Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3303
Karar No: 2012/327
Karar Tarihi: 24.01.2012

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2011/3303 Esas 2012/327 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı şirket ile borçlu arasında ticari bir ilişki olduğu, takibe konu bononun davalının borçlu şirketten olan alacağı karşılığında verildiği belirtilen davada, davacı tarafın muvazaa iddiasının ispatlanamadığına karar verildiği ve davalının bu iddiasının doğru olduğu sonucuna varıldığı belirtilir. Yargıtay, davacının İİK’nun 100. maddesi anlamında hacze iştirak koşulları bulunmadığı ve muvazaa olmadığına karar verdi. Ancak, mahkemenin kararında yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sonucu itibariyle yerinde bulunan hükmün onanmasına hükmetti. Kanun maddeleri ise Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/son maddesi olarak belirtilir.
23. Hukuk Dairesi         2011/3303 E.  ,  2012/327 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki sıra cetveline şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın davalı ... yönünden reddine diğer davalı yönünden ilamın kesinleşmiş olması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    -K A R A R-
    Davacı vekili, dava dışı borçluya ait menkullerin satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde üst sıraya alınan bonoya dayalı takip yapan davalı ...’in alacağının muvazaaya dayandığını ve gerçek bir alacağın mevcut olmadığını, Vergi Dairesine garameten paylaştırma yapılırken daha az bir miktarın isabet etmesi gerekirken mahkemece yarı yarıya paylaştırma yapılarak daha fazla miktar isabet ettirildiğini ileri sürerek, davalı alacaklı ...’ın sıra cetvelinden çıkarılmasına, hatalı olan sıra cetvelinin iptaline, garameten paylaştırmada düşen miktarın davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... vekili, davanın süresinde açılmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Davalı ... vekili, takibe dayanak bononun ciro yoluyla müvekkiline geçtiğini, alacağının gerçek olduğunu ve muvazaa bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosyadaki delillere göre, davalı ...’ın dava dışı ortağı olduğu şirket ile borçlu arasında ticari bir ilişkinin olduğu, takibe konu bononun ortağı olduğu şirket defterinde kayıtlı bulunduğu, şirketin bonoyu davalı ...’in şirketten doğan alacaklarından dolayı kendisine ciro ettiğini ve senedin muvazaalı olmadığını, davacı tarafça muvazaa iddiasının ispatlanamadığı, davalı ... Dairesinin satışa konu menkuller üzerinde satış tarihi itibariyle herhangi bir fiili haczinin bulunmaması nedeniyle .... İcra Hukuk Mahkemesinin kesinleşen ilamı doğrultusunda yeniden sıra cetveli düzenlenmesine karar verildiği gerekçesiyle davanın davalı ... yönünden reddine, Vergi Dairesi açısından kesinleşen ilam doğrultusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ile davalı ... vekili temyiz etmiştir.
    Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davalarında iddia kural olarak, borçlu ile davalı alacaklının anlaşmalı (muvazaalı) biçimde borç ilişkisi oluşturarak, diğer alacaklılardan mal kaçırma amacı güttükleri noktasında olup, ıspat yükü davalı alacaklıdadır.
    Somut olayda davalı ile borçlu arasında ticari bir ilişki olduğu, bononun ticari defterlerde kayıtlı olduğu, bononun davalının borçlu şirketten olan alacağı karşılığında verildiği savunulmuş olup, yapılan inceleme sonucunda hükme esas alınan bilirkişi raporundan davalının bu iddiasının doğru olduğu ve davacının İİK’nun 100. maddesi anlamında hacze iştirak koşulları bulunmadığından, davanın reddine karar verilmek gerekirken, hükümde davacı şirket ile davalı ... arasında garameten paylaştırılması için sıra cetvelinin düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sonucu itibariyle yerinde bulunan hükmün Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi yukarıdaki şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan gerekçe ile sonucu itibariyle yerinde bulunan Mahkeme kararının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/son maddesi uyarınca gerekçesi yukarıdaki şekilde değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 24.01.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi