Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Mağdurlar : 1- ..., 2- ..., 3- ...
Suçlar : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, taksirle yaralama
Hükümler : 1- Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan: Beraat
2- Taksirle yaralama suçundan: TCK"nın 89/4, 62/1, 50/1-a, 52/2-4, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet


Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık ve mağdurlar vekili, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, mağdurlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
CMK"nın 234/2. maddesindeki zorunluluğa rağmen mahkemece barodan kendilerine vekil atanmamış olması nedeniyle katılma haklarını kullanamayan 18 yaşından küçük mağdurlar ..., ... ve ..."ın, aynı Kanun"un 260. maddesi uyarınca katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gören sıfatıyla temyiz haklarının bulunduğu kabul edilerek, Dairemizin 16.09.2015 tarihli tevdi kararı üzerine mahkemece barodan atanan vekilleri aracılığıyla taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarından kurulan hükümleri temyiz etmek suretiyle katılma iradelerini ortaya koyan mağdurların, CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmalarına karar verilerek yapılan incelemede:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın kusur durumuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına ilişkin, katılanlar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Trafik kazası tespit tutanağına ve mağdurlar hakkında düzenlenen genel adli muayene raporlarına göre 12.05.2013 olan suçun işlendiği tarihin, gerekçeli karar başlığında, “13/05/2013” olarak gösterilmesi suretiyle CMK"nın 232/2-c maddesine aykırı hareket edilmesi,
2- Dosya kapsamına göre; sanığın, yönetimindeki otomobil ile ışık kontrollü dört yönlü kavşak alanında ters istikamette seyir ettiği esnada, gidişine göre sağ tarafındaki bölünmüş yolu takiben yeşil ışıkta kavşağa giriş yapan mağdur sürücü ... idaresindeki kamyonetle çarpışarak, mağdur sürücü ile onun eşi ve çocukları olmak üzere toplam beş kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmalarına neden olduğu olayda, bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu, sanığa tayin olunan cezada bu nedenle TCK"nın 22/3. maddesi gereğince artırım yapılması gerektiği gözetilmeden, taksirle yaralama suçundan dolayı yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik ceza tayini,
3- Sanığın ışık kontrollü kavşak alanında ters istikamette sevk ve idare ettiği araçla yaralamalı trafik kazasına neden olması eyleminde trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu; ancak, TCK"nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma hâlinin suç olarak düzenlendiği, anılan maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise beş kişinin yaralanmış olması nedeniyle zarar suçunun oluştuğu, tehlike suçunun meydana gelen netice ile zarar suçuna dönüşmüş olması karşısında, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, sanık hakkında taksirle yaralama suçundan mahkumiyet, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan ise suçun yasal unsurlarının oluşmadığından bahisle CMK"nın 223/2-a maddesi gereğince beraat hükmü kurulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi gereğince kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.