Abaküs Yazılım
Ceza Genel Kurulu
Esas No: 2017/51
Karar No: 2018/428

Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2017/51 Esas 2018/428 Karar Sayılı İlamı

Ceza Genel Kurulu         2017/51 E.  ,  2018/428 K.

    "İçtihat Metni"


    Yargıtay Dairesi : 11. Ceza Dairesi
    Mahkemesi :Asliye Ceza
    Sayısı : 219-386

    Resmî belgede sahtecilik suçundan sanık ..."in, TCK"nın 204/1 ve 53/1. maddeleri uyarınca 2 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına ve hak yoksunluğuna ilişkin Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 14.05.2010 tarihli ve 431-402 sayılı hükmün, sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 11. Ceza Dairesince 26.11.2014 tarih ve 324-20242 sayı ile;
    "Katılanın, imzasını içeren boş senedin sanık .... tarafından doldurulup, sanık.... tarafından icraya konulması eyleminde, sanık ..."in senet üzerinde imzasının olmaması, senetten ve verilmesinden haberinin olmadığına dair savunmasının aksine müsnet suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine mahkumiyetine ....r verilmesi" isabetsizliğinden bozulmasına ....r verilmiştir.
    Yerel Mahkeme ise 30.06.2015 tarih ve 219-386 sayı ile önceki hükmünde direnmiştir.
    Bu hükmün de sanık müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 14.10.2015 tarihli ve 315331 sayılı “bozma” istekli tebliğnamesiyle Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulu Başkanlığınca 07.12.2016 tarih ve 869-1008 sayı ile; 6763 sayılı Kanun"un 38. maddesi ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen geçici 10. madde uyarınca ....rına direnilen daireye gönderilmiş, aynı madde uyarınca inceleme yapan Yargıtay 11. Ceza Dairesince 30.01.2017 tarih ve 131-438 sayı ile, direnme ....rının yerinde görülmemesi üzerine yeniden Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilen dosya, Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle ....ra bağlanmıştır.
    TÜRK MİLLETİ ADINA
    CEZA GENEL KURULU ....RI
    Sanıklar .... İşcan ve.... .... hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükümleri, Özel Dairece sanık ...."a atılı suç yönünden onanmak, sanık...."a atılı suç yönünden ise Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleşmiş olup direnmenin kapsamına göre inceleme, sanık ... hakkında resmî belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmü ile sınırlı olarak yapılmıştır.
    Özel Daire ile Yerel Mahkeme arasında oluşan ve Ceza Genel Kurulunca çözümlenmesi gereken uyuşmazlık, sanık ..."e atılı resmî belgede sahtecilik suçunun sabit olup olmadığının belirlenmesine ilişkindir.
    İncelenen dosya kapsamından;
    Katılan ... ....’ın, sanık ... ile birlikte.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ortaklarından olduğu, 18.04.2006 tarihli protokole göre adı geçen şirketin ortaklığından resmî olarak ayrıldığı,
    Denizli 2. İcra Müdürlüğünün 2007/7598 esas sayılı dosyası üzerinden inceleme dışı sanık.... .... vekilince katılan hakkında, alacaklısı.... ...., düzenleme tarihi 01.08.2007, ödeme tarihi 01.10.2007, bedeli 132.500 avro olan ve katılanın iki adet imzasını içeren suça konu bono ile 04.12.2007 tarihinde icra takibi başlatılması üzerine, katılanın, anılan bononun,.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortağı olduğu sırada bankalardan kredi çekilirken kullanması için sanık ...’e imzalı olarak verdiği boş senetlerden birisi olduğu ve bu senedin sanık ... ile inceleme dışı sanık .... İşcan tarafından doldurularak inceleme dışı diğer sanık....’a verildiği,....’ın da suça konu bonoyu icra takibine konu ettiği iddiasıyla şikâyetçi olması sonucunda soruşturmanın başlatıldığı,
    İzmir Kriminal Polis Laboratuarı Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen 17.06.2008 tarihli bilirkişi raporunda özetle; suça konu bononun, ön yüzünde bulunan iki adet borçlu imzasının katılanın eli ürünü olduğu, yine ön yüzündeki “132500 EUR, YÜZOTUZİKİBİNBEŞYÜZ EURO, DENİZLİ, M. RAMİS BİLGİÇ, ..., ...” el yazılarının inceleme dışı sanık .... İşcan eli ürünü oldukları, “01.10.2007,.... ...., 01.08.2007, Denizli” içerikli el yazıları ile sanıklar ve katılanın mukayese el yazıları arasında da ilgi ve irtibatın belirlenemediği tespitlerinin yer aldığı,
    Anlaşılmıştır.
    Katılan ... aşamalarda; yaklaşık on yıl süreyle.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde sanık ..., ... ve kendisinin ortak olduklarını, şirketin finans işleriyle sanık ...’in ilgilendiğini, bu dönemde kendisinin ve şirketin diğer ortağı ...’in, zaman zaman şirket için bankalardan kredi çekilmesinde kullanması amacıyla sanık ...’in isteği üzerine imzalı boş senetleri verdiklerini, 2005 yılı sonlarında aralarında çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle kendisinin şirketten ayrıldığını, buna ilişkin noterden ihbarname gönderdiğini, bir süre sonra tanımadığı inceleme dışı sanık....’ın alacaklı olarak göründüğü bir ödeme emrinin tarafına gönderildiğini, ödeme emri ekindeki 132.500 avro bedelli senedi incelediğinde imzaların kendisine ait olduğunu, ancak içerik itibarıyla böyle bir senet düzenlemediğini, bu senedin, şirketteki ortaklığı devam ettiği sırada bankadan kredi çekmek için kullanılması amacıyla sanığa verdiği senetlerden olduğunu, sanığın imza dışındaki kısımları doldurmak suretiyle senedi bu hâle getirdiğini anladığını, bono üzerindeki bir kısım yazıların sanık ...’e, bir kısmının ise sanığın kayın biraderi olan ve aynı zamanda şirkette çalışan inceleme dışı sanık ....’a ait olduğu kanaatine vardığını, suça konu belgeyi düzenleyip kullanan sanıklardan şikâyetçi olduğunu,
    Tanık ... aşamalarda; sanık ..., katılan ve kendisinin.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin 1995 yılından 2006 yılına kadar ortağı olduklarını, şirketin finans işleriyle sanık ...’in ilgilenmesi nedeniyle şirket için bankalardan kredi çekilmesinde kullanılması amacıyla zaman zaman Mehmet Ramis’e kendisinin ve katılanın imzalı boş senetler verdiklerini, 2006 yılının Ocak ayında katılanın, Mayıs ayında ise kendisinin şirket ortaklığından ayrıldıklarını, daha sonra katılanın kendisini araması üzerine suça konu bono ile katılan hakkında icra takibi yapıldığını öğrendiğini, senedi incelediğinde üzerindeki bir kısım yazıların sanık ...’e, bir kısmının ise sanığın kayın biraderi olan aynı zamanda şirkette çalışan inceleme dışı sanık .... İşcan’a ait olduğunu anladığını, sanık ... ile görüştüğünde sanığın kendisine “Bu konu seni ilgilendirmez.” dediğini, sanık ...’e mümkünse bu işten dönmesini söylediğinde ise sanık ...’in “Artık çok geç.” şeklinde cevap verdiğini, aralarındaki konuşmadan sonra sanık ...’in, katılana duyduğu öfke sonucu elinde tuttuğu bir senedi doldurarak katılan aleyhine işlem yaptığı kanaatine vardığını,
    Tanık ... aşamalarda; 1998 yılından 2006 yılının Mart ayına kadar.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin finansman bölümünde çalıştığını, ayrıldığında şirketin finansman müdürü olduğunu, şirkette bankaya verilmesi gereken senetleri finans bölümünde çalışmaları nedeniyle kendisi, ... ve inceleme dışı sanık .... İşcan’ın hazırladığını, hazırlanan senetlerin sıra gözetilmeksizin ortaklara imzalatıldığını, imza tamamlanıncaya kadar senedin kasada muhafaza edildiğini, kasadan da inceleme dışı sanık ....’ın sorumlu olduğunu, dava konusu senedin ne zaman, ne şekilde düzenlendiğine ve nasıl verildiğine dair görgüye dayalı bir bilgisinin olmadığını,
    Tanık ... aşamalarda; katılanın tekstil işlerini yaptığını, suça konu senet ile takip yapıldığını öğrendikten sonra inceleme dışı sanık.... ile yanında Levent Akbaba ve Ahmet Gündüz olduğu halde parkta oturup konuştukları sırada inceleme dışı sanık....’ın, kendilerine katılanı tanımadığını, icraya koyduğu senedi sanık ...’in kendisine olan borcuna karşılık verdiğini söylediğini, yanında bulunan Ahmet Gündüz’ü, katılan ... olarak tanıttığında inceleme dışı sanık....’ın kendisine inandığını,
    Tanık ... Cumhuriyet savcılığında; tekstil işi yaptığını,.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne daha önceleri mal sattığını, suça konu senet ile katılan hakkında takip yapıldığını duyduğunda, inceleme dışı sanık....’ın amcası Mehmet ....’ya ulaşarak durumdan bahsettiğini, Mehmet .... olayı araştırdıktan sonra tekrar görüştüklerinde, Mehmet ...."nın kendisine, inceleme dışı sanık....’ın katılan ile bir ticari ilişkisinin olmadığını, senedi borcu nedeniyle sanık ...’in inceleme dışı sanık....’a verdiğini anlattığını,
    Mahkemede farklı ve ek olarak; katılanın aile dostu olduğunu, katılan hakkında suça konu senet ile icra takibi yapıldığını öğrendiğinde, sanık ... ile konuştuğunu, sanık ...’in kendisine “Konudan haberim yok, borcu varsa öder kardeşim.” dediğini, senedin inceleme dışı sanık....’a nasıl geçtiğine dair bilgisinin olmadığını, ancak daha önceden katılan tarafından imzalanan senedin sanık ... tarafından üçüncü kişiye verildiğini tahmin ettiğini, hazırlık ifadesi okunup sorulduğunda; ifadesinin doğru olduğunu,
    Tanık ... Cumhuriyet savcılığında; katılanın kendisinin kayın biraderi olduğunu, suça konu senet ile katılan hakkında takip yapıldığını duyması üzerine inceleme dışı sanık.... ile görüştüğünde senedi kendisine sanık ...’in verdiğini ve “... ile Mehmet Ramis arasında senin bilmediğin meseleler var, Ahmet, Mehmet Ramis’i bir sürü zarara uğrattı, sen bu işe karışma.” gibi sözler söylediğini, kendisinin bu konuşmalardan söz konusu senedin inceleme dışı sanık....’a sanık ... tarafından verildiği kanaatine vardığını,
    Mahkemede farklı olarak; inceleme dışı sanık.... ile görüştüğünde sanık ...’in kendisini bağlamadığını söylediğini, senedin kendisine nasıl geçtiği veya alacağının kaynağını söylemediğini, hazırlık ifadesi okunup sorulduğunda; ifadesinin doğru olduğunu,
    Tanık ... aşamalarda; eşi Dilek Akyol’un daha önceden.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde çalıştığını, eşinin işi bırakmak için sanık ... ile görüştüğünde kendisinin de yanlarında olduğunu, sanık ...’in kendisine katılanı kastederek “Sen eşini o i... çocuğunun yanına mı işe sokacaksın, ben o ...’ı batıracağım, bitireceğim, siz de göreceksiniz.” gibi sözler söylediğini, şikâyet konusu senet konusunda herhangi bir bilgisinin olmadığını,
    Tanık ...;.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin muhasebe sorumlusu olduğunu, ortaklar bir arada olmadığı zaman senedin hazır bulunan ortağa imzalatıldığını, diğerlerine de tamamlatılmak üzere finansmandan sorumlu inceleme dışı sanık ....’ın elinde bekletildiğini, şirket ortaklarından birisi senet hazırlanmasını istediğinde bu taleplerinin karşılandığını, ancak hazırlanmış senetler kendisinde durmadığı için böyle bir senedin isteyen ortağa verilip verilmediği konusunda net bir şey söylemesinin söz konusu olmadığını,
    Tanık ...;.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin ön muhasebesinden sorumlu olduğunu, ayrıca sekreterliğini de yaptığını, çalışma yoğunluğunun muhasebe servisinde olmaması nedeniyle ortakların senet taleplerinin nasıl karşılandığını bilmediğini,
    İnceleme dışı sanık .... İşcan aşamalarda;.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde muhasebe müdür yardımcısı olarak çalıştığını, 2005 yılı sonlarına doğru şirket ortaklarından olan katılanın kendisini şirketin dahili telefonundan arayarak bir senet hazırlamasını istediğini, senedin ödeyecek kısmındaki M. Ramis Bilgiç, ... ve ... isimleri ile meblağ kısımlarını rakam ve yazı ile yazdığını, senedi bu hâliyle katılana bıraktığını, belirttiği kısımlar dışındakileri kendisinin yazmadığını, kimin yazdığını bilmediğini, senedi inceleme dışı sanık....’a vermediğini, senedi katılana verdikten sonra ne olduğunu bilmediğini,
    İnceleme dışı sanık.... .... Cumhuriyet savcılığında;.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ortakları olan sanık ..., katılan ve ...’in hem şirketleri hem de evleri için kendisinden mobilya satın almaları nedeniyle kendisine borçlarının bulunduğunu, suça konu bononun da katılan tarafından kendisine olan borçlarını kapatmak amacıyla önünde doldurulup imzalanarak verilen bir senet olduğunu, senedi sanık ...’ten almadığını, senet üzerindeki hiçbir yazının kendisine ait olmadığını,
    Mahkemede farklı olarak; senette yazılı parayı katılana 2006 yılının başlarında borç olarak evde ve tek seferde verdiğini, karşılığında katılandan senet aldığını, katılanın bu parayı ödemediğini çelişki nedeniyle sorulduğunda; mahkemedeki ifadesinin doğru olduğunu, Cumhuriyet savcılığında ifadesini verdiğinde cezaevinde olduğundan psikolojisinin normal olmadığını, ifadesinin bu nedenle farklı olduğunu, ayrıca bir defasında Levent Akbaba ve altı, yedi arkadaşının parkta parayı tahsil etmemesi için kendisini sıkıştırdıklarını, alacağının yasal bir alışverişten kaynaklandığını,
    İfade etmişlerdir.
    Sanık ... aşamalarda;.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’ne katılan ve ... ile bir dönem ortak olduklarını, kendisinin şirketin yönetim kurulu başkanı olduğunu, suça konu bonoyu daha önce görmediğini, herhangi bir şekilde doldurup başkasına vermediğini, senet üzerindeki yazıların kendisine ait olmadığını, inceleme dışı sanık....’ı şirkete mobilya işi yapması nedeniyle tanıdığını, evinin bir kısım mobilyalarını da inceleme dışı sanık....’ın yaptığını, ancak parasını kendisinin ödediğini, katılan ile inceleme dışı sanık.... arasında bir borç olup olmadığını ve söz konusu senedin inceleme dışı sanık....’ın eline ne şekilde geçtiğini bilmediğini, suçlamayı kabul etmediğini savunmuştur.
    Açığa imzanın kötüye kullanılması suçu TCK’nın 209. maddesinde;
    “(1) Belirli bir tarzda doldurulup kullanılmak üzere kendisine teslim olunan imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı, verilme nedeninden farklı bir şekilde dolduran kişi, şikayet üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) İmzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kağıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişi, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun konusu belirli bir tarzda doldurulmak üzere imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir şekilde verilen kâğıttır. Maddeyle, belirtilen biçimde verilen bir kâğıdı, teslim eden kişinin isteğine ve kâğıdı veriş nedenine aykırı olarak dolduran kimse cezalandırılmaktadır.
    Birinci fıkradaki suçun oluşumu için bir kimsenin imzasının yer aldığı boş bir kâğıdı, diğerine belirli bir tarzda doldurulmak üzere vermesi, kâğıdı alan kimsenin de tevdi ve teslim nedeninden farklı bir şekilde bu kâğıdı doldurarak hukuki sonuç doğuracak bir belge hâline getirmesi gereklidir. Kâğıt üzerine atılan imzanın gerçek olması şarttır. Aksi takdirde belgede sahtecilik suçu söz konusu olur. Suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyet şartına bağlı tutulmuştur.
    İkinci fıkrada, imzalı ve kısmen veya tamamen boş bir kâğıdı hukuka aykırı olarak ele geçirip veya elde bulundurup da hukuki sonuç doğuracak şekilde dolduran kişinin, belgede sahtecilik hükümlerine göre cezalandırılması öngörülmüştür. Bu fıkradaki suçun oluşması için faile imzalı kâğıt teslim veya tevdi edilmemiş olmalı, fail imzalı kâğıdı hukuka aykırı bir şekilde ele geçirerek veya elde bulundurarak doldurmalıdır. Fail, imzalı olarak verilen boş kâğıdı doldurduğunda meydana gelen belgenin niteliğine göre resmî veya özel belgede sahtecilik suçu hükümlerine göre cezalandırılacaktır.
    Açığa imzanın kötüye kullanılması suçunun unsurları ile alakalı bu genel açıklamalardan sonra uyuşmazlık konusu "bono" ile ilgili olduğundan, bononun hukuki niteliği ve yapısının irdelenmesinde de yarar bulunmaktadır.
    Bono; gerek mülga 6762 sayılı, gerekse meri 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda poliçe ve çek ile birlikte üçüncü bir kambiyo senedi türü olarak kabul edilmiştir. Bono, hukuki niteliği itibarıyla bağımsız bir borç ikrarını içeren senettir. Bir senedin "bono" niteliğine haiz olabilmesi için taşıması gereken bazı zorunlu kanuni unsurlar bulunmaktadır.
    Buna göre bono;
    1- Senet metninde “bono” veya “emre yazılı senet” kelimesini ve senet Türkçe’den başka bir dille yazılmışsa, o dilde bono veya emre yazılı senet karşılığı olarak kullanılan kelimeyi,
    2- Kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödemek vaadini,
    3- Vadeyi,
    4- Ödeme yerini,
    5- Kime veya kimin emrine ödenecek ise onun adını,
    6- Düzenlenme tarihini ve yerini,
    7- Düzenleyenin imzasını, ihtiva etmelidir.
    Bu unsurlardan birini taşımayan bir senet bono sayılamayacaktır.
    Öte yandan, TCK"nın "Resmî belge hükmünde belgeler" başlıklı 210. maddesinin birinci fıkrası "(1) Özel belgede sahtecilik suçunun konusunun, emre veya hamile yazılı kambiyo senedi, emtiayı temsil eden belge, hisse senedi, tahvil veya vasiyetname olması hâlinde, resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanır." şeklindedir.
    Buna göre kambiyo senetlerinden olan bonolarda yapılan sahteciliklerde resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Burada söz konusu olan, sadece resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin cezanın uygulanması değildir. Resmî belgede sahtecilik suçuna ilişkin hükümlerin bütün olarak uygulanmasıdır.
    Gelinen bu aşamada resmî belgede sahtecilik suçunun anlatılmasında da fayda bulunmaktadır.
    Resmî belgede sahtecilik suçu TCK’nın 204. maddesinde;
    “(1) Bir resmî belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir resmî belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren veya sahte resmî belgeyi kullanan kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (2) Görevi gereği düzenlemeye yetkili olduğu resmi bir belgeyi sahte olarak düzenleyen, gerçek bir belgeyi başkalarını aldatacak şekilde değiştiren, gerçeğe aykırı olarak belge düzenleyen veya sahte resmi belgeyi kullanan kamu görevlisi üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
    (3) Resmi belgenin, kanun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan belge niteliğinde olması halinde, verilecek ceza yarısı oranında artırılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
    Söz konusu suç, maddenin birinci fıkrasında seçimlik hareketli bir suç olarak tanımlanmış olup resmî belgenin sahte olarak düzenlenmesi, gerçek bir resmî belgenin başkalarını aldatacak şekilde değiştirilmesi veya sahte resmî belgenin kullanılması durumunda suç oluşacaktır.
    Maddenin ikinci fıkrasında, resmî belgede sahtecilik suçunun kamu görevlisi tarafından işlenmesi ayrı bir suç olarak tanımlanarak daha ağır bir yaptırıma bağlanmış, maddenin üçüncü fıkrasında ise, suçun konusunu oluşturan resmî belgenin, kanunun hükmü gereği sahteliği sabit oluncaya kadar geçerli olan bir belge niteliğinde olması hâlinde cezanın yarı oranında artırılması hüküm altına alınmıştır.
    Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlık konusu değerlendirildiğinde;
    Katılan ... ile sanık ...’in.... Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde ortak oldukları dönem içerisinde, katılanın, ön yüzde bulunan iki adet borçlu imzasını atıp diğer kısımlarını boş bıraktığı suça konu bonoyu, bankalardan adı geçen şirket için kredi çekilmesinde kullanılmak üzere sanığa verdiği, katılanın bu şirketin ortaklığından ayrılmasından sonra, sanığın, aynı şirkette çalışan ve kayınbiraderi olan inceleme dışı sanık .... İşcan ile birlikte suça konu bonoyu doldurarak inceleme dışı diğer sanık.... ....’ya verdikleri, inceleme dışı sanık.... vekilinin de suça konu bono ile Denizli 2. İcra Müdürlüğünün 2007/7598 esas sayılı dosyası üzerinden katılan hakkında icra takibi başlattığı ve bu suretle her üç sanığın da iştirak iradesi ile katılana yönelik atılı suçu işledikleri iddia edilen olayda; sanık ...’in, suça konu bono üzerinde herhangi bir yazı veya imzasının tespit edilememesi, aşamalarda istikrarlı biçimde suça konu bonoyu daha önce görmediğini, doldurup başkasına vermediğini, bononun inceleme dışı sanık.... ....’nın eline nasıl geçtiğini bilmediğini savunması, inceleme dışı sanıklar .... ve....’ın, sanık ...’in atılı suça herhangi bir şekilde iştirak ettiğine dair anlatımlarının bulunmaması, tanık beyanlarında da; anılan şirketin genel işleyişine ait bilgiler ile olayla ilgili soyut ve duyuma dayalı anlatımlara yer verilmiş olup sanık ...’in suça konu bonoyu doldurduğuna, kullandığına, doldurması veya kullanması için bir başkasına verdiğine dair somut ve görgüye dayalı herhangi bir eyleminden bahsedilmemesi hususları birlikte değerlendirildiğinde, sanık ...’in atılı suçu işlediğine ilişkin savunmasının aksine, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı kabul edilmelidir.
    Bu itibarla, Yerel Mahkemenin direnme ....rına konu hükmünün, sanığın beraati yerine mahkûmiyetine ....r verilmesi isabetsizliğinden bozulmasına ....r verilmelidir.
    Çoğunluk görüşüne katılmayan Ceza Genel Kurulu Üyesi ...; "Olay öncesinde katılan ... ile sanık ..."in şirket ortağı oldukları ve 18.04.2006 tarihinde yapılan protokolle aralarındaki ortaklık ilişkisinin sona erdiği, şirket ortağı oldukları dönemde sanık ..."in şirket yönetim kurulu başkanı olduğu ve şirket işlerini yürüttüğü anlaşılmıştır. Sanık ... savunmalarında suça konu senetle bir ilgisinin olmadığını beyan etmiştir. Yine inceleme dışı sanık .... İşcan da suça konu senedi katılan ..."in talebi üzerine doldurup katılana geri verdiğini savunmuştur. Ancak şirketin faaliyette olduğu dönemde şirket çalışanları olan tanıklar ... ve ... bu tür senetlerin ortaklardan birinin talebi üzerine bankaya verilmek üzere düzenlendiğini ve ortakların tümüne imzalatıldığını, tüm ortakların imzaları tamamlanıncaya kadar da sanık .... İşcan"ın sorumlu olduğu kasada muhafaza edildiğini beyan etmişlerdir. Şirket ortaklarından tanık ... de katılan hakkında takip yapıldığını öğrenince Mehmet Ramis ile görüştüğünü Mehmet Ramis"in "bu konu seni ilgilendirmez dediğini", kendisininde bu işten mümkünse dönülmesi gerektiğini söylediğinde de "artık çok geç" diye cevap verdiğini aralarındaki konuşmalardan sanık ..."in, katılana duyduğu öfke sonucu elinde tuttuğu bir senedi, katılan aleyhine icraya koyduğu kanaatine vardığını belirtmiştir. Tanıklar ..., ... ve ..."de beyanlarında söz konusu senedin Mehmet Ramis tarafından sanık...."a verildiğini inceleme dışı sanık.... ve akrabası Mehmet"ten duyduklarını belirtmişlerdir. Her ne kadar inceleme dışı sanık ...., düzenlenen senedi katılanın isteği ile düzenleyip katılana geri iade ettiğini savunmuş ise de, şirket ortaklarının imzası tamamlanmamış senetlerin imza tamamlanıncaya kadar sanık ...."ın sorumluluğunda olan kasada saklandığı, şirket muhasebe işlerinde çalışan tanıklar ... ve ..."ın beyanlarından anlaşıldığından Yerel Mahkeme ve Dairece sanık ...."ın beyanlarına itibar edilmemiştir. Çünkü, böyle bir iade olmuş olsaydı katılan aleyhine herhangi bir icra takibi yapılamayacağı açıktır. Sanık ..."in olayla bir ilgisinin olmadığını savunması ve inceleme dışı sanık ...."ın da savunmalarında, sanık ..."i olaya hiç dahil etmemesinin inceleme dışı sanık .... ile sanık ..."in enişte-kayınbirader olmaları nedeni ile sanık ..."i korumak düşüncesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. İnceleme dışı sanık...."da soruşturmadaki ifadelerinde suça konu senedin şirket ortakları ..., ... ve katılanın hem kendi evleri hem de işyerleri için kendisinden mobilya almaları nedeniyle, katılan ... tarafından kendisine verildiğini söylemesine rağmen, mahkemedeki beyanlarında katılana 2006 yılında verdiği borç para nedeniyle, katılandan senet aldığını söyleyerek tamamen tutarsız savunmalarda bulunmuş olup bu savunma ve beyanlarının kendisini ve diğer sanıkları bu arada sanık ..."i suçtan kurtarmaya yönelik olduğu bu nedenle itibar edilemeyeceği açıktır. Nitekim sanık...."ın senedi katılandan aldığı yönündeki savunmalarına Yerel Mahkemece ve Dairecede itibar edilmemiş ve mahkum olmuştur. Dinlenen tanıklar ..., ... ve ... yeminli beyanlarında, özel konuşmalarında sanık...."ın senedi kendisine sanık ..."in verdiğini söylediğini belirtmişlerdir. Bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesi gerekir. Bu tanıkların beyanlarının doğrudan görgüye dayalı olmaması beyanlarına itibar edilmemesi için yeterli sebep sayılamaz. Çünkü; tanıkların, sanık...."dan ve onun akrabası Mehmet"den bizzat duyduklarını söyledikleri sözler, sanık ... ile iş ortaklığı yapmış olan tanık ..."in beyanları ile örtüşmektedir. Bu nedenle ifadeler dolaylı da olsa farklı tanık beyanlarının birbirini tamamlar mahiyette olması dosya içeriği ile birlikte nazara alındığında bu tanıkların beyanlarına itibar edilmesi gerektiği kabul edilmelidir. Suça konu senedin incelenme dışı sanık .... İşcan tarafından kısmen doldurulmuş olması da nazara alındığında akraba olan sanıklar Mehmet Ramis ile ...."ın birlikte hareket ettikleri sanık....ı da lehdar olarak dahil etmek suretiyle senedi tahsile çalıştıkları anlaşılmaktadır. Sanık ...."ın kendisini korumaya çalışırken sanık ..."in adını olaya hiç karıştırmamaya özen göstermesi de bu kanaati pekiştirmektedir. Aksine düşüncenin kanunu dolanmaya çalışan sanık ..."in cezasız kalmasına sebep olacağı bununda yargıya ve hukuka olan güveni zedeleyeceği açıktır.
    Açıklanan nedenlerle; sanık ..."in katılanla aralarındaki ortaklık ilişkisi bozulmaya başladığında, şirkette Mehmet Ramis"in hisselerine resmi olarak sahip olan ve muhasebe işlerinde çalışan inceleme dışı sanık ...."ın şirket ortaklarının imzalaması için düzenlenen ancak ilk olarak katılanın imzaladığı diğer imzaları atılmamış bir senedi Mehmet Ramis"le birlikte ellerinde tuttukları, ortaklık ilişkisi sona erdikten sonra da sadece katılanın imzası ile ellerinde tuttukları suça konu senedi inceleme dışı sanık...."ı alacaklı göstererek icraya koymak suretiyle katılan ..."i zarara uğrattıkları tüm dosya kapsamından anlaşıldığımdan Yerel Mahkemenin Direnme ....rının yerinde olduğu düşüncesi ile Yüce Ceza Genel Kurulu"nun sayın çoğunluğunun Yerel Mahkemenin Direnme ....rının Bozulması yönündeki ....rına katılmadığımı saygılarımla arz ederim." görüşüyle,
    Çoğunluk görüşüne katılmayan üç Ceza Genel Kurulu Üyesi de; benzer düşüncelerle karşı oy kullanmışlardır.
    SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    1- Denizli 8. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.06.2015 tarihli ve 219-386 sayılı direnme ....rına konu hükmünün, sanığın resmî belgede sahtecilik suçunu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden beraati yerine mahkûmiyetine ....r verilmesi isabetsizliğinden BOZULMASINA,
    2- Dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİ EDİLMESİNE, 16.10.2018 tarihinde yapılan müzakerede oy çokluğuyla ....r verildi.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi