17. Hukuk Dairesi 2015/5108 E. , 2017/11277 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların işleten, sürücü ve trafik sigortacısı bulunduğu aracın müvekkiline ait araca çarptığını, davalı sürücünün kusurlu olduğunu, görme kaybı ile yüzünde sabit iz kaldığını, bacağının kırıldığını, daha önce ... . AHM.nin 2004/536 E sayılı dosyası ile maluliyet ve manevi tazminat isteminde bulunduklarını, tazmine ilişkin kararın bozulması üzerine, bozma ilamına uyularak karar verildiğini, bozma ilamı sonrasında alınan bilirkişi raporunda zararlarının 122.898,89 TL olarak tespit edildiğini, bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağından taleple bağlı kalınarak 5.000 TL manevi ve 10.000 TL maddi tazminatın ödenmesine karar verildiğini, karar üzerine sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme mahsup edilerek bakiye 97.898,89 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline (sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı tutulmasına, ilk ödemesinin poliçe limitinden mahsup edildikten sonraki duruma göre sorumluluğunun 30.000,00 TL olarak belirlenerek bu miktarın tahsiline) karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ...Ş. vekili, poliçe limitinin 30.000 TL olduğunu, 2003 yılında düzenlenen poliçe için zeyilname yaptırılması gerektiğini, icra dosyasına 5.000 TL maddi tazminat ve ferilerinin ödendiğini, davacı tarafından
bakiye poliçe limitinin sulhen ödenmesinin talep edildiğini, bakiye 25.000 TL bakiye poliçe limitinin ibraname ile davacı vekiline ödendiğini, poliçe limiti olan 30.000 TL.nin ödendiğinin dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, zamanaşımı def"inde bulunarak davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre; ... AHM.nin 2009/401 E- 2013/470 K sayılı dosyasında 17.01.2004 tarihinde meydana gelen trafik kazası ile ilgili olarak talep doğrultusunda 10.000 manevi, 5000 maddi tazminata hükmedildiği, bu dosyada bozmadan önce ıslah yapılmadığı, ceza zamanaşımı süresinin 7 yıl 6 ay, dava tarihinin ise 24.02.2014 olduğu, dava tarihi itibariyle uzamış zamanaşımının dolduğu, davalı ... vekilinin süresi içerisinde zamanaşımı def"inde bulunduğu, davalıların müteselsil ve müşterek borçlu sıfatına haiz oldukları, aralarında zorunlu dava arkadaşlığının bulunduğu, birinin yapmış olduğu zamanaşımı itirazının diğerine de sirayet edeceği anlaşıldığından davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına, olay tarihi itibariyle, iki kişinin yaralanması ile sonuçlanan eylemde uygulama yeri bulunan 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 459/3 maddesi delaletiyle aynı kanunun 102/4.maddesi gereğince uygulanacak ceza zamanaşımı süresinin 5 yıl olması, dava tarihi itibariyle 5 yılın dolmuş olmasına ve bir kısım davalı vekilinin süresinde zamanaşımı definde bulunmuş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zamanaşımı defi ancak bunu ileri süren taraf lehine hukuki sonuç doğurur. Zamanaşımı definde bulunmayan taraf yararına hukuki sonuç doğmaz.
Somut olayda, davalılardan ... vekili süresinde zamanaşımı definde bulunmuş ise de diğer davalılar Genel Sigorta AŞ ve ... süresinde zamanaşımı definde bulunmamıştır. Zamanaşımı definde bulunmayan davalılar yönünden mahkemece davanın esasına girilerek
varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken zamanaşımı definde bulunmayan bu davalılar yönünden de yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 04.12.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.