12. Ceza Dairesi 2016/803 E. , 2016/4104 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/2, 62/1, 53/1, 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."nın TCK"nın 179/2 ve 62/1. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına, TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin tatbik edilmesine dair ...(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 15.12.2010 tarihli, 2010/459 esas, 2010/524 sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 26.06.2013 tarihli ve 2012/23293 esas, 2013/17550 sayılı kararıyla hükmün eleştirilerek ve TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarına ilişkin uygulama açısından düzeltilerek onanmasına karar verilmesini müteakip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, özetle; temyiz incelemesinden geçen ...(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 15.12.2010 tarihli, 2010/459 esas, 2010/524 sayılı kararında, “8-Sanık hakkında...1 Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/1230 esas 2008/1135 karar sayılı dosyasından 6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan hüküm kurulduğu ve sanığın 6000 TL hapisten çevrili adli para cezası ile cezalandırıldığı kararın, 09/02/2009 tarihinde kesinleştiği 27/07/2009 tarihinde infaz edildiği ve sanığın 5237 sayılı TCK 58 maddesinde öngörülen tekerrür süresi içerisinde yargılamaya konu suçu işlediği ve hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulandığı anlaşıldığından 5237 sayılı TCK nın 58 maddesinin 6 ve 7 fıkraları uyarınca sanık hakkında verilen hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ayrıca cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,” şeklinde kurulan hükümle sanık hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulanmış ise de, sanığın ikinci kez mükerrir sayılmasına dayanak teşkil eden...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2008 tarihli, 2007/1230 esas, 2008/1135 karar sayılı ve 09.02.2009 tarihinde kesinleşen ilamında sanığa sonuç olarak adli para cezası hükmedilmesine rağmen TCK"nın 58/8 ve 5275 Sayılı Kanun"un 108. maddeleri dikkate alınmaksızın tekerrür hükümlerinin uygulanmasının isabetsiz olmasından dolayı ...(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 15.12.2010 tarihli, 2010/459 esas, 2010/524 sayılı kararı ile sanık hakkında birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi nedeniyle de hükmün bozulması ve sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin hükmün 8 numaralı bölümündeki, “ve hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulandığı” ibarelerinin çıkarılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesine dayalı olarak Dairemizin 26.06.2013 tarihli ve 2012/23293 esas, 2013/17550 sayılı kararına itiraz edilmekle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirildi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının haklı nedenlere dayandığı anlaşılmakla,
Gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- İnfazda oluşacak tereddütlerin giderilmesi amacıyla ve bir hükümle ilgili birden fazla karar bulunmasının karışıklığa yol açacağı da gözetilerek, Dairemizin 26.06.2013 tarihli ve 2012/23293 esas, 2013/17550 sayılı DÜZELTİLEREK ONAMA kararının KALDIRILMASINA,
3- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin ...(Kapatılan) Sulh Ceza Mahkemesinin 15.12.2010 tarihli, 2010/459 esas, 2010/524 karar sayılı hükmü, sanığın temyizi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
TCK"nın 179/2. maddesinde seçimlik ceza öngörülmemesine rağmen sanığın mükerrir olması sebebiyle hapis cezası tercih edildiğinin belirtilmesi ve hapis cezasının tercih edilmesi sebebiyle cezanın adli para cezasına çevrilmesine yer olmadığına karar verilmesi, hürriyeti bağlayıcı cezanın adli para cezasına çevrilmemesine ilişkin diğer gerekçeler karşısında fazlalık olarak değerlendirilmiş; gerekçeli karar başlığında, CMK’nın 232/2-c maddesi uyarınca suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi mahallinde tamamlanabilir eksiklik olarak kabul edilmiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a)- Sanığa atılı suçun yasal unsurlarının tarif edildiği TCK"nın 179/3. maddesinin, yaptırım yönünden aynı maddenin ikinci fıkrasına atıfta bulunması nedeniyle sanık hakkında temel ceza belirlenirken TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2. maddesinin tatbiki gerektiğinin gözetilmemesi,
b)- Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
c)- Sanığın ikinci kez mükerrir sayılmasına dayanak teşkil eden...1. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.12.2008 tarihli, 2007/1230 esas, 2008/1135 karar sayılı ve 09.02.2009 tarihinde kesinleşen ilamında sanığa 6136 sayılı Kanun"a aykırılık suçundan sonuç olarak adli para cezası hükmedilmesine rağmen TCK"nın 58, 5275 Sayılı Kanun"un 106 ve 108. maddeleri dikkate alınmaksızın tekerrür hükümlerinin uygulanmasının isabetsiz olmasından dolayı sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan kurulan hükümde birinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususlarda aynı Kanun"un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının temel cezanın tayinine ilişkin 1 numaralı bölümündeki, “TCK’ nun 179/2 maddesi” ibarelerinin, “TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2. maddesi”, sanık hakkında TCK"nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin 4 numaralı bölümünün, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140-2015/85 sayılı kararı da nazara alınarak, “4- Sanığın kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (a), (d), (e) bentlerindeki hakları kullanmaktan aynı Kanun"un 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar; TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hakları kullanmak yönünden ise, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından aynı Kanun"un 53/3. maddesi gereğince koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler bakımından TCK"nın 53/2. maddesi gereğince hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına, TCK"nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendindeki hak yoksunlukları açısından ise Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 günlü Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 tarihli, 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının gözetilmesine,” şeklinde değiştirilmeleri, hüküm fıkrasının tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin 8 numaralı bölümündeki, “ve hakkında ikinci kez tekerrür hükümleri uygulandığı” ibarelerinin hükümden çıkarılması suretiyle, eleştirilen hususlar dışında, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.