Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11426
Karar No: 2014/1493
Karar Tarihi: 23.01.2014

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2013/11426 Esas 2014/1493 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2013/11426 E.  ,  2014/1493 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ :FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 25/10/2011 tarih ve 2009/296-2011/193 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, müvekkilinin çok büyük yatırımlar sonucu ..."da yapımına 2004 yılında başlanan "... Palas Otel"i 2009"da işletmeye açtığını, önce "safia" ibaresini marka olarak tescil ettirmek istediklerini fakat markanın davalı adına tescilli olduğunu öğrendiklerini, bunun üzerine müvekkili babasının adı olan "..." ibaresini bir takım tali ilaveler ile marka olarak tescil amacıyla ..."ne başvurduğunu, (toplam 21 adet) başvurunun davalı ve dava dışı üçüncü şahısa ait "...+şekil" unsurlu markalar nedeniyle KHK"nın 7/1-b bendi uyarınca reddedildiğini, oysa; "..." markasının müvekkili tarafından ilk kez ihdas edilmiş, kullanılmış ve bu kullanım sonucu ayırt edici nitelik kazanmış olduğunu, büyük yatırımlar sonucunda markanın tanınır hale geldiğini, davacı başvurusu ile redde mesnet markalar arasında halk tarafından karıştırılma ihtimalinin söz konusu olmadığını ve birbiriyle ayniyet taşımadığını, görsel, işitsel ve anlamsal olarak markaların farklı olduğunu; ayrıca davalının "merdân" markasının kullanılmama ve kötüniyet nedeni ile reddinin gerektiğini, müvekkilinin tanınmışlığından haksız yarar sağlama amacında olduğunu ileri sürerek, toplam 21 adet ... ... kararının iptali davalı ... adına tescilli 2004/46528 sayılı markanın kullanmama (556 sayılı KHK 42/I-(c) 14) kötü niyetli tescil (KHK 35, MK 2) ve gerçek hak sahipliği (KHK 8/3) nedeniyle hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, müvekkiline ait 2004/46528 no.lu "..." ibaresinin tescil tarihinin 17.03.2005 olduğunu ve KHK’nın 14. maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dava açma tarihi itibariyle dolmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, kısmen itibar edilen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı markasının tescil tarihinin 17.03.2005 olduğu; davanın ise 14.05.2009 tarihinde ve KHK"nın 42/I-(c) 14.maddelerinde belirlenen 5 yıllık asgari sürenin dolmasından önce açıldığı, her ne kadar davacı 2004 yılından itibaren ..."daki otel için "..." ismine karar verildiğini ifade etmiş ise de; görsel basında yer alan delillerinin 2009 yılına ilişkin olduğu, ... ...’nın 17.05.2010 tarihli bir kararında “…itiraza gerekçe olan ... PALACE markasının 2008 yılında ... Aksu’da faaliyete geçen ... ... ... otelinin açılışı ve bu açılışı öncesinde yaygın reklam ve tanıtım kampanyaları yapıldığı, Dünya’nın ve Türkiye’nin önde gelen sanatçıları, iş ve siyaset insanlarının açılışa katılması, ilgili otelin bir takım özgün nitelikleri ve üst düzeydeki

    lüks anlayışı gibi hususlar neticesinde Türkiye’nin tirajı yüksek gazeteleri dahil basın yayın organlarında yaygın bir haber ve tanıtım konusu olduğu ve faaliyetler sonucunda ... ... markasının toplumda belirli bilinirlik düzeyine ulaştığının anlaşıldığı" belirtilmiş ise de; bu ... kararına konu kullanımların davalının 2008-2009 yıllarında yaptığı marka başvurularından öncesine ait olduğu; dolayısıyla sunulan delillerin ve anılan ... kararında sözü edilen kullanımların 2004/46528 sayılı marka açısından 556 sayılı KHK md. 8/3 hükmü çerçevesinde dikkate alınamayacağı; davalı markası dava dışı üçüncü kişiden 27.05.2008 tarihinde kısmen devralınmış ise de markanın başvuru tarihinin 12.03.2004 olduğu; bu durumda davacı işaretinin bu tarihten önce ticaret alanında kullanıldığının kanıtlanması gerektiği; oysa dosyada 2004 yılından öncesine ilişkin herhangi bir delil mevcut olmadığı ve 556 sayılı KHK md. 8/3 kapsamında öncelikli hak sahibi olduğunun kanıtlanamadığı, KHK 8/3 hükmü çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının gerçekleşmediği, davacının "..." işareti üzerinde 12.03.2004 tarihinden önce kullanımla ayırt edicilik ve önceye dayalı bir hak elde ettiği kabul edilse dahi, hükümsüzlüğü talep edilen markada baskın kelime unsurunun "Merdân" kelimesi olduğu, bu sözcüğün dilimize ... geçtiği ve "erkek, erkekler, yiğitler, mertler" anlamına geldiği; davacı kullanımına konu "..." sözcüğünün ise dilimizde ve ülkemiz ortalama tüketicisi açısından bir anlamı bulunmadığı, ülkemiz ortalama tüketicisinin algısına göre anlam ve telaffuz olarak farklı bulundukları, ortalama tüketicide bıraktığı genel intiba ve görünümün de "benzer" olmadığı, uyuşmazlığa konu 43.sınıfta yer alan hizmetlerin hitap ettiği tüketicilerin göstereceği özenin nisbeten daha yüksek olacağı, davalının dava konusu “M+Merdân+şekil” markasını 27.05.2008 tarihinde kısmen devraldığı, bu markanın yanı sıra 43. sınıf bakımından 2008 yılında “ast”, “scorpion”, “merdan ...&... palace”, “merdan scorpion şekil”, “... ...”, “... ...”, “...” ibareli için başvuruda bulunduğu, 2009 yılında “ast ... ...”, “...”, “... ...”, “... ...”, “scorpionresort&palace şekil” ibareleri için başvuruda bulunduğu ve 2010 yılında “ast merdan ultra deluxe resort & palace golf.spa.sports şekil”, “mardan palace&resort”, “merdan scorpion palace”, “mordan”, “mrdn”, “murdan” ibarelerinin tescili için başvuruda bulunduğu davalının bu tescil girişimlerinin esasen kendi adına tescilli “M+...+şekil” markasının benzeri niteliğindeki markaları koruma amacını aştığı; zira, tescil başvurusuna konu markalarda davacının ticaret unvanının esaslı unsuru olan “ast” ibaresi ve “mardan” esas unsurlu markasının parçası olan akrep şeklinden hareketle “scorpion” ibaresinin ve şeklin de yer aldığı, sistematik şekilde ve seri halinde gerçekleştirilen bu tescil başvurularının iyiniyetli olduğundan söz etmenin gerçekçi olmadığı; ne var ki anılan başvuruların bu davanın konusu olmadığı gibi somut uyuşmazlığa konu 2004/46528 sayılı marka başvurusunun 2004 tarihinde yapıldığı; sonraki başvurular yönünden tespit edilen kötüniyetin dava dışı üçüncü şahıs tarafından yapılan dava konusu marka tesciline teşmil edilmesine imkan bulunmadığı, davacı ilk önce “safisa” ibaresini kendi adına tescil ettirmek istediğini, ancak davalının bu hususu haber alarak markayı kendi adına tescil ettirdiğini, daha sonra babasının adı olan “mardan” ismini tescil ettirmek istediğinde de yine markanın çok benzerinin davalı tarafından engelleme amaçlı olarak tescil ettirildiğini iddia etmiş ise de; bu iddiaları kanıtlayabilecek, özellikle “safisa” markasının davacı tarafından kullanılmak istendiği, davalının ise ondan önce markayı kendi adına tescil ettirdiği; ayrıca hükümsüzlüğe konu 2004/46528 sayılı markayı ilk tescil ettiren dava dışı ... Sağlık Hizmetleri A.Ş ile davalı arasında davacıyı engelleme amacı etrafında işbirliği bulunduğu hususlarında bir delilin dosya kapsamında bulunmadığı; işaretlerin 8/1-b bendi anlamında dahi benzer olmadığı; davalının bir an için benzerlik olduğu .../...


    zan ve saikiyle markayı devralmasının kötü niyetli bulunduğundan bahisle hükümsüzlük kararı verilemeyeceğinden, markanın davalı tarafından devralınmasının kötüniyetli olduğu ve bu nedenle hükümsüzlük koşullarının oluştuğu yönündeki bilirkişi görüşüne de katılmaya imkan olmadığı, dolayısıyla marka tescilinin kötüniyetli olduğunun kabul edilemeyeceği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 0,90 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 23.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi