Yargıtay - Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/7479 Esas 2016/10189 Karar Sayılı İlamı

17. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/7479
Karar No: 2016/10189
Karar Tarihi: 03.10.2016

Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2016/7479 Esas 2016/10189 Karar Sayılı İlamı

Özet:

17. Ceza Dairesi tarafından incelenen hırsızlık suçuyla ilgili dava, suça sürüklenen çocuğun bisiklet hırsızlığı eylemiyle ilgilidir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra işlenen yeniden kasıtlı suçun tarihi olan 07.04.2010 tarihine kadar dava zamanaşımı süresi durmuştur. Dosya ve duruşma tutanaklarına göre, suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği kabul edilmiştir. Ancak, çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu cezanın hapse çevrilmeyeceği kanun maddesi göz ardı edilerek, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına karar verilmesi hükmün bozulmasını gerektirmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 142/1-b, 143, 31/2; 5275 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 106/4, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 322. maddeleri bahsedilen kanun maddeleridir.

17. Ceza Dairesi 2016/7479 E. , 2016/10189 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
Suç tarihinde (12-15) yaş aralığında olan suça sürüklenen çocuğun, gece vakti müştekinin oturduğu apartmanın merdiven boşluğuna park edilmiş olan bisikleti hırsızladığı olayda, eylemine uyan ve 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b, 143, 31/2. maddelerindeki hırsızlık suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 18.03.2008 tarihi ile daha sonra kesinleşen yeniden işlediği kasıtlı suçun tarihi olan 07.04.2010 tarihleri arasında dava zamanaşımı süresi durduğu, duran süre de eklendiğinde, aynı Yasa"nın 66/1-e, 66/2, 67/4. maddelerinde öngörülen 10 yıl 15 aylık uzamış zamanaşımının suç tarihi olan 08.07.2006 gününden inceleme tarihine kadar henüz dolmamış olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hâkimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5275 sayılı Yasa"nın 106/4. maddesinin “çocuklar hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde bu ceza hapse çevrilmez” hükmü gözetilmeden “…ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına” kararı verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından “ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına,” cümlesinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 03.10.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.