinde haciz yapılmış ve haciz tutanağında; borçlunun olmadığı, işyerinin ... Elk.İnş.Taah.San.Tic.Ltd.Şti. Olduğu ve haciz işlemi yapılamadığı belirtilmiş olup borçlu ... adresinde yapılan İİK"nun 105.maddesi anlamında aciz belgesi niteliğinde bir haciz tutanağı yoksa da; davalı borçlu ... vekili temyiz dilekçesinde; icra takip dosyasında borcu karşılamaya yetecek haciz yapılamadığını, bunun sebebinin borçlunun maddi sıkıntı yaşaması olduğunu ve bu sıkıntıdan kurtulmak adına dava konusu taşınmazı satmak zorunda kaldığını belirttiğinden davalı borçlu ...’un aciz halinin sabit olmasına göre;davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının bu davadaki amacı, yaptığı icra takibi nedeniyle alacağını tahsil edebilmek için yapılan taşınmaz satışının kendisi yönünden geçersizliğini sağlamak olduğu, davacının bu hakkının ayni değil şahsi sonuç doğurduğu, davada tasarrufun iptali sebeplerinin olması halinde İİK"nun 283/1. maddesi uyarınca iptal ve tescil olmaksızın, dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisine karar verilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece dava konusu taşınmazın davalılar arasındaki satış işlemine ilişkin tasarrufun iptali ile davacı alacaklıya İstanbul 28. İcra Müdürlüğü"nün 2012/12618 sayılı dosyasındaki alacak ve fer"ileriyle sınırlı olarak haciz ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesi gerekirken kararda sadece tasarrufun iptaline karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK"nın geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının reddine (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 1. bendindeki “satış işleminin iptaline” ifadesinden sonra gelmek üzere hükme “davacı alacaklıya bu taşınmaz üzerinde İstanbul 28. İcra Müdürlüğü"nün 2012/12618 sayılı takip dosyasındaki asıl alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya ve davalı ..."a geri verilmesine, 27/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.