22. Ceza Dairesi 2015/15290 E. , 2016/5995 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların niteliği, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanığın temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemede;
Yüzüne karşı verilen hükümleri 1412 sayılı CMUK"un 310. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süre geçtikten sonra 24/12/2012 tarihinde temyiz eden sanık ..."in temyiz isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B- O yer Cumhuriyet savcısının temyiz istemine yönelik olarak yapılan incelemede ise;
Mahkemenin kabul ve gerekçesine göre sanık hakkında kurulan hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki (1) nolu bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
I- Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlerin temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
2-Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili kısımlar çıkartılarak yerlerine ‘‘Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53/1-2-3. maddesinin uygulanmasına,” cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II- Sanık hakkında işyeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesinde ise;
Dosya kapsamına göre diğer temyiz sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak;
1-Uygulama maddesinin 5237 sayılı TCK"nın 116/2-4 yerine 116/1 olarak gösterilmesi,
2-Suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi gereğince uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24/11/2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08/10/2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması,
4-Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinin (c) fıkrasındaki, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından yoksunluğun infaz tarihine kadar; sadece kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise yoksunluğun koşullu salıverme tarihine kadar uygulanmasına karar verilmemesi suretiyle aynı maddenin üçüncü fıkrasına aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.