12. Ceza Dairesi 2016/463 E. , 2016/4096 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Ceza Mahkemesi
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma
Hüküm : TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2, 62, 53/1, 58/6-7. maddeleri gereğince mahkumiyet
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in TCK"nın 179/3. maddesi yollamasıyla aynı Kanun"un 179/2 ve 62. maddeleri gereğince 25 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun"un 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına, TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin tatbik edilmesine dair ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli, 2014/153 esas, 2014/585 sayılı kararının sanık tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 30.09.2015 tarihli ve 2014/17095 esas, 2015/14110 sayılı kararıyla temel cezanın asgari hadden tayin edilmesi eleştirilmek suretiyle hükmün onanmasına karar verilmesini müteakip, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca, özetle; suç tarihinde on sekiz yaşından büyük olup, daha önceden de hapis cezası cinsinden mahkumiyeti bulunmayan sanık ... hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının, TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı bulunan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmemesinden dolayı yerel mahkeme hükmünün bozulmasına karar vermesi gerekirken, hükmün onanmasına karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesine dayalı olarak Dairemizin 30.09.2015 tarihli ve 2014/17095 esas, 2015/14110 sayılı kararına itiraz edilmekle, 02.07.2012 gün ve 6352 sayılı Kanun"un 99. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 308. maddesine eklenen (2) ve (3). fıkra hükümleri uyarınca itiraz konusu değerlendirildi:
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının haklı nedenlere dayandığı anlaşılmakla,
Gereği düşünüldü:
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,
2- Dairemizin 30.09.2015 tarihli ve 2014/17095 esas, 2015/14110 sayılı ONAMA kararının KALDIRILMASINA,
3- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin ... (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 05.06.2014 tarihli, 2014/153 esas, 2014/585 karar sayılı hükmü, sanığın temyizi ve Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine yeniden incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a) Temel ceza belirlenirken, TCK"nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle, aynı Kanun"un 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, trafik ekiplerince yapılan yol kontrolünde durdurulan ve güvenli sürüş yeteneğini ortadan kaldıracak şekilde 163 promil alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sanık hakkında, almış olduğu alkol miktarına nazaran, suçun işleniş biçimi, meydana gelen tehlikenin ağırlığı ve sanığın kastının yoğunluğu dikkate alınarak, alt sınır aşılıp hak ve nasafete uygun bir ceza hükmedilmesi yerine, asgari hadden ceza tayini,
b) TCK"nın 50/3. maddesi gereğince, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmışbeş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, kayden 05.10.1976 doğumlu ve suçun işlendiği 05.02.2014 tarihinde 37 yaşını doldurmuş olan sanığın, adli sicil kaydındaki ilamların hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, arşiv kaydındaki ilamların adli para cezasına ilişkin olması ve sanığın hapis cezası mahkumiyetini içeren adli sicil kaydının bulunmaması karşısında, sanık hakkında tayin olunan 25 gün hapis cezasının, TCK"nın 50. maddesinin 1. fıkrasında yazılı bulunan seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
4- Kabule göre de;
a) Sanık hakkında TCK"nın 53. maddesi tatbik edilirken, 3. fıkraya aykırılık oluşturacak şekilde, TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilme tarihine kadar”, diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Sanığa ait adli sicil ve arşiv kaydına ilişkin belge içeriğine ve dosyada mevcut karar örneğine göre, ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 21.02.2013 tarihli, 2010/82 esas, 2013/110 karar sayılı, verildiği tarihte kesinleşip, 21.08.2013 tarihinde infaz edilen ilamı ile sanığın mala zarar verme suçundan dolayı TCK"nın 151/1, 62/1, 52/2. maddeleri gereğince 2.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş olup, sanığa doğrudan hükmedilen 2.000,00 TL"den ibaret adli para cezasının 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 305/2-1. maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve aynı Kanun"un 305/son maddesi uyarınca tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeden, adli sicil ve arşiv kaydındaki diğer ilamlar açısından da tekerrür koşullarının gerçekleşmediği anlaşılan sanık hakkında, anılan karar nedeniyle TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca “mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına” hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.