17. Hukuk Dairesi 2015/2078 E. , 2017/11304 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 21.05.2009 günü müvekkili ... yönetimindeki motorsiklete davalı yönetimindeki aracın çarpması sonucu müvekkilinin yaralandığını, vücudunun muhtelif yerlerinde kırıklar olduğunu, vücudunun bandaj ile hareketsiz hale geldiğini, beslenme ve sair ihtiyaçlarını yalnız başına karşılayamaz duruma geldiğini, sekiz hafta hareketsiz yatak istirahati verildiğini, davacının bakımının annesi ve tuttukları iki yardımcı ile yapıldığını, her türlü sağlık, temizlik malzemesinin para ile alındığını, ilaç ve taşıma masrafları yapıldığını, davalının tamamen kusurlu olduğunu, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, annesinin de sonsuz elem ve ızdırap duyduğunu ileri sürerek davacı...için 50.000,00 TL. maddi, 2.000,00 TL. araç için tazminat ve 40.000,00 TL. manevi tazminat ile ... için 20.000,00 TL. manevi tazminat ile kızına baktığı dönem için sarfettiği emeğin maddi karşılığının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, olayın davacı...’nin kırmızı ışıkta geçmesi sonucu meydana geldiğini, müvekkilinin de yaralandığını, aracında değer kaybı meydana geldiğini, olayın şoku ile ızdırap yaşadığını, davanın reddi gerektiğini savunarak karşı dava ile de 5.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın ...’den tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulü ile 3.852,67 TL. maddi, 4.000,00 TL. manevi tazminatın dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı ... tarafından açılan manevi tazminata ilişkin davanın kısmen kabulü ile 2.000,00 TL."nin dava tarihinden başlayacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-HUMK"nun 388 (HMK 297)maddesi uyarınca mahkeme kararında, iki tarafın iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, ihtilaflı konular hakkında toplanan deliller, delillerin tartışması ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarda bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. HUMK."nun 389"ncu (HMK 297) maddesine uygun olarak tarafların hak ve yükümlülüklerini açıkça gösteren tefhim ile aleniyet ve hukuki varlık kazanan kısa karara uygun olarak gerekçeli kararın yazılması zorunludur. Öte yandan, verilen kararlar açısından da kısa karar ile gerekçeli karardaki hüküm fıkrasının da birbiriyle uyumlu olması gerekmektedir.
Mahkeme tarafından kısa kararda; "... tarafından usulüne uygun açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına" ve karar gerekçesinde; "Karşı dava, cevap süresi olan 10 gün içinde açılmadığından ... tarafından usulüne göre açılmış davadan söz etme olanağı bulunmamaktadır." denilmiş iken gerekçeli kararın hüküm fıkrasında ise karşı dava ile ilgili bir hüküm kurulmamış olması gerek karar gerekçesi ile hüküm fıkrası ve gerekse kısa karar ile hüküm fıkrası arasında çelişki yaratmış olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Kabule göre de; davacılar vekili, dava dilekçesi ile davacı ... için araç hasarı nedeniyle 2.000 TL ve davacı anne...için bakım emeğinin karşılığı olarak maddi zararının tespiti ve tazminini istemiştir. Buna rağmen, mahkemece davacıların bu talepleri hakkında müspet ve menfi bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle bozma ilamının kapsam ve şekline göre davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.