6. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/362 Karar No: 2016/7868 Karar Tarihi: 26.12.2016
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2016/362 Esas 2016/7868 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2016/362 E. , 2016/7868 K.
"İçtihat Metni"
İcra mahke çlu aleyhine 15.02.2013 tarihinde başlatılan icra takibi ile 2011 yılı Kasım, Aralık ile 2012 Ocak, Şubat ayları kira bedeli toplam 2.400 TL kira alacağının tahsili istenmiştir. Davalı borçlu süresi içinde verdiği 19.02.2013 tarihli itiraz dilekçesi ile alacaklı ile bir kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek borca itiraz etmiştir. Mahkemece kiracılık ilişkisine itiraz edildiğinden uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine dair verilen 12.06.2013 Tarih ve 2013/317-658 sayılı karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, dairemizin 26.06.2014 gün ve 2014/6844-8571 sayılı ilamı ile, borçlu tarafından takibin dayanağı olan adi yazılı kira sözleşmesindeki imza inkar edilmediğinden taşınmazı satın alan davacı yeni malikin; önceki kiraya verenin halefi olarak, önceki kiraya veren ile yapılan yazılı kira sözleşmesine dayanarak, davalı kiracı hakkında haciz ve tahliye istekli takip yapmasında ve itirazın kaldırılmasını talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmadığı, işin esasının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece 21.10.2015 tarihli duruşmada bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra, kiralanan taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu, bu nedenle alacaklının payı oranında kira bedeli talep edebileceği ve tek başına tahliye talep edemeyeceği gerekçesi ile tahliye talebinin reddine ve alacağa yönelik itirazın davacının payı oranında kaldırılmasına karar verilmiştir. Kira sözleşmesinin tarafı olan kiraya verenin mutlaka malik olması gerekmez. Borçlu tarafın takibin dayanağı olan eski malikle imzalanan adi yazılı kira sözleşmesi 01.01.2010 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli olup sözleşmedeki kira bedeli aylık 600 TL olarak belirlenmiştir. Akdi ilişkinin sona erdiği de aynı nitelikte bir belge ile kanıtlanmamıştır. Sözleşmedeki imza İİK.nun 269. maddesi uyarınca borçlu tarafından açıkça reddedilmediğinden sözleşme kabul edilmiş sayılır. Mahkemece bozma ilamına uyulmuş olmakla, 30 günlük yasal süre içerisinde kesinleşen miktarın ödenip ödenmediği üzerinde durularak sonucuna göre itirazın kaldırılması ve tahliyeye karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.