Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/8201
Karar No: 2016/5797
Karar Tarihi: 27.09.2016

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/8201 Esas 2016/5797 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Sanık, resmi belgede sahtecilik suçundan mahkum edilmiş ancak hükmün açıklanması CMK’nın 231/5. maddesi gereğince geri bırakılmıştır. Ancak sanık denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uymadığı gerekçesiyle suç işlemiş sayılarak önceki hükmünün açıklanmasına karar verilmiştir. Bu karar CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası hükmüne aykırıdır. Sanığın 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise TCK’nın 157, 62. ve 204/1, 43, 62. maddeleridir.
21. Ceza Dairesi         2015/8201 E.  ,  2016/5797 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet

Sanık ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğundan bahisle TCK’nın 157, 62. maddeleri gereğince 10 ay hapis ve 80 lira adli para cezasıyla cezalandırılmasına, müştekinin uğramış olduğu zararın, kararın kesinleşmesinden itibaren iki ay içerisinde bir defada ödenmesi koşuluyla CMK’nın 231/5. maddesi gereğince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ... Asliye Ceza Mahkemesinin 07.02.2012 tarih, 2011/217- 2012/32 sayılı kararının 20.04.2012 tarihinde kesinleştiği, .... Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranılmadığı gerekçesiyle ihbarda bulunulması üzerine hükmün CMK"nın 231/11. maddesi gereğince açıklanmasına ilişkin .... Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2013 tarih, 2012/203-2013/73 sayılı kararının incelenmesinde;
CMK"nın 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Yeniden hüküm verilmesi ise yalnızca sanığın “kendisine yüklenen yükümlülüklerin yerine getirilememesi" halinde mümkündür. Bu şart gerçekleştiğinde, sanığa yeni bir imkan sağlamayı düşünen yasa koyucu, yükümlülüğün yerine getirilememesi haline münhasır olarak mahkemeye, sanığın durumunun değerlendirilmesi suretiyle, cezanın kısmen infazına ya da önceki hükümde yasal zorunluluk nedeniyle tartışılamayan erteleme veya seçenek yaptırımlara çevirme kurumlarının değerlendirilmesi suretiyle yeniden hüküm kurması imkanını sağlamıştır. Bu son halde dahi mahkeme, sübut ve nitelendirmenin değiştirilmesi veya önceki uygulamadan dönme yönünden bir imkâna sahip olmamakta, yalnızca önceki hükmün varlığı kabul edilerek, belirli bir kısmının infaz edilmemesi ya da önceki hükümde değerlendirilemeyen TCK’nın 50 veya 51. maddelerinin uygulanması yetkisine sahip olabilmektedir. Açıklanan bu hükümdeki hukuka aykırılıklar ise temyiz ya da kanun yararına bozma yoluyla Yargıtay’ca yapılacak inceleme sonucunda giderilebilecektir.
Yapılan açıklamalar gözetilerek somut olay değerlendirildiğinde; kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmeyen sanık hakkındaki geri bırakılan hükmün açıklanması ile yetinilmesi yerine, CMK’nın 231. maddesinin 11. fıkrası hükmüne aykırı olarak, sanığın TCK"nın 204/1, 43, 62. maddeleri uyarınca 2 yıl 1 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca kısmen istem gibi BOZULMASINA, 27.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.






Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi