4. Hukuk Dairesi 2013/14171 E. , 2013/19936 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat .... tarafından, davalı ... AŞ aleyhine 24/01/2012 gününde verilen dilekçe ile basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 24/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırıdan dolayı uğranılan manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istem reddedilmiş; karar,davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.
Dava konusu haberin, 04.01.2012 tarihinde ,,, logosuyla yayın yapan ulusal televizyon kanalının Ana Haber Bülteninde yer aldığı ve haberde ""..,,,,"de meydana gelen kaza sonrası yaşananlar herkesi şaşkına çevirdi. İlginç olan kaza değil oğlu yaralanan babanın tavrıydı. Baba parçalanan arabasına üzüldü, ağladı ama oğlunun yanına bile gitmedi... Oğluna değil arabaya ağladı...Anne oğlu için ağladı baba ise arabasına göz yaşı döktü, Serkan Dalkılıç"ın babasının tavrıysa herkesi hayretler içinde bıraktı. Oğlunun sağlık durumunu hiç merak etmedi. Oturdu kaldırıma başladı ağlamaya. Oğlu yerde yatan baba arabasına üzülüyordu babayı çevredeki vatandaşlar teselliye çalıştır. Ancak nafile...""" ifadelerine yer verilmiştir.
Davacı, dava konusu haberdeki ifadelerin sansasyon amaçlı olarak yazılan ifadeler olduğunu, haber ile ilgili video kayıtları incelendiğinde ısrarla "ben arabaya ağlamıyorum" demesine rağmen davalı şirkete ait ... kanalının Ana Haber Bülteninde bu şekilde haberin sunulmasının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğunu, bu durumun evladının yaralanması neticesinde zaten psikolojik olarak yıpranmış olan kendisi üzerinde oldukça ağır manevi tahrifata yol açtığını belirterek; uğradığı manevi zararın ödetilmesini istemiştir.
Davalı ise, dava konusu haberin gerçeğe uygun olduğunu, kanalın dava konusu yayında yer verilen olayla ilgili olarak da bir yorum yapmadığını, kaza mahallinde bulunan vatandaşların yorum ve görüşlerini ekrana yansıttığını, haberin güncel olduğunu, kamu yararı bulunduğunu, kişilik haklarına yönelik bir saldırı bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, haberin "oğluna değil arabaya ağladı" başlığıyla verildiği, çevrede bulunan vatandaşların beyanlarına dayanılarak haber yapıldığı ve haberin bu şekilde görünürdeki gerçekliğe uygun olduğu, diğer basın yayın organlarının da haberi benzer şekilde verdiği, dolayısıyla haberin gerçeğe aykırı olduğu iddiasının yerinde olmadığı, haberin verilişinde güncellik olduğu, diğer basın organlarının da haberi vermesinden bu durumun anlaşıldığı, öz ile biçim arasında denge olduğu, toplumsal ilginin ve kamu yararının bulunduğu, haberin davacının kişilik haklarına yönelik ihlal niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde; davacının oğlu ..."ın 04.01.2012 tarihinde ... trafik kazası geçirdiği, davacı ile eşinin kaza haberini öğrenmeleri üzerine kaza yerine gittikleri, dava konusu habere ilişkin ...Ana Haber Bülteni yayın kaydının mahkemece yaptırılan çözümünde haberin ""oğluna değil arabaya ağladı"" alt yazısı ile verildiği, haberde;""...Haber spikerinin: ..."de meydana gelen kaza sonrası yaşananlar herkesi şaşkına çevirdi. İlginç olan kaza değil oğlu yaralanan babanın tavrıydı. Baba parçalanan arabasına üzüldü, ağladı ama oğlunun yanına bile gitmedi...Dış ses: Anne oğlu için ağladı, baba ise arabasına göz yaşı döktü...(kaza yerinden görüntüler, etraftaki şahıslardan yukarıda görüntüsü yer alan kişi: ""babası da arabaya üzülüyorum. Bu araba ne olacak diye biz de adamı ikna ettik."" diyor...Dış ses:....."ın babasının tavrı ise herkesi hayretler içinde bıraktı...Oğlunun sağlık durumunu hiç merak etmedi. Oturdu kaldırıma başladı ağlamaya. Oğlu yerde yatan baba arabasına üzülüyordu babayı çevredeki vatandaşlar teselliye çalıştı... Kaldırım kenarında oturmuş baba: Bir sürü şeyimiz var alma dedim aldı... ve ...arabayı düşünmüyorum ben.."" şeklinde konuştuğu bu şekilde görüntünün son bulduğu, davacının polis ve vatandaşlar tarafından arabayı düşünmemesi gerektiği söylemlerine karşı cevaben ""ben arabayı düşünmüyorum"" dediği, kaydın çözümünün hiçbir yerinde ""ben arabaya ağlıyorum"" şeklinde bir ifadesinin bulunmadığı anlaşılmaktadır.
Davaya konu habere ilişkin basın mensuplarınca çekilen görüntü kaydının çözümüne ilişkin raporun incelenmesinde, davacının dava konusu haberde belirtilen anlama gelecek şekilde ""arabama ağlıyorum"" şeklinde bir ifade kullanmadığı, aksine çevredeki vatandaşların arabayı düşünmemesi gerektiği yönündeki söylemlerine ""arabayı düşünmüyorum"" ben şeklinde cevap verdiği, ""Baba parçalanan arabasına üzüldü, ağladı ama oğlunun yanına bile gitmedi... Oğluna değil arabaya ağladı...Anne oğlu için ağladı baba ise arabasına göz yaşı döktü...Oğlunun sağlık durumunu hiç merak etmedi..."" içeriği ile verilen haberde davacının otomobiline oğlunun canından daha çok kıymet verdiği şeklinde bir izlenim uyandırıldığı, oğlunun kaza yapması nedeniyle olay yerinde oğlunu yaralı ve yerde yatar vaziyette, aracını da hasar görmüş vaziyette bulan davacının olayın şokunda olduğu ve üzüntü yaşadığı dikkate alınmadan sadece arabasına ağladığı ve oğluna hiç değer vermediği izlenimi verir şekilde acılı babanın acısını arttırmak suretiyle yapılan yayın davacının kişilik haklarına saldırı oluşturmaktadır.
Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı yararına uygun bir tutarda manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle, istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz oluna kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 16/12/2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum. 16/12/2013