18. Ceza Dairesi 2015/41783 E. , 2017/14833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hakaret, görevi yaptırmamak için direnme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi, kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü.
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
A)Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Görevi yaptırmamak için direnme suçu, birden fazla mağdura karşı birden fazla kişiyle gerçekleştirmesine rağmen sanık hakkında TCK.nın 43/2 ve 265/3. maddeleri uygulanmamış, sanık lehine haksız tahrik oluşturduğu kabul edilen eylemler kararda gösterilmemiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmamasına karar verilmemiş ise de, bu hususun infaz aşamasında resen gözetilebileceği,
Anlaşıldığından, sanık ...’ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
B)Hakaret suçundan kurulan hükmün temyizinde;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanık ile yanındaki diğer sanıklar tarafından atılı suçlamanın reddedilerek polisler tarafından kendilerine haksız bir şekilde gaz sıkıldığının söylenmesi, 18.11.2009 tarihli olay tutanağında, sanıkların hakaret ettiklerinden söz edilmesine rağmen, aynı tutanakta imzaları bulunan müştekilerin olaydan sonra sıcağı sıcağına verdikleri ifadelerinde, sanıkların hakaretlerinden söz etmemeleri, tutanakta imzası bulunan müştekilerden Abdulhamit Canbaz’ın “sanıklar kendiliğinden aracı durdurdular, yeni memur olan mağdur ... her nedense gaz sıktı, sanıklar bize yöneldiler, Selçuk havaya uyarı atışı yaptı, sanıklar bize küfür etmediler” biçimindeki diğer müşteki anlatımlarıyla çelişen mahkeme ifadesi karşısında, sanık ve müşteki anlatımları arasında hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı karar yerinde açıklanıp tartışılmadan,sanığın hangi sözlerle polis memurlarına hakaret ettiği kararda gösterilmeden, yetersiz gerekçeyle hakaret suçundan mahkumiyet kararı verilmesi,
2-Kabule göre de;
a)Hakaret suçu aleni bir yer olan “cadde üzerinde” işlenmesine rağmen TCK’nın 125/4. maddesinin uygulanmaması,
b)Sanık lehine haksız tahrik oluşturduğu kabul edilen eylemlerin kararda gösterilmemesi,
c)Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlendiğinin kabul edilmesi karşısında, TCK"nın 29. maddesine göre özel hüküm olan ve daha lehe düzenleme içeren anılan Kanunun 129. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
d)Hapis cezasının kanuni sonucu olarak, TCK’nın 53/1. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına karar verilmemesi,
Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 13.12.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.