23. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/2552 Karar No: 2012/349 Karar Tarihi: 24.01.2012
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/2552 Esas 2012/349 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2011/2552 E. , 2012/349 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki genel kurul kararının iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R- Davacılar vekili, yönetim kurulu kararıyla gerekli yükümlülükleri yerine getiren müvekkillerinin kooperatif üyeliğine kabul edildiklerini, davalı kooperatifin 06.05.2001 tarihli genel kurulunda alınan bu yönetim kurulu kararın iptaline karar verildiğini ileri sürerek, müvekkillerinin kooperatif üyesi olduklarının tespitine ve genel kurul kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacıların yazılı bir başvurularının olmadığını, üyelerin karşı çıkmalarına rağmen yöneticilerin bu şekilde karar aldıklarını, davacıların üyelik şartlarını taşımadıklarını ve buna göre yönetim kurulu kararının genel kurul kararı ile iptal edildiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacı ..."in üyeliğe kabulüne ilişkin yönetim kurulu kararında yönetici olarak kardeşinin imzasının bulunması nedeniyle yönetim kurulu kararının geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine, davalı ... bakımından ise davanın kabulü ile kooperatif üyesi olduğunun tespitine dair verilen karar, Yüksek 16. Hukuk Dairesi’nin 30.06.2009 tarihli ilamı ile, bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak, yeniden bilirkişi raporu alınmış, davacı ..."in kooperatif üyesi olduğunun tespitine ve bu davacının üyeliğe kabul edilmemesi yönünde alınan genel kurul kararının iptaline, hakkında verilen önceki karar temyiz edilmeden kesinleştiğinden davacı ... hakkında yeniden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 24.01.2012 tarihinde oybirliğiyle kabul edildi.