10. Hukuk Dairesi 2009/10254 E. , 2010/1044 K.
"İçtihat Metni".......
Davacı, iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan yargılama ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı ... Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Kanunun 26. maddesindeki Halefiyet ilkesi uyarınca, Kurumun rücu alacağı; hak sahiplerinin tazmin sorumlularından isteyebileceği maddi zarar (Tavan) miktarı ile sınırlı iken, Anayasa Mahkemesi’nin, 21.03.2007 gün ve 26649 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 23.11.2006 gün ve E:2003/10, K:2006/106 sayılı kararı ile 26. maddedeki “…sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarla sınırlı olmak üzere…” bölümünün Anayasaya aykırılık nedeniyle iptali sonrasında, Kurumun rücu hakkının, yasadan doğan kendine özgü ve sigortalı, ya da, hak sahiplerinin hakkından bağımsız basit rücu hakkına dönüşmüş olması karşısında;iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe düşen sigortalıya bağlanan ilk peşin sermaye değerli gelirin (5.176,93 TL+115,95 TL SYZ=5.292,88 TL) açıklanan ilkeler doğrultusunda %75 kusur karşılığını oluşturan 3.969,66 TL’ye hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu artışları da içerecek şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Anılan aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden; açıldığı tarihteki mevzuat ve içtihatlara uygun olan davada, anılan iptal hükmünden kaynaklanan red nedeniyle, tarafların sorumluluğu bulunmadığı için, davacı Kurum’un davada haksız çıkan taraf olarak nitelenip anılan sebeple reddedilen kısım nedeniyle vekalet ücretiyle sorumluluğuna hükmedilmesi olanağının da bulunmadığı yönü gözetilerek karar bozulmamalı, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmalıdır.
./..
-2-
S O N U Ç:1-Hükmün ilk bendinin ilk satırında yer alan “..KABULÜNE” kelimesinin silinerek, yerine, “..KISMEN KABULÜNE” kelimesinin yazılmasına, yine, aynı satırda yer alan “5.873,87” rakamlarının silinerek, yerine, “3.969,66” rakamlarının yazılmasına;
2-Hükmün harca ilişkin ikinci paragrafının tamamen silinerek, yerine, “Hükmedilen miktar üzerinden hesaplanan 214,36 TL karar-ilam harcının, bozma öncesi davalı tarafından 09.07.2007 tarihli makbuz ile alınan 317,20 TL harca mahsubu ile, fazla tahsil olunan 102,84 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istek halinde davalıya iadesine" sözlerinin yazılmasına
3-Hükmün, davacı lehine vekalet ücretini düzenleyen üçüncü paragrafında yer alan “705,00” rakamlarının silinerek, yerine, “575,00” rakamlarının yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 28.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.
......