Esas No: 2021/35429
Karar No: 2022/4809
Karar Tarihi: 22.03.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/35429 Esas 2022/4809 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/35429 E. , 2022/4809 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Beraat, mahkumiyet
1) Sanıklar ... ve .... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıklar müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmalarda ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanıklar tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezaların kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükümlerin ONANMASINA,
2) Sanıklar ... ve .....hakkında katılan Sosyal Güvenlik Kurumu'na yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine ilişkin sanıklar müdafisinin temyizinin incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp gerekçeli kararda gösterilerek tartışılan delillere, Mahkemenin oluşa uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre, sanıklar müdafisinin diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir, ancak;
5237 sayılı TCK'nin 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde asgari ve bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun'un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin aynı gerekçe ile tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanıklar müdafisinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince halen uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "536 gün", "804 gün", "670 gün" ve "13.400 TL " adli para cezası terimlerinin çıkartılarak yerlerine, sırasıyla "535 gün", "802 gün", "668 gün" ve "13.360 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3)Sanıklar ..., ..., ..., ..., .... .... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
Sanıklara yüklenen "resmi belgede sahtecilik" suçunun Kanundaki cezasının türü ve üst sınırına göre, 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e maddesinde öngörülen olağan dava zamanaşımının, kesen son sebep olan sanık ........'un sorgusunun yapıldığı 14.03.2011; sanıklar ..., ....'un sorgularının yapıldığı 21.03.2011; sanıklar ..., ..., ...., ...'nin sorgularının yapıldığı 24.03.2011; sanıklar ...,.....'nın sorgularının yapıldığı 30.03.2011; sanık ...'ın sorgusunun yapıldığı 13.04.2011, sanık ...'in sorgusunun yapıldığı 29.09.2011 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği ve bu itibarla katılan vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkındaki kamu davalarının gerçekleşen olağan dava zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE,
4)Sanıklar ..., ..., ..., ..., ...., ..., ..., ... ve ... hakkında katılan Sosyal Güvenlik Kurumu'na yönelik nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan beraat hükümlerine ilişkin katılan vekilinin temyizinin incelenmesinde;
a)Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34 ve 230. maddeleri gereğince mahkeme kararlarının Yargıtay denetimine imkan sağlayacak biçimde açık ve gerekçeli olması; gerekçe bölümünde iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin belirtilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin açıkça gösterilmesi, bu delillere göre ulaşılan sonuçların, iddia savunma ve dosyadaki diğer belgelere ilişkin değerlendirmeler ile sanığın eyleminin ve yüklenen suçun unsurlarının nelerden ibaret olduğunun, hangi delillere üstünlük tanındığının açık olarak gerekçeye yansıtılması, delillerle sonuç arasında bağ kurulması gerektiği gözetilmeden ve temyiz incelemesine imkan verecek şekilde tartışılmadan gerekçesiz hüküm kurulması,
b)Kabule göre de; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 14/4. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." biçimindeki düzenleme ile Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 16.10.1978-2/324-350 sayılı kararında belirtilen "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasını değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedini esas almış ve taraflara yükletilecek avukatlık parasının her dava için ayrı ayrı tayinini öngörmüş olması karşısında; ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdirinin mümkün bulunmadığı" hususu nazara alınarak haklarında beraat kararı verilen ve kendilerini aynı vekille temsil ettiren sanıklar hakkında tek vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.03.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.