3. Ceza Dairesi 2019/17169 E. , 2020/3466 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Kasten yaralama
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1)Sanık hakkında katılan ...’na karşı “Kasten Yaralama” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibareler iptal edilmiş ise de bu husus infaz aşamasında dikkate alınabileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre sanığın yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
2)Sanık hakkında katılan ...’na karşı “Kasten Yaralama” suçundan kurulan hükme yönelik temyiz sebeplerinin incelenmesinde;
Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
a)Sanık hakkında Yalvaç Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan 11/03/2015 tarih, 2015/10 Soruşturma ve 2015/186 Esas sayılı iddianame ile sanığın, sadece katılan ...’ye yönelik eylemi için olmak üzere (1) kez, 5237 sayılı TCK’nin 86/2, 86/3-e, 35/1, 53 ve 58. maddeleri gereği cezalandırılması talebiyle kamu davası açıldığı, mahkemenin, iddianamenin anlatım kısmı ile bağlı olup iddianamenin içeriğinden anlaşılan eylem(ler) için sanığa 5271 sayılı CMK’nin 226. maddesi gereği ek savunma hakkı tanınmak suretiyle hüküm tesis edilebileceği, somut olayda sanığın elindeki bıçağı katılan ...’ye salladığı ve katılan ...’un sanığın elinden bıçağı almaya çalışırken, Yalvaç Devlet Hastanesince tanzim olunan 30/12/2014 tarihli adli muayene raporuna göre “Basit tıbbi müdahale ile giderilir.” şekilde yaralandığı anlaşılmakla, sanığın katılan ...’a karşı eylemi için iddianamede gösterilmeyen, TCK’nin 86/2, 86/3-e, 53 ve 58. maddelerinin uygulanma ihtimaline binaen CMK’nin 226. maddesi gereği ek savunma hakkı tanınmak ve eylemin TCK’nin 21/2. maddesi kapsamında olası kast ile işlenip işlenmediği de tartışılarak bir sonuca varılması gerekirken, sanık hakkında yargılamaya devamla hüküm kurulması suretiyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin (Pelissier ve Sassi/Fransa, No: 25444/94, P. 67, Sadak ve diğerleri/Türkiye No: 29900/96, 29901/96, 29902/96, 29903/96, 17.07.2001) kararlarında belirtildiği üzere, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “Adil yargılanma hakkı” başlıklı 6. maddesine, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “Hak arama hürriyeti” başlıklı 36. maddesine ve CMK’nin 226. maddesine muhalefet edilerek sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
Kabule göre de;
b)Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas- 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.02.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.