19. Ceza Dairesi 2019/3106 E. , 2019/14996 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Başkaca temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Dosya kapsamında bulunan iletişimin dinlenmesi tutanaklarından sanıklar ... ve Hükmet Gündüz kullanımında olan araca öncülük yaptığının anlaşılması ve yakalanın aracın da sanık ... Meken’e ait olduğunun anlaşılması karşısında sanık ...’in mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
2- Sanıkların eylemlerinin 5607 sayılı Kanunun 4/2. maddesinde düzenlenen toplu kaçakçılık suçunu oluşturduğu ve sanıklarda ambalajlarında bandrol bulunmayan 1.000 karton sigaranın ele geçtiği uyuşmazlıkta, TCK’nin 1, 3 ve 61. maddeleri kapsamında, suça konu eşyanın miktarı itibarıyla hapis cezasında da teşdit uygulanması gerektiği gözetilmeyerek eksik ceza tayini,
3- Gümrük kaçakçılığı suçlarında korunan hukuki yarar; Devletin egemenlik hakkının bir kısmı olarak ortaya çıkan kendi milli sınırları dahilindeki her türlü eşya giriş ve çıkışını kontrol etme ve düzenleme yetkisidir. Anılan fiiller ile devletin söz edilen egemenlik hakkının ihlali ile birlikte devletin vergilendirme hakkı ve mali yararlarını da ihlal ettiği kuşkusuzdur. Verginin ise devletin kamu hizmetlerini finanse etmek için toplumu oluşturan kişilerden zorunlu olarak alınan ekonomik değerler olduğu nazara alındığında gümrük kaçakçılığı suçlarının vergi kaybına sebep olması sonucu, kamu hizmetlerinin finansmanında güçlükler doğuracağı muhakkaktır. Bu itibarla, gümrük kaçakçılığı suçlarının mağdurunun da devletin yürüttüğü kamu hizmetlerinden yararlanan bireylerden oluşan toplum olduğu cihetle;
UYAP ortamında yapılan araştırmada, sanık ... hakkında; 07/05/2013 tarihinde işlediği aynı suç nedeniyle açılan kamu davası üzerine, Antalya 1. Asliye Mahkemesi"nce verilen 2013/422 Esas ve 2013/763 Karar sayılı hükmün Dairemizce incelenerek 24/10/2019 tarihinde bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında,
Anılan dosya getirtilip incelenerek mümkünse birleştirilmesi, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek sureti ile sanığın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nin 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu,
4- Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu,
5- Bandrolsüz olduğu hususunda itiraz ve tereddüt bulunmayan sigaralar ile ilgili keşif yapılarak sanık aleyhine sebep olmadığı yargılama giderine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup sanıklar ... ve ... ile O Yer Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN, tebliğnameye kısmen uygun olarak 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"nin 326/son maddesi uyarınca aleyhe temyiz olmadığından ceza miktarında sanıklar ... ve ...’in kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 03/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.